Şimdi herkes bu başlığı okuyunca şaşıracak, nasıl, bunu yazabilir diyecek. İşte tam da bu yüzden “Kadına şiddete evet” diye bir başlık attım. Hepimiz biliyoruz ki her yerde kadına şiddete hayır deyip tepki veriyoruz ve artık bu tür yazılara alışkınız.
Benim amacım ise böyle bir başlık atıp insanların dikkatini çekmek. Elbette şiddet yanlısı bir insan değilim. Tam tersine şiddete belki de herkesten daha çok karşıyım. Sürekli gündemde olan olaylardan bahsedecek değilim. Bilinçli insanlar neyin ne olduğunu zaten çok iyi biliyor.

Sponsor Bağlantılar

Ben sadece kendi düşüncelerimi yazmak istiyorum. Hiçbir zaman neden böyle olaylar olduğunu anlayamadım. Anlayabileceğimi de düşünmüyorum. Çünkü bu gerçekten mantıksız bir olay. İnsanlar neden birbirlerine öfke duyarlar, neden birbirlerini kırarlar, döverler. Bunun için bir sebep mi olmalı? Hayır. Ne olursa olsun, bu yanlış bir davranış, bizlere verilen aklı kullanmak yerine biz ne yapıyoruz? Elimize silah alıp çekip vuruyoruz, öyle mi? Ya da öldüresiye dövüyoruz. Bu mu, yapmamız gereken gerçekten bu mu?

Öncelikle kadınlarımıza kendini korumalarını, haklarını savunmaları gerektiğini küçük yaşlarda verilen eğitim ile anlatmalıyız. Çünkü toplumumuz da yanlış bir anlayış var. Kadınların; büyüklerine karşı kendilerini savunmaları, yanlış bir şey karşısında susmaları gerektiğini söylemeleri, eşlerine karşı saygısızlık etmemeleri aşılanmıştır. Belki de bu yüzden kadınlar hep susuyorlar, belki de bu yüzden kadınlarımız, kızlarımız eziliyor. Bana kalırsa bu yetiştiriliş tarzımızla alakalı. Hakkımızı savunmamız öğretilmiyor bize,susmamız öğretiliyor. Ayıp olur, büyüklerinize karşı saygılı olun, sesinizi yükseltmeyin, ne olursa olsun susun. Şimdi fark ediyorum ki bu o kadar yanlış bir davranış şekli ki. İşte önce bunu değiştirmeliyiz. Kadınların haklarını korumalarını öğretemezsek bu şiddet olayları devam edecek, hatta fazlalaşacak. Çünkü bunun normal eğitim ile bir alakası yok. Görüyoruz ki ilkokul mezunu da üniversite mezunu da aynı muameleye maruz kalıyor.

Bu yazdıklarımdan sonra suçlu olan şiddete maruz kalanlar mı diye sorabilirsiniz. Elbette ki değil, bunu hepimiz biliyoruz. Ama suçlu aramak yerine, çözümler bulmalıyız. Çözümleri tüm dünyaya duyurmalıyız.

Atasözleri   Dünyanın her yerinde “kadını itaat altına almak ve doğru yola sokmak için doğal bir yol” olarak gösteriliyor.

Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme. (Türkiye)
Gonklar gibi kadınların da düzenli olarak dövülmeleri gerekir. (ABD)
Yük arabasının çivileri ve bir kadının kafası, ancak iyi vurulduğunda işler. (Hindistan)
Bir kadın, bir köpek ve bir ceviz ağacı, bunları ne kadar çok döverseniz o kadar iyi olur. (Tüm Avrupa)
Tanrı zevcesini dövenin rızkını artırır. (Rusya)

Şiddet, sıklıkla erkeklere “gerçek erkek” olduklarını kanıtlamaları için öneriliyor. Oysa ki insan gerçekten mantıkla düşündüğü zaman kadınları el üstünde tutmaları gerektiğinin farkına varacaktır. Kadın ve erkek eşittir. Buna karşı çıkanlar olabilir. Ama kadın ve erkek yaratılış bakımından eşittir. Güç bakımından eşit olmasa bile akıl yönünden eşittir. Bunun farkına varılması gereklidir.

Ve son olarak Hz. Muhammed’in (S.A.V) Efendimizin erkekleri, kadınların hak ve hukukunu gözetmeye davet etmekte olduğunu ve bu konuda söylediği sözü yazarak bitirmek istiyorum.

“Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah’tan korkunuz! Zira siz onları Allah’ın bir emaneti olarak aldınız.”

Aslında bu söz her şeyi açıklıyor. Bu söz üstüne söz söylemeye gücüm yetmiyor. Bir emanet olarak aldınız ve emanete nasıl davranmanız gerekiyorsa öyle davranın!

MİNE GÖKDOĞAN tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…