Uzmanlar tarafından bir oyun olarak kabul edilen futbolu, uluslar tarafından gençlerini ruhen ve bedenen sağlıklı kılması yanında sosyolojik ve psikolojik açıdan gelişimlerindeki olumlu etkilerinden dolayı, bir eğitim vasıtası olarak kabul edilmektedir.
Futbol geniş bir oyun alanında, çok sayıda oyuncunun katılımıyla, oyun kuralları gereği belirlenmiş sınırlı bir alanda, sonucun kalelere atılan ya da yenilen gollerle belirlendiği, el harici vücudun her yerinin kullanılarak oynandığı bir spordur.
Bir karşıt ve tezatlar oyunu olması, oynayan ve seyredenleri yeni pozisyonlara heyecanlara ve zevke taşıması nedeniyle diğer spor dalları arasında özel bir yer edinmesine sebep olmaktadır.
Futbolun toplum içerisinde diğer spor dallarına göre taşıdığı önem ortadadır. Futbol, nereye gideceği kestirilebilen ve kontrol edilebilen yuvarlak bir topla heyecan verici bir koşu, ölçülü bir top sürme, soluk kesici bir şut ve sonuçta da, estetik açıdan mükemmel bir kurtarış veya golle sonuçlanan bir spordur. Oyun boyunca seyredenler ve oyuna katılanları yeni durum ve şartlara taşıyan ve yığınları peşinden sürükleyen bir takım oyunudur. Takım oyunu özelliği taşıması yanında her oyuncunun futbol kişiliği ve kendi becerisi doğrultusunda yeteneklerini sergilemesi ve kendini göstermesi yanında kendini kanıtlama imkanına sahip olması, bunu yaparken de takım arkadaşları ile uyum içinde, ortak etkileşimle başarıya kavuştuğu bir spor dalıdır.
Futbolcuların atletik yeteneklere sahip olması, topu iyi izleyerek oyun anında tüm dikkatlerini yeni pozisyonlara uyum göstermek için toplamaları, fizik kondisyonlarını en üst seviyeye çıkartmaları yanında, zeka düzeylerini de geliştirmeleri beklenir. Oyun anında takımı teşkil eden on bir futbolcunun topa sahip olması, rakibi etkisiz kılma çabaları ve arkadaşlarıyla devamlı yardımlaşma içerisinde bulunmaları yanında gelişen yeni pozisyonlara uyum gösterebilmeleri gerekmektedir.
Futbolcuların oyun içinde dengesini kaybetmeden pozisyonlara kendilerini adapte etmeleri ve futbol oynarken gereken hareketleri yapabilmeleri için kullanılan bütün metotlar olarak ifade edilen futbol tekniğine eksiksiz olarak sahip olmaları şarttır. İyi bir futbolcunun, oyunun muhtelif bölümlerinde, değişik konumlarda kafa ve vücudunun diğer kısımlarını nerede, nasıl ve ne şekilde kullanacağını bilmesi gerekir.
Bu kadar önemli bir konuda eğitimcilere düşen görevin sorumluluğu da ortadadır. Bu sorumluluk altında eğitimciler, bireyin karakteristik özelliklerini ortaya çıkartarak geliştirebilmek amacıyla, teorik, pratik ve teknik ilkelerden meydana gelen antrenman biliminin uygulayıcıları durumundadırlar.
Günümüz futbolunu yönlendiren, futbolcularının dayanıklılığını, çevikliğini, nefes gücünü arttırarak, top ile olan ilişkilerini geliştirmek, mücadele yeteneğini güçlendirmek, morallerini yükseltmek için onları çalıştıran, yetiştiren ve maçlara hazırlayan kişiler futbol eğitimcileridir(Antrenörlerdir). Futbol eğitimcileri, uzun vadeli olarak hazırladıkları antrenman taslaklarına hayatiyet kazandıran, takımlarında bulunan futbolcularının spordaki başarısı kadar kişiliğinin ve toplumsal yapısının mimarı olarak, durumlarına göre antrenman programlarını planlayan kişilerdir. Sporcusunun beceri elde etmesinde hatalı hareketi oluşturan mekanizmanın ne olduğunu anlayıp, bunun doğru olan şeklini sporcusuna gösteren, bir sonraki maça takımını rakibine üstünlük sağlayabilecekleri şekilde hazırlayan, tüm bu hazırlıklarını uygulamaya aktarırken de antrenman formlarını müsabaka temposuna ve şartlarına uygun tanzim etmek zorunda olan kişilerdir. Futbol eğitimi, iyi huyların gelişmesi ve doğru davranış biçimleri yaratılması ile ilgilenir. Futbol eğitimcilerinin sporcularına iyi huy ve doğru davranışları kazandırmaları yanında başarılı olabilmesi için, oyuncularının oyun anında oluşan strese, rakibin baskılı oyununa, dar alandaki yüksek reaksiyon ve hareket çabukluğuna uyumunu sağlayabilmesi kadar, antrenman formlarını uygulama anında, yeterli dinlenme molalarını da yerli yerine koyması gerekmektedir.
