Hiç fark ettiniz mi? Son dönemde dizilerin konuları hep ayrılık, kavga, küskünlük v.b. Aynı zamanda ilginç olanda son yıllarda boşanmaların, kavgaların artmış olmasıdır. Bunlar bilmeliyiz ki algı yönetimidir. ”Bilinçaltı Mesaj” konusunun ne olduğunu bilmiyorsanız eğer bu yazının devamını anlayabilmeniz için öncelikle o kavramı bilmeniz gerekmektedir.
Zaten biliyorduysanız veya yeni öğrendiyseniz devam edelim…
Mesela “Kırgın Çiçekler” dizisini ele alalım. Dizinin en büyük prim kaynağı duygu sömürüsü. Dizideki karakterlerin işi gücü tükenmiş birbirleriyle uğraşıyorlar. İnsanlar birbirini yemek için yer arıyorlar. Buda biz izleyenlerin bilinçaltına ”insanlara güvenme, dünya tehlikeli” mesajını yollamakta. Bunu biliyorum çünkü analizimi yakınlarımda yaptım. Dostlar insanlar birbirine güvenmeyecekse yaşamanın manası nedir?
Gelelim Fox Tv’ye. Türkiye’deki bilinçaltı yönetiminin beşiğidir kendileri. Özellikle de “Umuda Kelepçe Vurulmaz” adlı dizinin bir sahnesini izleyince gülme tuttu. Ana karakter, karakolda sorguya çekildikten sonra içeriye zengin bir karı giriyor ve ona ”Dünyayı değiştirmek istiyorsun ama sistem bu, buna ayak uydurmak zorundasın” tarzında bir şeyler söylüyor ve çocuk ‘Karakolda’ memurların önünde sandalyeleri masaya vurmaya falan başlıyor. Gerçekte bunu yapsak o masanın kırık parçalarını avrad-ı mahil bölgemize monte ederlerdi. Karakol kardeş orası. Ne yani burada bana özgürlük ruhunu mu aşılıyorsun? Dizinin o sahnesi V For Vandetta’nın çakması ancak onunla alakası bile yok. Bu dizi resmen bize vandallığı aşılıyor.
Günlük dizi komedisi. Aslında trajikomik bir durum. Dostlar her insanın belli bir kapasitesi vardır. Ben bu yönetmenlerin enerjisine hayranım. Bir işi çok yapmak kaliteyi düşürür ki günlük dizilerin kaliteleri ortada. Bir sahneyi 10 dakikaya uzatabiliyorlar bravo. Bütün konu bittikten sonra aniden kapı çalar ve küçük bir kız girer ”Sen benim dedemmişsin” diye. Dedenin geçmişteki çapkınlıkları hakkında 5-6 bölümlük konu çıkar. Trajikomik ve vakit kaybı. Genellikle daha komiği bu diziler hakkında saatlerce tartışma yapan teyzelerdir.
Daha fazla uzatmama gerek kalmadı. Bazı şeyleri oturup sizin düşünmenizi ve sizin çözüm yolu bulmanızı istiyorum. İnsanlar ne kaybettiyse hazırda beklediği için kaybetti. Biz hazır bekledik başkaları önümüze koydu. Genellikle önümüze konanlar ise GDO’lu yiyecekler, bilinçaltı mesaj veren diziler oldu.
Yazımdan şunu çıkardım. Şu an eğitici ve öğretici bir dizi yok. Hatta diziler toplumu kötüye yönlendirmekte. Bu kötü bir şey. Okuduğunuz için teşekkürler…
çok haklısınız, çok güzel açıklamışsınız, film ve dizilerin nerdeyse hepsi böyle kötü mesajlar veriyor, sözde iyi niyetli olsalar da ister istemez halka negatif enerji veriyorlar, halbuki ahlak ve inancımızı tazeleyen faydalı programlar olsa hatta ütopik ve ideal bir dünyayı bize sunsalar ne olur ki yani, en kötü olasılıkları izlemektense en güzel hayalleri kurup sunsalar da gelecekten daha umutlu olsak, hayat zaten bir filmdir ve hak ettiğimiz ahiret hayatına yönlendiriliyoruz, bari dünya gözüyle film ve dizilerde cenneti görelim