Bu seneki YGS sınavı ve sonrasında yaşananlar… Ve önümüzdeki günlerde çoğu gazetelerde göreceğimiz yazılar: Sınava girmeden neler yiyip içilir? Bir önceki akşamın menüsü hatta bir haftalık menü ne olmalıdır? Bir önceki akşam kaçta yatılır? Sınav sabahı neler yemek gerekir? Bir gün önce gezmeli mi yoksa evde mi vakit geçirmeli? Anne ve babalar çocuklarına karşı nasıl tavır takınmalı? Bunun gibi sorulara cevap veren sayfa sayfa, sütun sütun yazılar…
Sınav sonucu açıklanana kadar ecel teri döken bu seneki şanssız çocuklar düşük puanlarını öğrenince kahroldular. İtiraz edenlerin puanları 125’ten 400 küsürlere çıkabildi. Akşam vakti evlerine telefon edilerek özür dilendi. Öğrenciler yürüdüler, toplantı yaptılar, protesto ettiler, sınıflara girmediler hatta okullarından atıldılar. Şu anda ikinci sınav tarihi hızla yaklaşıyor. Yaşadıkları şoku atlatamayan öğrenci sayısı çok. Sınavın iptali edilmesi büyük bir ihtimalle sözkonusu değil. Onlara büyük bir moral lazım. Her gün çıkacak yok şifre, yok istifa, yok iptal edilecek haberleri değil. Yaşadıkları şoktan sonra zaten yeteri kadar çökmüş olan moralleri hızla düzeltilmeli. Sözkonusu sınav hakkında son nokta konulmalıdır. Kendisi başlıbaşına bir stres olan YGS sınavı bir de bu seneki sorunlarla stres yumağı haline gelmiştir. Atatürk’ün vatanımızı emanet ettiği ülkemizin geleceği gençlerimiz aklı selimle hareket ederek baharı da kale almadan her şeye kulaklarını tıkamalı normal bir sınav süreci geçirecekmişcesine derslerine odaklanmalıdır. Burada görev okullarına ve dershanelerine düşüyor. Anne baba “çocuğum sınava girecek” diye nasıl her zamankinden çok onu el üstünde tutuyorsa okul ve dershane bunu bir kaç misli yapmalıdır. İçinde yaşadığımız şartlarda bu onların asli görevi olmalıdır. Öğrenciler son aylarını raporlu geçirirler çoğunlukla. Son sınıfların o derslikleri bomboştur. Tekrar amaçlı dersler yapılabilir her dersin sonunda bir etkinlikle çocuklar okula çekilebilir. Dershaneler bunu biraz yapıyor ama onların çoğu başarılı öğrenciye önem veriyor. Diğerlerinin alacağı sonuç onları pek ilgilendirmiyor. Onun için devletimin sevgili öğretmenine düşen görev büyük önümüzdeki bir ay. Şartlar oluşursa  gazetelerde boy boy çıkacak “sınavdan önce ne yapmalıyız” gönül rahatlığı ile uygulayabilir çocuklarımız.

Sponsor Bağlantılar