Van’da pazar günü meydana gelen 7, 2’lik depremde yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, 1000’in üzerinde vatandaşımız yaralandı, binlerce ev yıkıldı, hasar gördü.
Depremin simgesi olan Azra bebek, enkaz altından sağ salim çıkarıldı ama depremin bir diğer simgesi, futbolculuk hayalleri kuran 13 yaşındaki Yunus hayatını kaybetti.
Taraf gazetesinin, 26 Ekim Çarşamba günkü 1. sayfasında yer alan fotoğraflar, aslında çok şey anlatıyordu. Tabii bu fotoğrafların yanında, “Hesap verin” manşeti de…
Evet…
1999 Gölcük depreminin ardından 12 yıl geçmiş olmasına rağmen yine okullar yıkıldı, yine çadır dağıtma sıkıntıları yaşandı.
Niye?
Bu devlet, insanlarına bu kadar mı değer veriyor?
Yıllardır bu ülkede depreme karşı niye tedbir alınmadı?
Gölcük depreminden ne devlet ne de vatandaşlar olarak ders çıkarmadığımızın resmiydi aslında Taraf’taki ve diğer gazetelerdeki fotoğraflar…
Yan yana iki apartman…
Birisi yerle bir olmuş ama diğeri ayakta!
Nasıl olur bu? Devlet, deprem bölgesinde yer alan bu binaların yapılmasına nasıl izin verir? Nasıl bunları denetlemez? Bu binaları yapanlardan, malzeme çalanlardan hesap sorulmayacak mı?
Bu binalara izin verenlerden ve bu binaları denetlemeyenlerden hesap sorulmayacak mı?
İnsanlar ve medya, hesap sormayacak mı?
Gölcük’ten sonra sormadık ve Van’da çok büyük bir acıyla karşılaştık…
Yine hesap sormazsak yarın bir gün başka bir yerde yine bu tür acılarla karşılaşacağız.
Hükümet de 9 yıldır yönettiği bu ülkede niye böyle binalara izin verdiğinin hesabını verecek…
Hesap sormaya devam edeceğiz…
Azra bebeği ve Yunus’u hatırlayıp hesap soracağız…
Bu arada ordu’dan da hesap soracağız…
24 askerin nasıl şehit olduğunu, istihbaratın alınıp alınmadığını, alındıysa niye hiçbir şey yapılmadığını, alınmadıysa koskoca ordunun bu istihbaratı nasıl alamayacağını, termal kameralarımızın nerelerde olduğunu, o askerlerin nasıl bu kadar korunaksız olduklarını, o askerlere niye zamanında yardımın gitmediğini ordu’ya soracağız…
Ya biz bu hesapları soracağız, bir daha böyle acıların yaşanmasını önlemek için elimizden geleni yapacağız ve bu ülkenin insanlarının da değerli olduklarını devlete, hükümete ve orduya hatırlatacağız ya da biz bu hesapları sormayacağız ve böyle acıları ömrümüzün sonuna kadar yaşayıp duracağız…
Van’da okuldan geriye kalan…
PK’nın “efsane kampı Kavaklı” Hakari’ye sadece 30 kilometre mesafede. Bu kamp ve daha nice, yılardır yanına bile uğranmayan silah, cephane, erzak ve uyuşturucu dolu kamplar yerle bir ediliyor; etkisizleştiren katil sayısı 120’yi aşıyor.
Ve ben soruyorum, neden bu daha önce yapılmadı? Örneğin İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı iken bu kamplar ölüm tacirlerine barınak oluşturuyor ve biz bunu izliyor muyduk boş gözlerle! Hayır. Herkes biliyordu, hepsinin haberi vardı!
Alın size Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel. “Aman efendim zayiat veririz Kazan Vadisi’ne girersek “ diyenlere “PK’nın kökü kazınmadan bir yere gitmem! Kazan’a da girilecek, her mağaraya, her kovuğa da!” diyor ve askerin başında harekâtı yönetiyor! Helal olsun!
Geçmişin genelkurmay başkanlarının kafaları ve gönüleri Silivri’ye odaklanmıştı. İrtica Eylem Planları, andıçlar, seçilmişlere yönelik türlü çeşitli tezgahlardı tümünün kafasını meşgul eden. Onlarca öldürülen vatan evladının ardından ağlamanın ve de “kanları yerde kalmayacak” gibisinden bayat laflar etmenin dışında hiçbir şey yapılmadı. Ergenekon’un palavra olduğuna halkı inandırmak için harcandı bütün çabalar. ESKİ GENEL KURMAY BAŞKANLARINDAN BUNUN HESABI SORULMALI. nİÇİN O KAMPLARA GİRMEDİNİZ DE BİNLERCE EVLADIMIZIN ŞEHİD OLMASINA SEBEP OLDUNUZ???
TÜRK ORDUSU içerisindeki satılmışları temizlemedikten sonra muvafak olamaz. Önünden geçen teröristi vuralım diyen askerine dur diyenlerin olduğu ve bunların da yargılanmadığı bir ülkede; sınırlarımız içerisinde PK kamplarının varlığını bilen ve dokunmayanın olduğu bir ülkede, KCK Osman Baydemir’i yargılıyor ne Osman’dan ses var ne de yargılayanlar hapse atıldı diye bir ses var?
Depremden kurtulan sonra vefat eden Yunus ve tüm deprem şehitleri ile birlikte tüm şehitlerimize rahmet, kalanlarına sabır dilemekten başka bir şey elimizden gelmiyor.Çaresizlik de hepsinden zor….