Bilmem hangi gündü, hangi meçhul zamandı
Galiba mevsim kıştı yada belki bahardı
Senin yokluğuna dem vurduğum başımda tüten dumandı
Varlığına hasret cesedim senden arta kalandı…
Gecenin zifirine bandırdığım uykusuzluğuma sırdaş oldu tavan
Merdiven dayadığım yıldızlara pranga, sevda dediğin kapan
Bu gidişin çok ağır bana, öyle çetin, pek bir yaman
Yollarına bakan gözlerim oldu senden arta kalan…

Sponsor Bağlantılar

Yer yüzü yeşilden vazgeçeli, gökler mavisinden sıyrıldı
Gül bülbüle sitemkar, leyla mecnununa darıldı
Kirpiklerin ince urgan şah damarıma dolandı
Son damla kanım senden arta kalandı…

Burnumun direğine tütsü oldu özlemin
Gönlümün bam teline vurur oldu sözlerin
Ölüm fermanıma mı işler oldu ellerin
Son tebessümümdü senden arta kalan…

Sevdama geçit vermez önümce sıraladığın mayın
Ruhuma sarmaladığın kement öyle sıkı öyle kalın
Okların yolladığın gergide olan yayın
Tuz basılmış yara oldu senden arta kalan…

Gönlüme hüzün çöktü yokmu sende derde derman
Hasretim arşa vurur azat et verde ferman
Yol aldı seni alıp uzaklara sürükleyen kervan
Bir virane han oldu senden arta kalan…

Gökler feryadıma ağlar ahım bulutlara dolar
Bir fırtına koparda inceden efkarım yağar
Sana tuttuğum can yıldızım tutunamaz şimdi kayar
Bir pufluk dolunaydı senden arta kalan.

Sen gidersin yol gider, gitmez oldu bedenim
Senin olmadığın satıra varmaz oldu ellerim
Ya aman eyle ya da kan tutsun şu çırpınan yüreğim
Bir atımlık kurşun oldu bana senden arta kalan…

Öznur Yılmaz Kirenci
05.01.2012