Asra mağlup düşen en sert cisimler dahi bütün bağlarını koparırken yeni bir oluşuma yelken açmaktadır. Efkarımıza, ruhlarımıza harita koyan, evvel müteffekirlerden süre kalan, velev sağ zihniyetin velev sol zihniyetin mümessillerinden oluşan hizipler, mezhepler, cemaatler, vakıflar, partiler, düşünce kuruluşları 2000 yılından sonra asra yenik düşmüşlerdir. Bu ( 2000 yılından itibaren ) günden sonra 2000 senesinin tarih nezdinde epey muteber bir yere sahip olduğunu ve büyük bir alan kapladığı kanaatimdeyim.2000 senesinde Türkiye’de kayda değer bir değişim somut bir şekilde görülmüştür. Evrenselleşen, köyleşen ve globalleşen Dünya’da dahi gözle görülür bir değişim görülmüştür.
Sol zihniyetten ve sağ zihniyetten ayrılanlar bozulmuş ilan edilip, kalanlar ise sadakat göstermiş olarak damgalanmışlardır. Buna bütün kalbimle onay vererek, asra ayak uydurmayanlar, sözüm ona yenik düşmeyenler tarihte gelecek nesillere bırakacakları hiçbir izleri olmayacaktır. Sınırlandırılmış küçük hizipler olarak, kütüphanelerin tozlu raflarına mahkum kalacaklardır.
Ayrılanlar insanlığın ortak buluşma adresine doğru yol almakta olup, küreselleşen ve köyleşen Dünya’da ortak bir dünya vatandaşlığı anlayışı hakim olacaktır.
Sağ zihniyetin yeni oluşumları kötü yola mı düştü?
Sol zihniyetin yeni oluşumları eskilerden daha mı kötü?
Patlamış Mısır şuan daha mı kötü?
Yoksa Yasemin devriminin öncüleri eskilerden daha mı esir?
Özgürlük kıvılcımları saçılırken, Dünya haritasına şekil veren patronlar daha mı rahat olacak?
Veyahut Şam’daki Emevi Mescidi bu günden sonra daha mı esir olacak?
Değişimden korkmayın insanlık birbirini tanımaya doğru yol alıyor.Bazen yazılmayan ve kırmızı çizgilerimiz zaman içerisinde doğruluğunu yitirebiliyor.Doğrularınızın genel geçerliliği varsa kamoyuna sunmaktan korkmayın.Korkanlar esir kalır, öz vatanlarından ve değerlerinden olabilirler.
Asra ayak uydurmak icin bazi degismez gerceklerimizi de mi çiğneyelim? Bazen tozlu raflarda kalmakta hayirli olabilir. Cunku islam garip olarak başladi garip olarak tamamlanacaktir. Insanligin ortak noktasini merak ediyorum. Ayrilip oraya doğru ilerleyenlere de bakiyorum. Aslinda ilerledikleri yer insanligin ortak bulusma noktasi degil farkli bir kaciş yolu.