Futbol takımlarının başında bulunan eğitimciler, performansı yükseltici ve belirli bir performans türüne yönelik hareket akışı olarak tanımlanan antrenmanları vasıtasıyla, sporcuların bireysel ve sosyal verim düzeylerini yukarı taşıyabilmek, yeteneklerini geliştirmek, dolayısıyla da takımlarını müsabakalara hazırlamak zorundadırlar. Antrenörlerin, sporcusunun kuvvet, kardio-vasküler, kassal dayanıklılık, esneklik, nöromüsküler koordinasyon gibi çeşitli özelliklerini geliştirmek amacıyla muayyen egzersizleri giderek artan bir şekilde tekrarlamak olarak tanımlanan antrenman olayını yürütebilmeleri ve başarılı olabilmeleri için, mesleki açıdan ihtiyaçları olan teorik ve pratik bilgilerle donatılarak, antrenman ve maç tecrübelerine kavuşturulmaları gerekir. Antrenörler bilinen ve denenenleri tekrarlamak yerine, araştırmaları sonunda buldukları yöntemlerini kullanarak ileriye ışık tutmalıdırlar.
Bunun yanında sporcuları, meslektaşları, basın-yayın organlarının mensupları, kulüpler ve topluma karşı bazen öğretmen ve koruyucu, bazen planlayıcı ve organizatör, bazen de kural koyucu ve karar verici durumundadır. Spor otoritesi olarak, medyaya karşı takımını temsil ederken, düşüncelerini kontrollü olarak ifade etmek zorundadır. Başarılı sporcuların yetiştirilmesi için, öncelikle görev yapacak eğiticilerin iyi eğitilmeleri şarttır.
Futbol eğitimcileri her şeyden önce içerisinde yaşadıkları toplumu iyi tanıyarak bir pedagog, sosyolog ve psikolog gibi toplum içerisinde fertlere sunacakları eğitimde karşılaşabilecekleri her konuda yeterli seviyede olmak zorundadırlar.
1. Futbolun Özellikleri
* Futbol bir karşıtlar oyunudur.
* Atlama, sıçrama ve yön değiştirme gibi vücut dengesinin önem taşıdığı değişik hareketlerle oynanan bir oyundur.
* Oluşan sürpriz pozisyonlara uyum göstererek doğru tercihlere ihtiyaç duyulan anında doğru karar vermeyi gerektiren bir oyundur.
* Oyun boyunca harcanacak enerjinin dengeli bir şekilde oyun zamanına dağıtılmasının önem taşıdığı bir oyundur.
* Topla yapılan hareketler kadar, topsuz hareketlerinde gol yememek amacıyla yapılmasının gerektiği bir oyundur.
* Oyun alanında rakibe sayıca üstünlük sağlanmasının gerektiği bir oyundur.
* Oynayanların oyun alanı içinde yaptıkları ya da yapamadıkları ile ilgili olarak seyredenlerin de sayısız alternatifler geliştirebildiği bir oyundur.
* Oyun alanı içerisinde yer alan aynı takıma mensup sporcuların müşterek amaçlar doğrultusunda ortak davranışlar sergilemek zorunda olduğu bir oyundur.
* Her oyuncunun zihni yeteneklerini kullanarak hareketlilik, denge ve elastikiyet gibi sahip oldukları kişisel özelliklerini, gelişen sürpriz pozisyonlara uydurması gereken bir oyundur.
