Halit Ziya Uşaklıgil’in en güzel, en sevilen romanı hiç şüphesiz Aşk-ı Memnu’dur. Yayımlanmasının üzerinden yüzyılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, günümüz okuyucusu tarafından bir solukta keyifle okunacak bir romandır.
Romanın konusu, yirmi iki yaşındaki güzel bir kızın zengin ve lüks bir hayata kavuşma hevesiyle elli yaşında ve iki çocuk sahibi bir adamla evlenmesi, zamanla sadece zengin olmanın genç bir kadını mutlu etmeye yetmediğini anlaması, aşk, sevgi, gençlik, heyecan gibi bastırılamayan kadınlık duygularını tatmin etmek için intiharla sonuçlanan yasak bir aşka yönelmesidir.
Halit Ziya Uşaklıgil, Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının Tanzimat’tan sonra ikinci dönemi olan Servet-i Fünun Edebiyatı’nın (Edebiyat-ı Cedide’nin) en önemli, en usta romancısıdır. Türk romancılığında Halit Ziya adı, son derece önemlidir. Çünkü Halit Ziya’dan önceki Türk romanları olaya ve maceraya dayanan, faydayı esas alan, özentisiz bir üslupla yazılmış, sağlam bir teknikten yoksun eserlerdir. İşte Halit Ziya bu basit ve kaba romancılığa son vermiş, kahramanların iç dünyalarını, duygularını ayrıntılı olarak tahlil eden, insan-çevre ilişkisine önem veren, kompozisyon bütünlüğü olan, sağlam bir teknikle yazılmış, Batılı tekniğe uygun ilk romanları kaleme almıştır. Romanlarında âdeta bir dantel gibi sabırla, titizlikle işlenmiş, süslü, sanatlı, şiirsel bir üslup vardır.
Halit Ziya’nın romanlarında kullandığı dil, günlük konuşma dilinin sadelik ve doğallığından bir hayli uzaktır. Konuşma dilinde yer almayan Arapça, Farsça sözcük ve tamlamaların yoğun bir şekilde kullanıldığı, ağır, süslü ve sanatkârane bir dil kullanır. Romanlarının orijinal dili, günümüz okuyucusu için oldukça ağırdır. Halit Ziya eserlerinde ağır bir dil kullandığını kendisi de sonradan kabul etmiş, ölmeden bir süre önce eserlerini bizzat kendisi sadeleştirmiştir.
Halit Ziya’nın dördü İzmir’de, dördü İstanbul’da yayımlanan sekiz romanı vardır: Sefile, Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Nesl-i Ahir. Bu romanlar içerisinde Halit Ziya dendiği zaman ilk akla gelenler Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu’dur. Bu iki roman, usta bir yazarın kaleminden çıkmış, sağlam bir tekniği olan, Batılı tekniğe uygun ilk başarılı romanlardır.
Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil’in İstanbul’da kaleme aldığı ikinci romanıdır. Roman 1899-1900 yıllarında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş (parça parça, bölüm bölüm yayımlanmış), 1901’de ise kitap olarak basılmıştır. Romanın dili ağır olduğu için, roman yazarı tarafından belli ölçüde sadeleştirilerek 1945 yılında yeniden yayımlanmıştır.
Aşk-ı Memnu romanı kendi içinde yirmi iki bölüme ayrılmıştır. Hacim olarak ise 514 sayfalık bir metne sahiptir (Aşk-ı Memnu, Özgür Yayınları, Beşinci Basım: Ocak 2005) [*].
Aşk-ı Memnu Romanının Konusu
Aşk-ı Memnu romanı, yirmi iki yaşındaki güzel bir kızın zengin ve lüks bir hayata kavuşma hevesiyle elli yaşında ve iki çocuk sahibi bir adamla evlenmesini, zamanla sadece zengin olmanın genç bir kadını mutlu etmeye yetmediğini anlamasını, aşk, sevgi, gençlik, heyecan gibi bastırılamayan kadınlık duygularını tatmin etmek için intiharla sonuçlanan yasak bir aşka yönelmesini anlatır.
