Güneydoğu mu Yoksa Yeni Suriye mi?

Bildiğimiz kadarıyla yakın zamanda Suriye de güvenlik güçleriyle ve silahlı guruplar arasında çıkan çatışma ve savaş sonucunda binlerce Suriyeli Türkiye sınırlana akın etmiş durumdadır. T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre Türkiye’ye gelen Suriyeli mülteci sayısı altı yüz bini geçmektedir. Bunlardan birçoğu Türkiye’nin batısındaki İstanbul, İzmir gibi şehirlerde hayatını idame ettirirken birçoğu da yaşamını Güneydoğu’da sürdürmektedir. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şu ana kadar Türkiye’de misafir edilen Suriyeliler için bütçeden Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) yapılan transferlerin 400 milyon lira olduğunu, fiili harcamanın da 380 milyon lirayı biraz geçtiğini söyledi. Bu durum da Türkiye’nin içinde yeni bir kültürün barınacağını işaret ediyor. Peki bu kültür bizi nasıl etkileyecek? Güneydoğu‘ya baktığımız zaman Suriyeli mülteciler ile yerel halk arasında çok fazla bir etkileşim görülmemektedir. Şanlıurfa’da yaptığım gözlemeler sonucunda Suriyeliler yerel halka göre daha ucuz işlerde çalıştırılmaktadır. Şanlıurfa’da ki özel sektör sahiplerinin rağbet ettiği Suriyeli işçiler Türkiye’deki kapitalist düzenin mağdurudurlar.  Yine devletimiz ve halkımız Suriyeli mültecilere sözde sahip çıkma adıyla kapitalist düzenin ve özelleştirmenin verdiği yetkiye dayanarak, kimin mağduriyetini daha çok sömürsem kardır misalinden yola çıkarak, ucuz işçi çalıştırmanın verdiği zevkten kendini mahrum bırakmayarak Suriyelilere kapılarını açmış durumdadır. İzlemlerim sonucunda genellikle Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep çevresinde yoğun olarak yaşayan Suriyeli halk sadece Güneydoğu’da değil Türkiye‘nin bütün illerinde bunmakta ve çalışmaktadır. Yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı iş verenler tarafından tercih edilmektedirler. Tabi ki de bunlar gelen mültecilerin içinde şanslı olanları, birde...

Devamını Oku