Yazar: keysan

1960-1980 Yılları Arasında İmar Politikaları ve Bu Politikaların Yerel Seçim Propagandalarına Yansıması

ÖZET Bu çalışmanın ana amacı Türkiye’deki gecekondu olgusunun neden sonuç ilişkileri içerisinde bir süreç olarak tanımlamak ve bu süreçle beraber gelişen İmar Kanunlarının yerel seçim propagandalarına yansımaları irdelenmiştir. Bu çalışma iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm de kentleşme, gecekondu kavramları açıklanarak İmar Kanunlarına neden ihtiyaç duyulduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte bu sürede siyasi iktidar tarafından kabul edilen İmar Kanunları açıklanmıştır. İkinci bölümde ise 1960 ile 1980 yıllar da gerçekleşen yerel seçimler irdelenmiştir.1960 ile 1980 yıllarda gerçekleşen yerel seçimlerde partilerin yerel seçim politikaları ve özellikle imar politikaları ile ilgili propagandalar irdelenerek; İmar Kanunlarının yerel seçim propagandalarına yansımaları araştırılmıştır. Siyasi iktidar ve gecekondu seçmeni arasındaki patronaj ilişkisi ve bunun sonucu rant sağlamaya yönelik gerçekleşen ekonomik yapı dönemsel olarak yerel seçim propagandalarına yansımıştır. Partilerin yerel seçim söylemlerini bu dönemde başat etki eden en önemli etmen ve dönüşümü yapı oluşturmuştur. Çalışmada yer alan bu söylemler ikinci bölümde partilerin yerel seçim propagandaları araştırılarak açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kentleşme, İmar Politikaları, Gecekondu, Yerel Seçimler, Parti Propagandaları, KENTLEŞME SÜRECİ Kentleşme dar anlamda, kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfusun artması demektir. Kentsel nüfus köyden kente göçlerle artar. Kentleşme, aynı zamanda o toplumda ekonomik ve toplumsal yapıyla da ilintilidir. Bu nedenle kentleşmeyi tanımlarken o nüfus hareketini yaratan toplumsal ve ekonomik değişmelere de yer vermek gerekir. Bu şekilde düşünürsek kentleşme, “sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması bugünkü kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında artan oranda örgütleşme, işbölümü ve uzmanlaşma...

Devamını Oku

Demokrasi Üzerine

CEM KEYSAN Özet: Demokrasi’nin tanımı yapılarak başladığım bu çalışmamda demokrasinin Türkiye üzerinde etkileri üzerinde durulmuştur. Demokrasinin en büyük güvencesi olan siyasal partiler ve seçimler, bunları gerçekleştiren anayasalar, seçim kanunları, seçim sistemleri üzerinde kronolojik bir sıralama yapılmıştır. Çok partili hayata geçişle başladığı düşündüğüm demokrasi anlayışının bu günlerde nasıl yorumlandığı irdelenmektedir.Seçimlerin demokrasi de ne kadar yer kaplandığı düşündüğümüzde demokrasimizde siyasal partilerin var olabilme çabası üzerinde ki etki unsurları belirlenerek bunlar üzerinde eleştirilerde bulunulmuştur. Demokrasinin bulunduğumuz çağda yeniden yorumlanma gereksinimin nedenleri belirtilerek,demokrasi geleceğimiz de izlenmesi gereken süreçte yasama organı ve halka düşen sorumluluklardan bahsedilmektedir. DEMOKRASİ VE UNSURLARI Demokrasi eski Yunanca ‘halk’ anlamına gelen demos ve ‘yönetmek’ anlamına gelen krotein sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve bu anlamıyla ‘halkın yönetimi’ demektir. (Erdoğan, Anayasal Demokrasi) Demokrasi, etkin siyasal makamların, düzenli aralıklarla tekrarlanan, birden fazla siyasal partinin katıldığı muhalefetin iktidar olma şansına sahip olduğu serbest seçimlerle belirlendiği ve temel kamu haklarının tanınmış ve güvence altına alınmış olduğu bir rejimdir. (Gözler; Anayasa Hukukunun Genel Esasları) Türkiye egemenliğin kullanılması bakımından demokrasisi Temsili demokrasidir. Halk, egemenliğini temsilcileri aracılığıyla kullanır.(Milletvekili, Belediye Başkanı, İl Genel Meclis Üyesi, Muhtar vb.) Temsilci halk tarafından seçilmekte, bu kişiler kullandıkları egemenliği kendi adlarına değil halk adına kullanmaktadırlar. Demokrasilerde; iktidara sahip olmak isteyen siyasal makamlar; seçimle iş başına gelmelidir. Seçimler düzenli aralıklarla tekrarlanmalı ve serbest olmalıdır. Birden çok siyasal parti var olmalıdır. Demokrasinin mihenk taşını oluşturan seçimleri; Türk demokrasi anlayışına göre yorumlayarak, demokrasimiz de seçimlerin ne anlam...

Devamını Oku