ABD’deki İkiz Kulelere yapılan saldırıların Afganistan’a açılaması planlanan savaş için bir KOMPLO olduğunu sanırım hepimiz bilmekteyiz…

Bunun en basit göstergesi, 45 dakika arayla iki kulenin vurulması… Nasıl olur da ABD gibi hava savunmasında bir dev olan ülke 45 dakika arayla iki kez ard arda vurulmuştur?

Sponsor Bağlantılar

40 km hava koruma sahası ve uçuş yasağı olan Pentagon’un yine uçaklar ile vurulduğu iddia edilmiş fakat bu iddia nedense bir türlü ispat edilememiştir.

Sonunda El-Kaide ismiyle tüm Müslümanların suçlu gösterildiği bir ortam oluşturulmuş ve Afganistan işgal edilmiştir.

Peki neden Afganistan hedef seçilmiştir?

Hiçbir ülke, plansız programsız ve uzun hesaplar yapılmadan işgal edilemez. Hele bu türlü hesabı çok önceden yapan ABD ve İngiltere’nin, Afganistan’a hesapsız kitapsız gireceğini düşünmek, siyaseti ve bu ülkelerin geçmişteki uygulamalarını hiç bilmemek demektir.

Peki neden Afganistan? Acaba sebep, Afganistan’daki yer altı kaynakları olabilir miydi?

Televizyon haberlerine bakarsak, her tarafı harabe haline dönmüş bir ülke ve pejmürde bir halk ortalarda çaresizce dönüp durmaktadır. Hiçbir televizyon haberinde Cüzcan iline bağlı Şebergan’daki çok zengin doğalgaz yataklarından, bu gazı geçmişte SSCB’ye taşıyan boru hattından veya Mezar-ı Şerif’teki termik enerji ve gübre santraline gaz taşıyan ikinci bir boru hattının varlığından bahsedilmemektedir. Hindikuş dağlarının kuzey yamaçlarındaki kömür yataklarından ve halen işletilen Baglan ilindeki Kerker ve Eşpote havzaları ile Behl ilindeki Kale-i Serkari kömür havzalarından da hiç söz edilmemektedir. 2 milyar tonluk rezervi ve % 63 lük ortalama demir tenörüyle dünyanın en büyük demir yataklarından biri olan Hacıgak demir yatağından da bahseden yoktur. Türkiye’deki en büyük demir yatağımız olan Divriği demir yataklarının en iyimser hesapla 38 milyon ton olduğunu söylersek, bu bölgedeki demir yatağının önemi daha kolay anlaşılabilir. Kunduz yakınlarındaki altın, bakır, kurşun, çinko yatağı, berilyum yatakları ve bölgedeki yarı değerli taşlar acaba şimdi kimler tarafından işletilmektedir? Peki sebep bu kadar basit olabilir mi? Yani koskoca ABD bu kadar basit bir hesap içinde olabilir mi? Tamam, ileride sıkıntı çekilebilecek doğalgaz ve endüstrinin temel maddesi olan demir varlığı önemli sebepler olabilir, ama bu, böyle bir operasyon için yeterli bir sebep midir? Tabii ki hayır! O halde farklı sebepler aramalıyız.

Acaba sebep, Afganistan’da bol miktarda yetiştirilen haşhaş ve bu bitkiden üretilip Batılı ülkelere pazarlanan eroin olabilir mi? ABD ve İngiltere etkisindeki BM güçleri, yıllardır Afganistan’da olmalarına rağmen, haşhaş ve eroin üretiminde bir azalma olmuş mudur? Hayır! Hatta BM verileri ve genel kanaat, Batıya giden eroin miktarlarında daha fazla artış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu durumda sonuç şu : Ya Afganistan’daki Batılı güçler, söylendiği kadar etkili ve güçlü değil veya işin içinde başka işler, başka hesaplar var. Demek ki işgalin arkasındaki sebep, Batılı gençleri uyuşturucu batağından kurtarmak da değil !!!

İşgalin asıl sebebi, İran, Afganistan ve Tacikistan’ın birleşip Fars ittifakının kurulmasını engellemektir… Afganistan’ın önemi üzerinde yeterince durmuştuk. Peki Tacikistan’ın önemi nedir? Tacikistan’ı önemli kılan şey, uranyumdur. Eski SSCB topraklarındaki uranyum rezervlerinin yaklaşık % 35 kadarı Tacikistan’dadır. SSCB’nin uranyum işleme tesislerinden ilki de Tacikistan’da kurulmuştur. Ülkede 1992 ve sonrasında işlenen uranyum yıllık ortalama 3000 ton civarındadır. İlk Rus atom bombasının yapıldığı Tacikistan’ın sahip olduğu nükleer güç, tahminlerin çok ötesindedir. Bir nükleer enerji devi ve son zamanlardaki uranyum zenginleştirme çalışmalarıyla bilinen İran’ın üzerinde durmaya pek gerek yok diye düşünüyorum. Çok büyük doğalgaz ve petrol rezervlerine sahip Afganistan, çok zengin uranyum yataklarına sahip Tacikistan ve uranyumu zenginleştiren, nükleer güç devi İran…

İran’ın, Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de elçilik açmasından sonra İran, Tacikistan ve Afganistan’ın katılımı ile Fars kongresi yapılması ve Fars kültürü üzerine çalışmalar dikkatlerden kaçmamıştır. Şimdi siz kendinizi Rusya, Özbekistan veya Çin’in yerine koyun. Hemen yanı başınızda, Fars kültürünün etkisinde ittifak kurmuş; nükleer güce, devasa doğalgaz, petrol ve uranyum rezervlerine sahip; İran, Afganistan ve Tacikistan’dan oluşan bir blok ister misiniz? Tabii ki istemezsiniz…

Konunun, ABD ve İngiltere’yi ilgilendiren yönü de aynı gerekçeye dayanmaktadır….
Son yıllardaki Amerika-İran krizinin altında yatan sebebin nükleer enerji olduğu hepimizce malumdur. Bunun hesaplarını yıllar öncesinden yapan ve gelecekte planladığı bir operasyonu, uzaktan gönderilen malzemeler ile yapamayacağını bilen ABD ve tabii müttefiki İngiltere’nin, bölgeye komşu bir alana yerleşmek için bahane arayacağı kesindi. Canım sıkıldı diyerek Afganistan’a giremeyeceklerinden, bütün dünya ülkeleri tarafından makul görüşebilecek önemli bir bahane sonrası girmeleri gerekmiştir…11 Eylül İkiz Kule Saldırısı…

Tümüyle Prof. Dr. Doğan AYDAL’ ın MADEN SAVAŞLARI kitabından alıntıdır.

Daha ayrıntılı bilgiyi Prof. Dr. Doğan AYDAL’ ın MADEN SAVAŞLARI kitabında bulabilirsiniz…