Futbol sporunun günümüzde yapılan spor dalları arasındaki önemi ve yeri tartışılmaz. Mil­yon­larca kişi sporcu olarak, çok daha fazla sayıdaki kişi de seyirci olarak futbol sporuna katı­lır­lar. Oynayanları ve seyredenleri yanında, çalıştıranları ve yardımcı elemanları ile çağımız futbolu bir endüstri haline gelmiştir.

Sponsor Bağlantılar

Uzmanlar tarafından bir oyun olarak kabul edilen futbolu, uluslar tarafından gençlerini ruhen ve bedenen sağlıklı kılması yanında sosyolojik ve psikolojik açıdan gelişimlerindeki olumlu etkilerin­den dolayı, bir eğitim vasıtası olarak kabul edilmektedir.

Futbol geniş bir oyun alanında, çok sayıda oyuncunun katılımıyla, oyun kuralları gereği belirlenmiş sınırlı bir alanda, sonucun  kalelere atılan ya da yenilen gollerle belirlen­diği, el harici vücudun her yerinin kullanılarak oynandığı bir spordur.

Bir karşıt ve tezatlar oyunu olması, oynayan ve seyredenleri yeni pozisyon­lara heyecanlara ve zevke taşıması nedeniyle diğer spor dalları arasında özel bir yer edinmesine sebep olmaktadır.

Futbolun toplum içerisinde diğer spor dallarına göre taşıdığı önem ortadadır. Futbol, nereye gideceği kestirilebilen ve kontrol edilebilen yuvarlak bir topla heyecan verici bir koşu, ölçülü bir top sürme, soluk  kesici bir  şut ve sonuçta da, estetik açıdan mükemmel bir kurtarış veya golle sonuçlanan bir spordur. Oyun boyunca seyredenler ve oyuna katılanları yeni durum ve şartlara taşı­yan ve yığınları peşinden sürükleyen bir takım oyunudur. Takım oyunu özel­liği taşıması yanında her oyuncunun futbol kişiliği ve kendi becerisi doğrul­tusunda yeteneklerini sergilemesi ve kendini göstermesi yanında kendini kanıt­lama imkanına sahip olması, bunu yaparken de takım arkadaş­ları ile uyum içinde, ortak etkileşimle başarıya kavuştuğu bir spor dalıdır.

Futbolcuların atletik yeteneklere sahip olması, topu iyi izleyerek oyun anında tüm dikkat­lerini yeni pozisyonlara uyum göstermek için toplamaları, fizik kondisyonlarını en üst seviyeye çıkartmaları yanında, zeka düzeylerini de geliştirmeleri beklenir. Oyun anında takımı teşkil eden on bir futbolcunun topa sahip olması, rakibi etkisiz kılma çabaları ve arkadaşlarıyla devamlı yardımlaşma içerisinde bulunmaları yanında gelişen yeni pozisyonlara uyum gösterebilmeleri gerekmektedir.

Futbolcuların oyun içinde dengesini kaybetmeden pozisyonlara kendilerini adapte etmeleri ve futbol oynarken gereken hareketleri yapabilmeleri için kullanılan bütün metotlar olarak ifade edilen futbol tekniğine eksiksiz olarak sahip olmaları şarttır. İyi bir futbolcunun, oyunun muhtelif bölümlerinde, değişik konumlarda kafa ve vücudunun diğer kısımlarını nerede, nasıl ve ne şekilde kullanacağını  bilmesi gerekir.

Bu kadar önemli bir konuda eğitimcilere düşen görevin sorumluluğu da ortadadır. Bu sorumluluk altında eğitimciler, bireyin karakteristik özellikle­rini ortaya çıkartarak geliştire­bilmek amacıyla, teorik, pratik ve teknik ilke­lerden meydana gelen antrenman biliminin uygula­yıcıları durumunda­dırlar.