2. Futbol Sporunun Tarihi Gelişimi
İnsanların tarih içerisinde yuvarlak olan cisimlerle oynamaktan zevk aldıkları ve bu cisimlere ayakları ile vurma eylemini iç güdüsel olarak gerçekleştirdikleri, ilk çağlardan kalan mağara duvarlarındaki ilkel resimlerden anlaşılmaktadır. Günümüz futbol sporuna esas teşkil eden ve halen oynanmakta olan futbola benzer bir görünüm ortaya koyan top oyunları ile ilgili bilgilere yer veren ve tarih içerisinde günümüze aktaran bir çok eser mevcuttur.
Bu eserlere dayanarak ortaya çıkan futbol kronolojisi şu şekilde yapılabilir.
* M.Ö. 2500 yıllarında, Çin İmparatoru HUANG-Tİ’ nin askerlerine, yere kakılmış iki direk arasından bir topun geçirilmesi esasına dayanan oyun ile çeviklik idmanı yaptırdığından,
* Çinli yazar HUAN’ ın “La TARTARİA” adlı eserinde orta Asya Türklerinin bu günün futboluna benzer bir oyunu tapınakların avlularında kızlı erkekli oynandığından,
* Çinli yazar SONG WEN’ e göre, gene Türk’lerin orta Asya’da bulunan ve Kıvışka denilen yerde üç gün üç gece süren şenliklerini seyrederken top oyunları oynadıklarından,
* Yunan şairi HOMERUS’ un M.Ö. 100 yıllarında yazdığı “ODİSE” isimli eserinde günümüz futbolunu andıran bir oyunu SPARTA’ da askerlerin belirli kurallarla oynadıklarından ve adının da EPISKYRES olduğundan bahsedilmektedir.
Bir başka iddia ise, İ.Ö. ROMA’ da askerlerin HASPASTUM isimli ve el topu anlamına gelen bir top oyununu ayakla oynadıkları şeklindedir.
Tüm bu bilgilere rağmen futbolun tarih içerisinde ilk olarak ne zaman ve nerede oynandığı hakkında net bir fikre sahip olmak oldukça zordur.
Yakın tarihimiz içinde Dünya’ nın en büyük sömürge imparatorluğunu kurmuş olan İngilizlerin, futbol benzeri oyunları görmeleri ve benimsemeleri yanında, gittikleri her yerde de beğendikleri bu oyunu oynamaları, futbol oyununun Dünya’ ya yayılmasında büyük rol oynadığı iddia edilmektedir.
12. Y. Y’ dan itibaren futbol oyunu, İngiltere’de o kadar çok yayılmış ki, köyler ve şehirler arasında artan rekabetin büyümesi sonucu oyunun oynanması sırasında çatışmalar çıkmış, yaralanmalar hatta ölümlerin meydana gelmesi üzerine Kral III. EDVARD’ ın 13. Nisan. 1314 yılında yayınladığı bir ferman ile futbol sporunun oynanmasını yasakladığından söz edilmektedir. Bu bilgiler yanında, İtalyanlar futbolun NORMAN’ lar tarafından Dünya’ ya tanıtıldığını ve yayıldığını savunmaktadırlar. 16. Y.Y.‘ da İtalya’ da FLORANSA ve SİENA’ da umumi meydanlarda yılda en az bir kere CALCİO adı altında futbol benzeri bir oyunun 27 kişilik takımlar halinde oynandığını ifade etmektedirler. Hatta, oyunun oynanması sırasında da bu oyunculardan 15 tanesinin akıncı oyuncu, 5 tanesinin akıncılara destek oyuncu, 4 tanesinin müdafa oyuncusu ve 3 oyuncunun da müdafaların da gerisinde son müdafa olarak oynadıklarından bahsedilmektedir.
17.Y.Y.’da ise, İngiltere’de bizzat hükümdarların bu oyunu teşvik ettikleri, buna bağlı olarak da futbolun çok büyük bir gelişme gösterdiği, 120X80 m’lik bir alan içinde, içi hava doldurulan hayvan sidik torbalarının dışının deri ile kaplanması sonunda elde edilen topun bir metre ara ile dikilen iki direk arasından geçirilmesi ile sayı kazanma esasına dayanarak oynanan şeklini almıştır.
1841 yılında topun biçimi küre olarak kabul edilmiştir.
