Ne yapıyoruz biz? Başımızdakiler ne yaptıklarını sanıyorlar?
Gündeme şöyle bir bakıyorum da orada evlatlarımız, bu vatanın fidanları tek tek can veriyor; devlet adamlarında bir koltuk sevdası sürüp gidiyor. Tüm dert tasa bitti, işsizlik açlık kalmadı ülkede, terör ve kürtlük ayrımları son buldu, barış sağlandı, halk yeniden söz sahibi oldu yönetiminde sanki.
Sıra koltuk sevdasına ve siyasi çatışmalara geldi. Yok böyle bir durum. İşsizlik ve açlık hala hüküm sürmekte, terör deseniz hergün evlatlar toprağa düşmekte. Utanmasalar ve türkün bağımsızlığı için tarihte yaptıklarını bilmeseler saltanatı tekrar getirmeye yeltenecekler bir de.
Ne zaman bir adım atsak ileriye batıyor birilerine. Hemen bir set çekiliyor önümüze. Karıştırıyorlar kendi içimizde bizi, birbirimize düşürüyorlar. Uzun süre oyalıyor zaten bu bizi.
Kim verecek hesabını, bu vatanın kurtulması için ölüme koşan mehmetçiğe bunun. Ne diyecekler tarihe. Siz kanınızla bu vatan toprağını yıkadınız ama biz beş kuruşa sattık mı diyecekler? A ama özür dilerim beş kuruşa satmadılar değil mi? Sırmadan, altından bir koltuğa sattılar her karış toprağı kanlı vatanı. İşte o zaman gelip suratımıza tükürmez mi tarihimiz? Tükürürse de haklı değil midir sonuna kadar?
Halkıda o kadar güzel uyutuyorlar ki çıkmıyor kimsenin olanlara sesi. Hoş sesi çıkanı da çok güzel susturuyorlar ya. Ama unutmamaları gereken bir şey varsa hepimizin en azından çoğumuzun damarlarında hala asil türk kanı akmakta ve bildiklerine eminim eğer bu halkın bağımsızlığına da göz koyarlarsa o türkün asil kanı içinde boğulmaya mahkümlar da.