Günümüz futbolunu yönlendiren, futbolcularının dayanıklılığını, çevikliğini, nefes gücünü arttırarak, top ile olan ilişkilerini geliştirmek, mücadele yetene­ğini güçlendirmek, morallerini yükseltmek için onları çalıştıran, yetiştiren ve maçlara hazırlayan kişiler futbol eğitimcileridir(Antrenörlerdir). Futbol eği­tim­cileri, uzun vadeli olarak hazırladıkları antrenman taslaklarına hayatiyet kazandıran, takımlarında bulunan futbolcularının spordaki başarısı kadar kişi­li­ğinin ve toplumsal yapısının mimarı olarak, durumlarına göre antrenman programlarını planlayan kişilerdir. Sporcusunun beceri elde etmesinde hatalı hareketi oluşturan mekanizmanın ne olduğunu anlayıp, bunun doğru olan şeklini sporcusuna gösteren, bir sonraki maça takımını rakibine üstünlük sağla­yabilecekleri şekilde hazırlayan, tüm bu hazırlıklarını uygulamaya aktarırken de antrenman formlarını müsabaka temposuna ve şartlarına uygun tanzim etmek zorunda olan kişilerdir. Futbol eğitimi, iyi huyların gelişmesi ve doğru davranış biçimleri yaratılması ile ilgilenir. Futbol eğitimcile­rinin sporcularına iyi huy ve doğru davranışları kazandırmaları yanında başarılı olabilmesi için, oyuncularının oyun anında oluşan strese, rakibin baskılı oyu­nuna, dar alandaki yüksek reaksiyon ve hareket çabukluğuna uyumunu sağla­yabilmesi kadar, antrenman formlarını uygulama anında, yeterli dinlenme molalarını da yerli yerine koyması gerekmektedir.

Futbol takımlarının başında bulunan eğitimciler, performansı yükseltici ve belirli bir performans türüne yönelik hareket akışı olarak tanımlanan antren­man­ları vasıtasıyla, sporcuların bireysel ve sosyal verim düzeylerini yukarı taşıyabilmek, yeteneklerini geliştir­mek, dolayısıyla da takımlarını müsabaka­lara hazırlamak zorundadırlar. Antrenörlerin, sporcusunun kuvvet, kardio-vasküler, kassal dayanıklılık, esneklik, nöromüsküler koordinas­yon gibi çeşitli özelliklerini geliştirmek amacıyla muayyen egzersizleri giderek artan bir şekilde tekrarlamak olarak tanımlanan antrenman olayını yürütebilmeleri ve başarılı olabilme­leri için, mesleki açıdan ihtiyaçları olan teorik ve pratik bil­gilerle  donatılarak, antrenman ve maç tecrübelerine kavuşturulmaları gere­kir. Antrenörler bilinen ve denenenleri tek­rar­lamak yerine, araştırmaları sonunda buldukları yöntemlerini kullanarak ileriye ışık tutmalıdırlar.

Bunun yanında sporcuları, meslektaşları, basın-yayın organlarının mensup­ları, kulüpler ve topluma karşı bazen öğretmen ve koruyucu, bazen planlayıcı ve organizatör, bazen de kural koyucu ve karar verici durumundadır. Spor otoritesi olarak, medyaya karşı takımını temsil ederken, düşüncelerini kontrollü olarak ifade etmek zorundadır. Başarılı sporcuların yetiştiril­mesi için, öncelikle görev yapacak eğiticilerin iyi eğitilmeleri şarttır.

Futbol eğitimcileri her şeyden önce içerisinde yaşadıkları toplumu iyi tanı­yarak bir pedagog, sosyolog ve psikolog gibi toplum içerisinde fertlere suna­cakları eğitimde karşılaşabilecekleri her konuda yeterli seviyede olmak zorun­dadırlar.

 

1. Futbolun Özellikleri

* Futbol bir karşıtlar oyunudur.

* Atlama, sıçrama ve yön değiştirme gibi vücut dengesinin önem taşıdığı değişik hareketlerle oynanan bir oyundur.

* Oluşan sürpriz pozisyonlara uyum göstererek doğru tercihlere ihtiyaç duyu­lan anında doğru karar vermeyi gerektiren bir oyundur.

* Oyun boyunca harcanacak enerjinin dengeli bir şekilde oyun zamanına dağı­tılmasının önem taşıdığı bir oyundur.