Romanın en önemli teması “yasak aşk”tır. Bu aşk Bihter ile Behlül arasında yaşanır. Bihter, annesi Firdevs Hanım’ın kötü ününden dolayı evde kalma korkusu taşıdığından ve zengin bir hayata kavuşma hayaliyle babası yaşındaki Adnan Bey’le evlenir. Bir yıl sonra ailece gidilen Göksu gezisinde, Behlül’ün ateşli bir şekilde Peyker’in ensesini öpmesi, Bihter’in içindeki genç kadınlık duygularını harekete geçirir. Bihter bir yıllık evliliğini sorgulayınca, ruhunun aşk, sevgi, heyecan gibi duygulara aç kaldığını hisseder. Kocasına karşı kalbinde en ufak bir kıpırdanma, heyecan duymaz.
“Sevmek, sevmek istiyordu. Hayatında yalnız bu eksikti; fakat hayatta her şey bundan ibaretti: Sevmek, evet, bütün mutluluk yalnız bununla elde edilebilirdi… Sevmek istiyordu, ateşler içinde delice bir aşk ile sevecek mesut olacaktı. ” (s.211-212)
“Kendisine, kendi güzelliğine gülüyor ve böyle istifade olunmamaya mahkûm bu güzelliğe gülerken ağlamak istiyordu. Demek bundan sonra, evet bu gece, nihayet bir senelik saldırıdan sonra artık üstün olunamayan vücudunun gençlik isyanı her vakit böyle karşısına çıkacak, sevmek, kucaklamalar içinde mest olmak isteyen mustarip ruhu onu böyle hırpalayacak, ezecek ve bu güzellikler boş emeller içinde çırpına çırpına mahvolacaktı…” (s.217)
Adnan Bey’in yeğeni Behlül ile Bihter arasında yasak bir ilişki başlar. Behlül çok sayıda kadınla ilişki yaşamış, çapkın bir gençtir. Bihter ile Behlül arasında yaşananlara aşk değil de ilişki demek daha yerinde olur. Her ne kadar romanın adı “Aşk-ı Memnu” (yasak aşk) olsa da, bu romanda yaşananlar yasak aşk değil, yasak ilişkidir. Bihter için bu aşk, daha doğru bir ifadeyle bu ilişki, sıkılıp bunaldığı evlilik hayatına bir renk, bir coşku, bir heyecan katmak demektir. Behlül için ise bu ilişki, tehlikeli ve heyecanlı bir oyun demektir. Behlül pek çok kadınla ilişki yaşamış, kadınlardan bıkmıştır; ancak bu yasak ilişki daha öncekilere benzememektedir.
“Bu aşk bütün tehlikeleri ve zorlukları ile onun için daha çekici, daha ihtiraslı bir şey olacaktı.” (s.253)
“Herkesin gözleri önünde kimseye hissettirmeksizin sevişmek… Oh! Bu gizli şeyde öyle küçük mutluluklar olacaktı ki… Herkesin içinde Bihter’e yabancı dururken onun bir bakışı olacaktı ki kendisine: ‘Ben seninim, yalnız seninim!’ diyecekti.” (s.253-254)
Behlül’ü sevmiyordu, hayır, bundan emindi; çapkın bir çocuktan başka bir şey olmayan bu adam hakkında aşka benzer hiçbir şey duymamış idi.” (s.255)
“Behlül’ün hatırasında tesadüfle sahip olunmuş bir fahişe hükmünde kalamazdı; artık onun hayatına sahip olmalıydı, onu sevmeliydi, sevmeye çalışmalıydı; bu aşk günahına öyle bir gelecek yolu belirlemeliydi ki onu alçaltmak değil yükseltsin. Evet, bunu ancak aşk temizleyebilirdi. (s.257)
“Bu aşk onlar için asıl tehlikeleriyle, zorluklarıyla çekici oluyordu. Herkesin gözü önünde herkesten saklanan, yalnız, ikisine ait gizli bir hayat vardı ki bütün güzellikleriyle onları daha fazla birbirine yakınlaştırıyor, ilişkilerine fazla bir samimiyet veriyordu.” (s.271)
“Bir gece herkes uyuduktan sonra, o, yatağından süzülerek inecek, çıplak ayaklarına terliklerini takacak, omuzlarına bir şey atacak, nefes almaktan korkarak kapısını açacak… Ah! O heyecan dakikası!..” (s.275)
Behlül, sipariş ettiği şekerleri almak için odasına gelen yengesini bir anda kollarında bulmuştur. Behlül ile Bihter arasında bu olay öncesinde hiçbir şey yaşanmamıştır. Behlül-Bihter ilişkisinde belli bir gelişim süreci yoktur. Her şey bir anda ortaya çıkar. Heyecanları bir anda saman alevi gibi parlamış, kısa süre sonra da sönmüştür. Aşk emek ister, fedakârlık ister, sadakat ister… Behlül ile Bihter arasında yaşanan ilişkide bunlardan hiçbirini göremeyiz. Behlül, Bihter’den sıkılınca yeniden Beyoğlu’ndaki eğlence yerlerine gider, Bihter’i başka kadınlarla aldatır.