1848 yılında ise oyun kuralları “Cambridge Kuralları” adı altında birleştirilmiş ve ülkede bir bütünlük sağlanmıştır.
1855 yılında İngiltere’de ilk futbol kulübü kurulmuştur(SHEFFİELD).
1863 yılında İngiltere’de kurulmuş olup faaliyet gösteren 11 kulübün yöneticileri bir araya gelerek “İngiltere Futbol Birliği” ni kurmuşlardır.
Futbolun günümüzdeki şeklini alması ise, 1866 yılında İngiltere, İskoçya, Galler ve İrlanda Futbol Federasyonları bir araya gelerek, futbolun oyun kurallarını düzenleyen bir birim olan “INTERNATIONAL BOARD” adı altında ilk uluslararası futbol kuruluşunu gerçekleştirmeleriyle olmuştur.
21. Mayıs. 1904 yılında, yedi ülkenin federasyonları bir araya gelerek, Uluslararası Futbol Federasyonu’ nu (Federation Enternationale de Football Assaciation) (FİFA) kurmuşlardır.
Halen, FİFA Uluslararası müsabakaların organizasyonunda tam ve tek yetkili olarak dünya futbolunu yönetip, yönlendiren kuralların değiştirilmesi ve uygulanmasına karar veren, anlaşmazlıkların çözümünde baş vurulan ve karar yetkisine sahip tek kuruluş olarak görevini sürdürmektedir.
Kuruluşun ilk başkanı ROBERT GUREIN’ dir.
Türk Futbol Federasyonu (TFF) ise, ilk kez 1923 yılında Yusuf Ziya ÖNİŞ başkanlığında kurulmuştur. Profesyonellik 1951 yılında kabul edilmiş, 1954 yılında da Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA)’ ne 34. üye olarak kabulümüz gerçekleşmiştir.
TFF 1992 yılında, 3813 sayılı yasanın kabul edilmesiyle Futbol faaliyetlerini Milli ve Milletlerarası kurallara göre yürütme, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, özerk bir yapıya kavuşmuştur.
3. FİFA’ya Bağlı Olarak Kurulan Dünyada ki Spor Birlikleri
1. Güney Amerika Futbol Birliği (COMMEBOL) (Confederatione Su-d Americana da Football)
2. Avrupa Futbol Federasyonları Birliği(UEFA)(Union of European Football Associations) 1954
3. Asya Futbol Federasyonları (AFC)(Asian Football Confederation)(1954)
4. Afrika Futbol Federasyonları (AFCO)(The African Football Confederation) 1956
5. Kuzey-Orta Amerika ve Karaip Futbol Federasyonları(CONCACAF)
(Confederation Norte-Centro Americana del Caribe de Football) 1961
6. Okyanusya Futbol Federasyonları(OFC)(Oceanio Football Confederation) 1985
Bu Makale’ye Ne Aratarak Geliyorsunuz?
* Futbol Önemi (9. sıra)
canım bence futbol kız erkek demeden herkezin oynadığı bir spor dalıdır
agırlık yapar gibi şeyler duyuyorum
BENİM FAVORIM VOLEYBOL..!
çok güzel olmus yazanın eline sağlık (sanki bi kelimesini okudum ) 😀 😀 😀 :))))
bence futbol erkekler için sadece bir eğlence olmalı.
alahım bubu kim okur 100 sayfa
bilge canım aynı sizin sınıf gibi bizim sınıfta aynı bay************************..
bu futbolu nerdeyse bizim sınıf her gün oynuyor . hiç sıkılmıyolarda. oysa ne sıkıcı bi şey.öğretmen sporiliğili ödew werdi .onlar kesin futblu araştırırılar………..
sende öylesin
sende öylesin
manyak
çok beğendim
geç kalmak
futbolunöneminedir
oynarlarsneolur
:cher: bana hocam bı odew werdı ve ben bu odewı yapmak ıstemedgımı soyledım ama bence ıyıkıde vermıs cunku erkeklerın nasıl varlıklar olduklarını daha ıyı anlıyorum burda herkesten tesekurler yazan kısılerede selamlar
😛 :ops: 😥 guzel
:rol: slm arkiler bu site süper bi kere gir her şey bulursun!!! 😆 :ops:
teşekürler güzel olmuş.
iyi bişey bu beğendim