* Topla yapılan hareketler kadar, topsuz hareketlerinde gol yememek ama­cıyla yapılmasının gerektiği bir oyundur.

* Oyun alanında rakibe sayıca üstünlük sağlanmasının gerektiği bir oyundur.

* Oynayanların oyun alanı içinde yaptıkları ya da yapamadıkları ile ilgili olarak seyreden­lerin de sayısız alternatifler geliştirebildiği bir oyundur.

* Oyun alanı içerisinde yer alan aynı takıma mensup sporcuların müşterek amaçlar doğrultu­sunda ortak davranışlar sergilemek zorunda olduğu bir oyundur.

* Her oyuncunun zihni yeteneklerini kullanarak hareketlilik, denge ve elas­tikiyet gibi sahip oldukları kişisel özelliklerini, gelişen sürpriz pozisyon­lara uydurması gereken bir oyundur.

 

2. Futbol Sporunun Tarihi Gelişimi

İnsanların tarih içerisinde yuvarlak olan cisimlerle oynamaktan zevk aldıkları ve bu cisimlere ayakları ile vurma eylemini iç güdüsel olarak gerçekleş­tirdikleri, ilk çağlardan kalan mağara duvarlarındaki ilkel resimlerden anlaşılmaktadır. Günümüz futbol sporuna esas teşkil eden ve halen oynan­makta olan futbola benzer bir görünüm ortaya koyan top oyunları ile ilgili bilgilere yer veren ve tarih içerisinde günümüze aktaran bir çok eser mev­cuttur.

Bu eserlere dayanarak ortaya çıkan futbol kronolojisi şu şekilde yapılabilir.

* M.Ö. 2500 yıllarında, Çin İmparatoru HUANG-Tİ’ nin askerlerine, yere kakılmış iki direk arasından bir topun geçirilmesi esasına dayanan oyun ile çeviklik idmanı yaptırdığından, 

* Çinli yazar HUAN’ ın “La TARTARİA” adlı eserinde orta Asya Türklerinin bu günün futbo­luna benzer bir oyunu  tapınakların avlularında kızlı erkekli oynandığından,

* Çinli yazar SONG WEN’ e göre,  gene Türk’lerin orta Asya’da bulunan ve  Kıvışka denilen yerde üç gün üç gece süren şenliklerini seyrederken top oyunları oynadık­larından,

* Yunan şairi HOMERUS’ un M.Ö. 100 yıllarında yazdığı “ODİSE” isimli eserinde günü­müz futbolunu andıran bir oyunu SPARTA’ da askerlerin belirli kurallarla oynadıklarından ve adının da EPISKYRES olduğundan bahsedilmektedir.

Bir başka iddia ise, İ.Ö. ROMA’ da askerlerin HASPASTUM isimli ve el topu anlamına gelen bir top oyununu ayakla oynadıkları şeklindedir.

Tüm bu bilgilere rağmen futbolun tarih içerisinde ilk olarak ne zaman ve nerede oynandığı hakkında net bir fikre sahip olmak oldukça zordur.

Yakın tarihimiz içinde Dünya’ nın en büyük sömürge imparatorluğunu kurmuş olan İngiliz­lerin, futbol benzeri oyunları görmeleri ve benimsemeleri yanında, gittikleri her yerde de beğen­dikleri bu oyunu oynamaları, futbol oyununun Dünya’ ya yayılmasında büyük rol oyna­dığı iddia edilmektedir.

12. Y. Y’ dan itibaren futbol oyunu, İngiltere’de o kadar çok yayılmış ki,  köyler ve şehirler arasında artan rekabetin büyümesi sonucu oyunun oynan­ması sırasında çatışmalar çıkmış, yaralanmalar hatta ölümlerin meydana gelmesi üzerine Kral III. EDVARD’ ın 13. Nisan. 1314 yılında yayınladığı bir ferman ile futbol sporunun oynanmasını yasakladığından söz edilmek­tedir. Bu bilgiler yanında, İtalyanlar futbolun NORMAN’ lar tarafından Dünya’ ya tanıtıldığını ve yayıldığını savunmaktadırlar. 16. Y.Y.‘ da İtalya’ da FLORANSA ve SİENA’ da umumi meydanlarda yılda en az bir kere CALCİO adı altında futbol benzeri bir oyunun 27 kişilik takımlar halinde oynandığını ifade etmektedirler. Hatta, oyunun oynanması sırasında da bu oyunculardan 15 tanesinin akıncı oyuncu, 5 tanesinin akıncılara destek oyuncu, 4 tanesinin müdafa oyuncusu ve 3 oyuncunun da müdafaların da gerisinde son müdafa olarak oynadıklarından bahsedil­mek­tedir.