Romanda göze çarpan bir diğer tema “ihanet”tir. Bihter başta namuslu bir kadındır; namuslu kalmak için çırpınır, ancak içinde bulunduğu koşullar -genç bir kadın olmanın verdiği istek ve arzular- onu yasak bir ilişkiye sürükler. Halit Ziya, Bihter’in yasak ilişkiye sürüklenişinin psikolojik aşamalarını başarılı bir biçimde yansıtır. Bu nedenle okuyucu, Bihter’i suçlamaz. Burada yanlış olan Bihter’in yasak ilişki yaşaması değil, elli yaşındaki Adnan Bey’in yirmi iki yaşındaki genç bir kadınla evlenmesidir. Behlül’ü, Bihter’den çok ilişkinin yasak olması heyecanlandırır. Birlikte geçirilen bir kıştan sonra her ikisi de birbirinden sıkılır. Bir gün Nihal’in piyanoda çaldığı parçaları dinlerken eski bir kız arkadaşını hatırlar. Bihter’in kırılıp incineceğini düşünmeden, âdeta onu yok sayarak Beyoğlu’na gider. Bihter’i aldatır. Bihter, bir süre Behlül ile küs kalır, fakat yeniden birlikte olmaya başlarlar. Birliktelikleri alışkanlıktan öte bir şey değildir. Behlül daha sonra amcasının kızı Nihal’le evlenmeye kalkışır. Fakat Bihter ihanetin bu kadarını kaldıramaz, Behlül ile Nihal’in evlenmelerini önlemek için yaşadığı gizli ilişkiyi açığa çıkarmaktan çekinmez.
Romanın sonunda okuyucuyu etkileyen tema “intihar”dır. Romanın son sayfalarında Behlül ile Bihter’in konuşmalarını duyan Nihal, bayılarak merdivenlerden düşer. Adnan Bey, kızını kucaklayarak odasına götürür. Nihal’in baygın hâlde yattığını gören Beşir, Behlül ile Bihter arasında yaşananları Adnan Bey’e anlatır. Bihter, kendisini bu kargaşa ortamından kurtaracak birini, yasak aşkı Behlül’ü arar. Behlül, Bihter’le yaşadığı ilişkinin ilk günlerinde, günün birinde ilişkileri ortaya çıkacak olursa kendisiyle uzaklara kaçmayı vaat etmiş, ancak sözünde durmamıştır. İlişkileri ortaya çıkınca kaçıp gitmiştir. Bihter, tıpkı annesi gibi, kocasına ihanet etmiş bir kadın olarak ortada, yapayalnız kalmıştır. Bihter, içine düştüğü bu kaos ortamından kurtulmak ister. Kocasına ihanet etmiş bir kadın olarak bu toplumda kendisine sığınabileceği bir yer arar. Yalıda kalması mümkün değildir. Annesi Firdevs Hanım gibi kötü kadın damgası yemiş biri olarak da yaşamak istemez. Zaten Adnan Bey’le evlenmesi de, annesinin kötü ününden kaçmak içindir. O anda aklına kocasının tabancası gelir. Tabancayı kalbine dayar ve tetiği çeker. Annesinin ve kendisinin ihanetlerinin kefaretini ödemiş olur.
