Geçip giden zamana elden ne gelir?
Kendini bilmeyen gafil bunu kaderinden bilir
Tutmak gerekir kalp yordamıyla ve usulca
Devir artık öyle devir, bunu böyle bilmek gerekir
Boşa gidiyorsa şayet kurduğun onca hayal
Eline geçen vermiyorsa tatmin edici bir moral
Sineye çekeceksin can yordamıyla ve tevekkülle
Budur bu oyundaki en can alıcı kural

Sponsor Bağlantılar

Sana göre bu dünya gelmiş geçmiş en büyük gaye
Elin kiri paralar her zorluğun önünde kale
O eli yıkamaya su bulamazsın biraz dikkat ette
Sana lazım olan tek şey var oda; azıcık irade

Sıraladığın bahaneler çok duyuldu adı oldu bayat
Hiç kimseye yutturamadın, yemiyor da artık hayat
Ya ayağın doğru bas ya da çek git biraz yer aç
Bilinmez nedir sendeki bu kırılmayan inat

Geçim derdi bir yana gönlüne oturmuş darlık
Gözün görmez olmuş ne kanaat ne de sağlık
Aza kanaat etmeyen bulamazmış bolca varlık
Zarar kalır elinde kalmaz olur beş kuruş karlık

Sana yanlış yapana etiketin oldu namert
Dönde kendine bir bak önce nefsini körelt
Özüne dönene gelir en yüceden güzel davet
O davetin sahibi hem kerimdir, hem de cömert

Gönlünde bir deli rüzgar öyle keskin, öyle serin
İçin dolmuş taşmış düşüncelerin fazla derin
Ruhun uçmuş sanki, solup gitmiş gülden tenin
Bir yok olmakta yatar varlığa vuslatın senin

Gittiğin yollar sana olsun bahçe, çiçek
Her yolun ortasında bir kasis var, görmek gerek
Sen doğru olda, bostan olsun acı kelek
Son sillesini atmadan kahpe dediğin felek…

Öznur Yılmaz Kirenci
28.12.2011