Birisini sevebilirsiniz, aşık olabilirsiniz, onun için hayatınızı verebileceğinizi bile söyleyebilirsiniz-ve ben buna kıçımla gülerim- ancak kafanıza birebir uyan birisini, hele de bir karşı cinsi asla bulamazsınız. İnsanlar birkaç türe ayrılmaz, milyarlarca türe ayrılır. Dolayısı ile iki insandan birisinin yada ikisinin ruh ikizini bulduğunu iddia etmesi, yada hayallerinin kadınını/erkeğini bulduğunu söylemesi düpedüz saçmalıktır. Bir insan hiç bir zaman için tam anlamıyla anlaşılamayacağına göre bu söylenen şeyler sadece lafta kalan, hiçbir gerçekliği olmayan şeylerdir. İki insan asla tam anlamıyla uyuşamaz, uyuşma denilen şey her iki insanında her insanda en az birkaç tane olan ve o kişiyle birlikte mezara gidecek gizlerini saklaması, birbirlerine sözde itiraflar yapması ve her ikisininde birbirlerine karşı şeffaf olduğu yalanına ortak olarak inanmasıdır. Tabi bunda tarafların yapılan her itiraf yada söylenen her beğeni sonrası aynı duygu ve düşüncelerin kendisinde de olduğunu söyleme-burası karşı cinsi tavlama amacıyla başlar, kişinin kendi yalanına kendisininde inanması ile son bulur-, karşı taraf ne söylerse söylesin kabul etmenin de etkisi vardır. Bir süre sonra ortaya birbirlerinin hiçbir kusurunu görmeyen, içinde bambaşka bir hayat yaşadığı halde karşı tarafa karşı tarafın iç dünyasının aynadan yansımasıymış gibi davranan, ilişkilerin en saçma ve iğrenç dönemi başlar. Tabi buda uzun sürmez ve insanlar bir yerden sonra oyun oynamaktan bıkarlar, aşksa yerini farklı duygulara bırakmıştır çoktan. Ve gerçek benliğini itiraf edebilen karşı cinse karşılık bazıları ayrılma ismi verilen eylemi gerçekleştirebilirken bazıları da onu her şeye rağmen kabul ettiğini, onsuz yapamayacağını iddia ederek ondan kopmamaya çalışır. Ayrılmak istemediği kadını öldüren erkekler yada kendisini aldattığını bile bile onunla yaşamaya devam eden kadınlar gibi.