Romanda işlenen diğer bir tema “kıskançlık”tır. Kıskançlık duygusu, roman kahramanları arasındaki çatışmayı kaçınılmaz kılar. Romanda hemen herkes birilerini birilerinden kıskanır: Babasına aşırı derecede düşkün olan Nihal, Bihter’in yalıya gelmesiyle babasını Bihter’den kıskanır. Babasının artık kendisiyle eskisi kadar ilgilenmeyeceğini düşünür. Vücudunun yıpranmışlığına karşın ruhu bir o kadar genç kalmış olan Firdevs Hanım, Adnan Bey’i kızı Bihter’den kıskanır. Adnan Bey’in, kendisine değil de kızı yaşındaki Bihter’e evlenme teklifinde bulunmasına çok kızar. Üvey anne sıfatıyla yalıya gelen Bihter’e karşı hizmetçiler de cephe alırlar. Kendi aralarında Bihter’in aleyhinde konuşurlar, onu çekemezler. Adnan Bey, yeğeni Behlül ile karısı Bihter arasında bir ilişki olmasından şüphelenir, ancak bu şüphesini kanıtlayacak hiçbir delil bulamaz. Ama yine de genç ve güzel karısının yanında kendisini yaşlı, yeğeni Behlül’ü genç olarak görmeye tahammül edemez. Adnan Bey, yeğeni Behlül’ün gençliğini kıskanır. Bihter, kendisinden bıkıp başka kadınlara koşan Behlül’ü kıskanır. Behlül’ün kendisini başka kadınlarla aldattığını bilmesine rağmen yine de onunla birlikte olmayı sürdürür. İhanetlere karşı sessiz kalır, üzüntüsünü içine atar. Son olarak Behlül’ün Nihal’le evlenecek olması, Bihter’iniçindeki kıskançlık ateşini alevlendirir. Bu evliliğin önüne geçmek için her türlü çılgınlığı yapar.
Romanda işlenen bir diğer tema “yalnızlık”tır. Romanda yer alan kişilerin çoğu yalnızdır. Bir anlamda Aşk-ı Memnu, kalabalık içinde kendisini yalnız hisseden insanların romanıdır. Romanda yalnızlık temasıyla âdeta bütünleşen kişi, Nihal’dir. Küçük yaşta annesiz kalan Nihal, bu boşluğu babasıyla doldurmaya çalışır. Babası onun her şeyidir. Babasının genç bir kızla -Bihter’le- evlenmesi, Nihal için ilk darbedir. Çünkü Adnan Bey, evlendikten sonra artık eskisi kadar çocuklarına vakit ayıramaz. Bülent’in yatılı okula gönderilmesi ve yaşı büyüdüğü için odasının ayrılması Nihal’i daha da yalnızlaştırır. Mlle de Courton da yalıdan gönderilince Nihal kendisini büsbütün yalnız hisseder. Sevdiğini sandığı erkeğin -Behlül’ün- Bihter tarafından elinden alınması ise Nihal için son darbe olur.
Yıllar önce eşini kaybeden Adnan Bey de yalnızdır. Yıllarca karısının hastalığıyla mücadele etmiştir. Adnan Bey eşi varken de yokken de yalnız kalmış bir adamdır. Kendisini çocuklarına adamış, ancak yüreğinin derinliklerinde hayat arkadaşının yokluğunu hissetmiştir. Elli yaşında bir adamın Bihter gibi genç ve güzel bir kızla evlenmesinin ardında, uzunca bir süre yalnız kalınması, belli duygulara aç kalınması vardır. Adnan Bey, Bihter’le evlenir, ancak kendisini yine yalnız hisseder. Adnan Bey ile karısı arasında duygusal anlamda bir yakınlık, bir heyecan, bir aşk yoktur. Aralarında soğuk bir ilişki vardır. Bihter çoğu akşam, başının ağrıdığı ya da yorgun olduğu gibi bahanelerle kocasının yatak odasından dışarı çıkarır, kapısını da kilitler. Adnan Bey genellikle yalnız yatar.