17.Y.Y.’da ise, İngiltere’de bizzat hükümdarların bu oyunu teşvik ettikleri, buna bağlı olarak da futbolun çok büyük bir gelişme gösterdiği, 120X80 m’lik bir alan içinde, içi hava doldurulan hayvan sidik torbalarının dışının deri ile kaplanması sonunda elde edilen topun bir metre ara ile dikilen iki direk arasından geçirilmesi ile sayı kazanma esasına dayanarak oynanan şeklini almıştır.

1841 yılında topun biçimi küre olarak kabul edilmiştir.

1848 yılında ise oyun kuralları “Cambridge Kuralları” adı altında birleştirilmiş ve ülkede bir bütünlük sağlanmıştır.

1855 yılında İngiltere’de ilk futbol kulübü kurulmuştur(SHEFFİELD).

1863 yılında İngiltere’de kurulmuş olup faaliyet gösteren 11 kulübün yöneticileri bir araya gelerek “İngiltere Futbol Birliği” ni kurmuşlardır.

Futbolun günümüzdeki şeklini alması ise, 1866 yılında İngiltere, İskoçya, Galler ve İrlanda Futbol Federasyonları bir araya gelerek, futbolun oyun kurallarını düzenleyen bir birim olan “INTERNATIONAL BOARD” adı altında ilk uluslararası futbol kuruluşunu gerçekleştir­meleriyle olmuştur.

21. Mayıs. 1904 yılında, yedi ülkenin federasyonları bir araya gelerek, Uluslararası Futbol Federasyonu’ nu (Federation Enternationale de Football Assaciation) (FİFA)  kurmuşlar­dır.  

Halen, FİFA Uluslararası müsabakaların organizasyonunda tam ve tek yetkili olarak dünya futbolunu yönetip, yönlendiren kuralların değiştirilmesi ve uygulanmasına karar veren, anlaşmazlıkların çözümünde baş vurulan ve karar yetkisine sahip tek kuruluş olarak görevini sürdürmektedir.

Kuruluşun ilk başkanı ROBERT GUREIN’ dir.

Türk Futbol Federasyonu (TFF) ise, ilk kez 1923 yılında Yusuf Ziya ÖNİŞ başkanlığında kurulmuştur. Profesyonellik 1951 yılında kabul edilmiş, 1954 yılında da Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA)’ ne  34. üye olarak kabulümüz gerçekleşmiştir.

TFF 1992 yılında, 3813 sayılı yasanın kabul edilmesiyle Futbol faaliyetlerini Milli ve Milletlerarası kurallara göre yürütme, teşkilatlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere, özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, özerk bir yapıya kavuşmuştur.

 

3. FİFA’ya Bağlı Olarak Kurulan Dünyada ki Spor Birlikleri

1. Güney Amerika Futbol Birliği (COMMEBOL) (Confederatione Su-d Americana da Football)

2. Avrupa Futbol Federasyonları Birliği(UEFA)(Union of European Football Associations) 1954

3. Asya Futbol Federasyonları (AFC)(Asian Football Confederation)(1954)

4. Afrika Futbol Federasyonları (AFCO)(The African Football Confede­ration) 1956

5. Kuzey-Orta Amerika ve Karaip Futbol Federasyonları(CONCACAF)

(Confederation Norte-Centro  Americana del Caribe de Football) 1961

6. Okyanusya Futbol Federasyonları(OFC)(Oceanio Football Confedera­tion) 1985

 

Bu Makale’ye Ne Aratarak Geliyorsunuz?

* Futbol Önemi (9. sıra)