Çok Sevgili Dostlar;

Son dönemlerde televizyon, internet, radyo derken hayatımızın içine hızla yayılan bilgiler arasında “Kişisel Gelişim” diye bir kavram kulaklarımızda çınlamaya başladı. Bireysel olarak hayatlarımızda bu konuyla ne kadar ilgilenmekteyiz bilemiyor olsam bile kulaktan kulağa yayılan bilgiler, internette gördüğümüz başarılı kişilerin hikâyelerinde o harikulade bütünleşmiş yaşamlar veya çevremizde tanıdığımız bildiğimiz arkadaşlarımızda fark etmeye başladığımız o inanılmaz pozitif hisler ve tüm bunların arkasında okuduklarını öğrendiğimiz kişisel gelişim kitapları
Hayatlarımız her ne kadar iyi olsa bile içimizde insan olmanın getirdiği “daha iyisi neden olmasın” sorusuyla başlayan içe ve kendimize olan yolculuklar bizleri kişisel gelişim içerisine çekmektedir. Peki, insanlık ne olmuştu da böyle bir bakış açısı kazanmıştı derseniz eğer şunu hatırlatmak isterim. İnsan dediğimiz varlık bir saniye öncesiyle bir saniye sonrası aynı olmayan ve her an değişen bir varlık; işte bu nedenle insanın kendi içinde böyle bir süreç yaşaması kadar normal bir şey olmadığını kişisel olarak bu süreci yaşamaya başladığınız zaman fark edebiliyorsunuz…

Sponsor Bağlantılar

Günümüzde insanlar hangi adımlardan sonra bu içe dönüş sürecine girmeye başlıyor dediğiniz anda işte kendi yolculuğunuza çıkmaya başlamışsınız demektir. Bunun için şuan bu yazıyı okurken arkanıza yaslanıp, tüm kaslarınızı 5’e kadar sayıp sıkıp bırakmanızı ve beklide ilk defa yaşıyorsanız fiziksel olarak rahatlama sürecinden hemen sonra başlayan içe dönüş ve Ruhsal rahatlama sürecinin keyfini çıkartmanızı isterim. Bu yolculuk gerçekten kişinin kendinden keyif alabileceği ve bu keyfi hayatının tüm alanlarına yansıtabileceği bir yolculuk.

Yaşadıkça, uyguladıkça ve uygulayabilme özgürlüğüne sahip oldukça çıkacağınız bu yolculuklar gerçekten keyiflidir. En güzel yanı ise reel’de yapılan yolculukların en zor yanı eve dönüş sürecidir. “Eğer eve gittiğinizi biliyorsanız, yolculuk hiç de zorlu değildir.” Chofetz Chaim böyle demiş işte bu yüzden bu yolculuğunda en güzel yanı eve gittiğimizi biliyor olmaktır.

İnsan dediğimiz dört boyutlu birer varlık olan bizler kalbimizi, ruhumuzu, bedenimizi ve düşüncülerimizi doğaya uygun işleyiş tarzını yakalayabilirsek yaşamlarımızda işte o çok bahsedilen Kişisel Gelişim Süreci gerçekleşecektir. Bu harika süreç ve keyifli yolculuğumuz tüm düşünce sistemlerinin temelinde olan “İSTEMEK” kavramıyla başlıyor. Tek bir kelimeden oluşan bu kavram bizlere beraberinde birçok alt maddeler getirmektedir. İstediğimiz şeyi tam olarak betimleyebilmek, istediğimize karar vermek, isteğimizin olabilirliğine inanmak,hak etiğimizi kabul etmek,isteğimiz hakkında bilgi sahibi olmak, isteğimizle ilgili yapabilir güce ve motivasyona sahip olmak ve en önemlisi isteğimizi doğru ve net bir şekilde imgeleyebilmek.

Hayatlarında istediklerini başaranlarla, başarmayanlar arasındaki fark; başaranlar başardıklarını gerçekten istemiş,istediği şeyi bilmiş, isteği konusunda olabileceği motivesini sağlamış, eyleme geçmiş ve net bir şekilde imgeleyebilmiştir.

Peyami Safa şöyle der:

Ne istediğinizi söyleyin, ne olduğunuzu haber vereyim:
Bir darı tanesi mi istiyorsunuz? Siz bir serçesiniz.
Bir kuzu mu istiyorsunuz? Siz bir kurtsunuz.
Bir zafer mi istiyorsunuz? Siz bir kahramansınız.

Ve başlangıçtan bu yana Tanrı bizlere kitaplarında seslenmiş ve demiş ki, ”Dileyin o size verilecektir; arayın bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapıyı çalana kapı açılır.” Matta 7:7-8

Eğer siz de isteklerinizi başarmak ve bu yolculuğu yaşamak istiyorsanız hiç durmayın. Bilgiye bu kadar kolay ulaşabildiğimiz bir çağda ve O büyük gücün isteklerimize bu kadar açık olduğunu bildiğimiz şu anda isteklerimizi ertelemek niye?

Merve DÖNERÇARK
Kişisel Gelişim Profesyoneli ve Teknik Destek ve Eğitim Uzmanı