Bihter de yalnızdır. Babası, aldatılmanın acısına dayanamamış, kahrından ölmüştür. Kocasının pek çok erkekle aldatan bir annenin kızıdır Bihter. Anne sevgisinden, sıcaklığından, şefkatinden mahrum büyümüştür. Firdevs Hanım’ın derdi süslenmek, gezmek, eğlenmektir. Adnan Bey’le evlenmek, Bihter için bir kurtuluş gibi görünür başlangıçta. Fakat yirmi iki yaşında genç bir kadının elli yaşında bir adamla mutlu olması mümkün değildir. Bihter, kalbindeki boşluğu genç bir adamla -yirmi bir yaşındaki Behlül’le- dolduracağını zanneder. Behlül ile olan ilişkisi bedensel tatminden öteye geçmez. Zaten bir süre sonra her ikisi de birbirinden sıkılır. Bihter yine yalnızdır.
Romanda üzerinde durulan diğer bir tema “yozlaşma”dır. Halit Ziya bu romanıyla, geleneksel Türk ailesinin yaşam biçimindeki çözülmeye, ahlâkî değerlerin yok oluşuna dikkat çekmiştir. Romanda ahlâki çürüme, üç kişi üzerinden yansıtılmıştır: Firdevs Hanım, Bihter, Behlül. Firdevs Hanım, kocasına sadakat göstermemiş, bu yüzden kocasının ölümüne sebep olmuştur. Evliyken kocasına
karşı hiçbir sorumluluk, bağlılık duymamış, gönlünce gezip eğlenmiştir. Çocuklarına karşı da oldukça duyarsızdır. Çocuklarını hiçbir zaman sevgiyle, anne sıcaklığıyla kucaklamaz, onlara gereken özeni göstermez, aksine gezip tozmasına engel oldukları için onları birer baş belası olarak görür. Bihter de tıpkı annesi gibi kocasını aldatır. Bihter zengin olmak arzusuyla babası yaşındaki bir adamla evlenir, fakat yanıldığını anlaması fazla uzun sürmez. Genç bir kadın olmanın verdiği bastırılamayan duygular Bihter’i yasak bir ilişkiye sürükler. Bihter kocasında bulamadığı gençliği, heyecanı, ateşi; Behlül’de bulur. Burada ilginç olan, genç bir kadının yaşlı kocasını aldatması değil, aldattıktan sonra en ufak bir vicdan azabı duymaması, hiçbir ahlâkî endişe taşımamasıdır. Firdevs Hanım’ın karakter özellikleri kalıtsal yolla kızı Bihter’e de geçmiştir. Bihter, annesinin kızıdır. Bir anlamda annesinin aynasıdır. Annesinde görüp öğrendiklerini kendi yaşamına uygulamıştır. Behlül’ün tüm yaşamı gezip eğlenme ve çapkınlık üzerine kuruludur. Evinde misafir olduğu amcasının karısıyla ilişkiye girmekten çekinmez. Bir süre sonra Bihter’den bıkar, onu başka kadınlarla aldatır. Baştan beri kardeşi gibi gördüğü Nihal’le evlenmeye kalkışır. Kalbinde en ufak bir aşk duymamasına rağmen Nihal’le evlenmek istemesi, Behlül’ün çevresindeki insanlara karşı ne derece sorumsuz ve serbest olduğunun bir göstergesidir.
