Tarihe egoist bakış açısıyla yaklaşıyorum… Türk milletinin tarihine bakıyorum bir de bugününe bakıyorum… Diğer milletlerin tarihleri ve bugünleri ile mukayese edince aşikar şekilde görünüyor büyük değişim…İster siyasi,ister askeri,ister iktisadi,ister kültürel,isterse beşeri olsun her kategoride Türk milleti çok büyük revizyona uğramış… Milletimizin başından geçen bu ‘yeniden düzenleme, sağ baştan tasarım’ süreci o kadar büyük değerleride satır aralarında sonsuzluğa uğurlamış ki Vecd mayasının kokusunu bir nebze duyabilene çok büyük acılar yaşatıyor ruh aleminde.
”Roma’ya kadar gidip Saint pierre kilisesinin mihrabında atıma yem vereceğim” diyebilecek kadar aşk ve vecd sahibi Yıldırım’ın torunlarına ne oldu da Doğu Roma’yıda Batı Roma’yıda yıkıp Çağdaş Roma olan Avrupa birliğine girmenin peşine düştüler?
İnsanlık medeniyetinin zirveye ulaştığının kanıtı olan, mimarimizde sıkça rastladığımız kuş yuvalarını yapan,kuşları bile düşünebilecek kadar ilahi aşkla donanan bir milletin torunlarına ne oldu da kendinden başkasını düşünemez hale geldi? Ne oldu da yetim hakkı yenirken, komşusu açken, komşusu ”Demokrasi getiriyoruz” propagandası ile zulme uğrarken başını yastığa rahat koyar oldu?
Çanakkale’de (delilleri ile ortaya koyulan) başı örtülü analarımızın muhabere ettiği orduların Kurtuluş reçetesi olduğu ne çabuk unutuldu da bugün başı kapalı kardeşlerimize güya demokratik olan ülkemizde ‘en azından’ özgür ve eşit bir eğitim imkanı tanınmıyor?
Çok güldüğüm bazen beni kahkalara boğan en hafif deyimiyle zırtapoz heriflerin Tarihçi diye televizyonlara çıkarılmasını hak edecek ne yaptık biz? Bu millet tarihe bu kadar kayıtsız bir millet değildi şüphesiz…
Allah’ın kanunları ile yönetilirken herkese tanınan yaşama, inanç, seyahat, ibadet, eğitim hakları laik anayasanın neresine dokunuyor da 21. yüzyılın Türkiyesinde bürokrasi hazretleri hariçten gazel okur oldu?
Van’da Akdamar kilisesini,Trabzonda sümela manastırını yüzyıllar sonra ibadete açıp, Ayasofya’da namaz kılmak için hukuki yollara başvuran serdengeçtilere ”Çağ dışı” yaftası yapıştıracak kadar kendini kaybedenleri nasıl başımıza getirdik biz? Bu kadar mı körleştik?
Yüzyıllarca islamın sancaktarlığını yapan hakiki Türklerin adını İslam coğrafyası zulme uğrarken ”Free” takılan ılımlı Türkler dedirtecek kadar değişime uğratan mezhep genişliğini hangi itikattan alıyoruz?
Sanatların şahı olan Hat sanatını bu memlekette ekmek yiyipte ‘meczup yazması’ olarak nitelendiren adamlar yetiştirecek ne günah işledik biz?
‘Atatürk inkılaplarına bağlılık’ unsurunu burs başvurularına koyabilecek kadar düşünüyoruz da madem ‘Devletçilik’ten hiç mi haberimiz olmadı memleketin yarısından fazlasını satana kadar?
Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden dem vurup bölücü,ayrılıkçı, küresel sermayeye hizmet eden tam anlamıyla UŞAKları meclis genel kurulunda adammış gibi konuşturmak Vatanseverliğin hangi maddesinin hangi fırkasında yazıyor Allah aşkına!
Başında cübbe gördüğün sakalı uzun her adama ‘gerici, yobaz’ diyorsunda arkadas hiç mi haberin yok ”Vatan sevgisi imandandır” sözünden? Allah için vatanı müdafa etmek olmasa elbet yaşanacak vatan bulabilirdi insanlar tarihte…
Kendi değerlerinden bu kadar uzaklaşmak iki kere mi düşünmemizi gerektiriyor sadece?
Ağalar! Beyler!
Titreyin artık… Kendinize gelin… Hakkınızı müdafaa etmezseniz hakkınızla beraber şerefinizide kaybedersiniz diyen Hz. Ali’ye kulak verin… Kaybettiğiniz hakkınızı geri almadan onursuzca bir yaşam sürmektense onurlu bir ölümü yeğlerim diyen çeçen devlet başkanı Cahar Dudayev’e kulak verin…
Titreyin artık… Kendinize gelin… Belki de mehmetlerin bize bıraktığı bu vatan toprağını ve mukaddes değerlerimizi bırakamayacağız çocuklarımıza bu gidişle… Bir sürü değiliz bir sürüden de değiliz demeye, kimsenin olmadığı yere çıkmaya ne zaman cesaret edeceğiz?
Akif haklı ders almayı başaramıyoruz biz…
Sultan Abdülhamit haklı çünkü biz tekerrür edenin ne olduğunu anlamadık. Tarih değil hatalar!
Ve kavramları bu kadar köklü olmamıza rağmen yerine oturtamadık…
Titreyin ve kendinize gelin… Tarih; bir milletin iffeti, namusu, onuru, gururu, şerefi, herşeyidir…