Mainz, 07.03.2011

Seçimlere üç ay kadar bir zaman kaldı. Bizim memleketimizde adettendir. Hemen her seçim döneminde bu oyunlar seyircisi olup olmadığına bakılmaksızın bıkmadan usanmadan sahnelenir. Bizim halk jargonumuzda “Çamura Yatmak” diye bir deyim vardır. Zaten insane fıtratında bu zaaf sözkonusudur. Davasında haksız olanlar ya seslerini yükseltir, baskın çıkmaya çalışırlar yahutta güç kullanmaya tevessül ederler. Esasen bunların tamamı bir acziyetin ifadesidir.
Malum medyanın poh-pohlarıyla kendilerini Kürt halkının yegane temsilcisi sayma aymazlığına düşen ve utanmadan faşist-ırkçı yaklaşımlar ileri süren ve adından başka hiç bir yerinde barış esamesi okunmayan bu güruh, altlarından kaymakta olan zemin dolayısıyla yeniden silah ve terror tehdidinin sözcülüğüne soyunuyorlar.

Sponsor Bağlantılar

Binlerce insanın katlinden sorumlu bir cani için şeffaf ve adil bir yargılama sonucunda verilmiş bulunan mahkeme kararına rağmen ağız-burun kıvırıp çamura yatmaya kalkışıyorlar. Yasalarımızda buna imkan yok. Kamu vicdanımızda bunun yeri var mı? Elbette ki yok. O zaman derdiniz ne sizin? Meseleniz Kürt yurttaşlarımızın kendi dil, kültür ve geleneklerine dolayısıyla kimliklerine sahip çıkarak bu ülkenin onurlu vatandaşları olarak yaşamalarını sağlamak ise eğer hükumetin yapmakta olduğu devrim niteliğindeki açılımlara neden destek olmuyorsunuz. 10 yıl öncesine kadar daha konuşulması bile mümkün olmayan meseleler çözüme kavuşturuldu. Bölge insanımızın huzur ve refahı için ülkemizin kaynakları seferber edildi. Bölgemize bugüne kadar yapılmış olan ihmalllerden dolayı pozitif ayırımcılık yapıldı. Bölgenin kalkınması için yatırımlar devam ediyor.

Seçimler yaklaşırken Ülkemizde “Kaos” çıkarmak, anarşi ve terörü sokağa taşımak bölge halkından başka kime zarar verir?

Eli kanlı bir terör örgütü “Eylemsizlik” halini kaldırdığını ilan edecek, sözcülüğünü BDP denen partinin yetkilileri yapacak. Bu Kabul edilebilir bir durum değildir. Terör örgütü eylem yapabilir. Bu onun zaten varlık sebebidir. Ancak Meclis çátısı altında bulunanların bu cinayet şebekesinin sözcülüğüne soyunması Kabul edilemez. Örgüt terör eylemnleri yapacaksa devletin güvenlik güçleri ya istihbaratla bunları önleyecek yahutta bu eylemleri etkisiz hale getirecektir. Şimdi bu terör örgütünün uzantısı konumunda bulunanların 1993 yılında olduğu gibi hapislere gönderilmesini savunmak meşru olur mu? Böylesine pervasız olanlar için bu tür dilekleri yine kendi karşıtları gibi gözüken Türk faşistleri ancak düşünebilir. Ancak bu pervasız yaklaşımları sağduyu sahibi halkımız sandıkta gerektiği gibi cezalandıracaktır.

PKK, DTK; KCK yada BDP hiç farketmez. Hepsi de bir ağan dalları. Bu ilgili güruh güya Kürt halkının temsilcisi ama bir caninin rahatına bütün Kürt halkını peşkeş çekebilecek kadar da duyarsız. Bu aslında adı konmamış bir yaşayan tanrı. Kürt halkının tamamı da sunaklarda onun için adanması gereken kurbanlar…

Kendi yumurtasını pişirmek için bütün bir kenti ateşe vermekten çekinmeyecek bu despotic anlayış, zihinleri iğdiş etmeden dikiş tutacak bir yaklaşım değildir.

“Seçimler yaklaştı. Ak Parti bölgeden çok büyük miktarda oy alacak. O zaman ne yapalım. Tek care terörü azdıralım ve bölge halkını bizar edelim. Biz terör eylemi yaparsak karşılığında asker operasyon yapacak ve halkımıza bak çocuklarınızı öldürüyorlar deriz ve terrorist cenazelerinden oy toplarız. Öte yandan civan gibi delikanlı asker cenazelerini batı`ya gönderdikçe ikizimiz MHP de şehit cenazelerini oy ambarına çevirir. Bu durumda hem biz hem de MHP güçlenmiş olur, dolayısıyla Ak partiyi de böylece zayıflatmış oluruz.”

Evet hiç mübalağasız bu aciz güruhun stratejisi aynen böyledir. Bunlarda memleket sevdası olmadığı gibi Kürt halkının hakları gibi bir kaygı da bulunmamaktadır.

Halbuki bu çaba abestir. Getirisi de öyle sanıldığı kadar büyük değildir. Eskiden olsa bu tür oyunlar az da olsa seyirci bulabiliyordu. Ancak Türkiye dönüşüyor, Türkiye değişiyor. Değişimde en büyük gayrette halkımızdan geliyor. Bizim siyasilerimiz değişim konusunda halkımızın hızına ayak uyduramıyor. Dönüşüm ve değişimi kim dillendirirse oy ları o parti toplayacak. Eski senaryoları habire ısıtıp toplumun önüne koyanlar ise oy yerine „Nal“ toplayacaklar.Terör ve terörizmin sonu kan ve gözyaşıdır. Bu kanlı oyundan vazgeçin. Artık ülkemizde herşey konuşulabiliyor, herşey tartışılabiliyor. Özgür seçimler var. Memleketimiz için çok daha iyi, çok daha kapsamlı, çok daha özgür, çok daha ileri, çok daha medeni, çok daha orijinal projeler ortaya koyun, milletimizi önyargısız bir şekilde kucaklayın o da sizi işbaşına getirsin. Tabi bu emek, ister, çaba ister, gayret ister, sevgi ister, zahmet ister, çalışma ister. Oysa bir keleş, 22 vekil beleş.

Artık bu ülkede hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Haberiniz olsun.

Kürt halkı en az Türk halkı kadar her şeyin en iyisine layıktır.

Baki Selam ve Saygılarımla.

Ömer Erdem
Mainz/Almanya