Bir toplumun kalkınması ancak içerisinde yaşayan insanların kalkınmasıyla olacaktır, böylece gelecek neslin elindeki imkânlar genişleyecek ve kendilerini daha iyi yetiştirme fırsatı elde edeceklerdir. Yani, devlet fert için, fertte milletin geleceği için vardır. Bu etkileşimi yönetenler ise öğretmenlerdir. Ama bu öğretmeni toplum benim sayemde var demeye itmemeli, toplum olduğu için ben varım düşüncesi öğretmende hâkim olmalıdır. Unutmamalı ki insanları yönlendirmek; onlardan üstün olmak değil, aksine onlarla beraber olmaktır. Bir millete yol gösterme vazifesini üstlenen insanlar onlarla beraber olmadığı sürece insanlığa hiçbir katkıları olmayacak ve emekli olduktan sonra unutulup gidileceklerdir. Kendini insanlardan üstün görmeyen ve onlarla beraber olan, ölse bile hep anılacak ve hatırlanacaktır. Öğretmen, bireyleri yönlendiriyorsa onlarla olacak; kol kola, omuz omuza, onlardan bir parça olacak, onları sevecek ve onlar için var olacaktır, böylece vazifesini hakkıyla yerine getirecek ve toplumun ilerlemesine en büyük katkıyı sorumluluğunun farkında bireyler yetiştirerek sağlayacaklardır.
Bir yerde gelişmiş toplumdan bahsediyorsak orada görevini hakkıyla yerine getiren öğretmen vardır. Böylesine kutsal bir vazifeyi üstlenen ve milletin merkezinde yer alan öğretmen insanlar için var olmalı, kendisini onlardan soyutlamayarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
Doğan M. Şanlı