Halit Ziya’nın Aşk-ı Memnu romanının konusuna, romanda işlenen temalara, yazarın vermek istediği mesajlara yönelik tanınmış edebiyat eleştirmenlerimizin değerlendirmeleri şu şekildedir:
Cevdet Kudret’e göre “Yazarın en olgun eseri sayılan bu romanda, aşktan başka bir düşünce ve dertleri olmayan, çalışmadan yaşayan, hazıryiyici ve alafrangalık düşkünü birtakım kimselerin ve onlar aracılığıyla bir toplum katının yaşayışı anlatılmıştır.” [1]
L. Sami Akalın’a göre “Aşk-ı Memnu, ölçüsüz ve maddeye dayanan bir evlenmenin doğurduğu, gerek sosyal gelenekler, gerek kanun önünde gelişmesi yasak olan bir aşkın acı hikâyesidir.” [2]
Olcay Önertoy’a göre “Romancı bu yapıtında… evlenen kadınla erkek arasındaki kimi ayrılıkların evlilik yaşamında ortaya çıkarabileceği sarsıntılar üzerinde durmuş ve Tanzimat romanında ele alındığını gördüğümüz Batılılaşma anlayışındaki değişikliklere dikkat çekmiştir.” [3]
İsmail Çetişli’ye göre “Aşk-ı Memnu, batılılaşmış bir ailedeki iç problem ve çatışmaları anlatmaktan çok, farklı karakter, cinsiyet, sosyal statüdeki insanların aynı mekânda aynı hayatı paylaşmalarından doğan çatışmaları; buradan hareketle de şartlarını realist mektebin belirlediği insan gerçeğini anlatmaktadır.” [4]
Ömer Faruk Huyugüzel’e göre “Aşk-ı Memnu’da daha çok ferdî mutluluk meselesi ele alınır ve Boğaziçi’nde alafranga bir hayat yaşayan aileler ile bu ailelerin fertleri arasındaki aşk ve kıskançlık duygularına dayanan çatışmalar anlatılır. [5]
Cemil Yener’e göre Aşk-ı Memnu romanının mesajı: “Varlık, genç bir kadının aşk tutkularını dindiremez. Kendinden çok küçük bir kızla evlenen erkek, aldatılmayı göze almalıdır.” [6]
Ali İhsan Kolcu’ya göre “Aşk-ı Memnu bir Boğaziçi romanıdır; geçim sıkıntıları olmayan, zengin ve şöhret sahibi, başkalarının imrendiği bir hayat süren aileler arasında yaşanmış bir olayı anlatır. Romanın kurgusu basittir ve bir aldatma olayını bütün yönleriyle irdeleyen bir dikkate sahiptir. Yüzünü batıya çevirmiş bu ailelerin kendine özgü bir hayat biçimi ve ahlâk anlayışı vardır. Fransız mürebbiyeler, piyanolar, batı mutfağının ürünleri, Beyoğlu ve çevresinin alışveriş cazibesi, nihayette ancak yalılara mahsus bir iletişimle birbirlerinden haberdar bir yaşantı içinde sürüp giden bir hayat söz konusudur.” [7]
Fethi Naci’ye göre “Halit Ziya Uşaklıgil, Aşk-ı Memnu’da, 19. yüzyılın sonunda yaşayan zengin ve aylak bir toplum katının yaşam biçimini; varlıklı, geleneksel Türk ailesinin ‘Batılı’ yaşama biçiminin etkisi altında çözülüp altüst oluşunu, yozlaşmasını; bir toplum katının yaşadığı ve eğlendiği yerleri (konaklar, yalılar, Boğaziçi, Büyükada, Göksu, Concordia, vb.); birey olarak bütün somutluklarıyla bir toplum katının insanlarını, dünyaya ve insanlara bakış açılarını, bu insanlar arasındaki ilişkileri anlatıyor.” [8]
Aşk-ı Memnu Romanının Kişileri
Adnan Bey: Elli yaşında, zengin, kültürlü bir adamdır. Karısının dört yıl önce kaybetmiştir. Kızı Nihal ve oğlu Bülent’le birlikte Boğaziçi’nde lüks bir yalıda yaşam sürmektedir. Çocuklarına aşırı derecede düşkün, şefkatli, ilgili bir babadır. Adnan Bey, sandal gezintilerinde görüp beğendiği, yirmi iki yaşında genç bir kız olan Bihter’le evlenir. Adnan Bey, yaşına ve kişiliğine uygun bir kızla evlenmemenin bedelini çok pahalı öder. Bihter, kocasına karşı soğuk davranır, çoğu gece kapısını kilitler ve yalnız yatar. Kocasına bedenini vermiş, ancak kalbini, sevgisini verememiştir. Bihter, kocasının yeğeni Behlül’le yasak bir ilişki yaşar.
Firdevs Hanım: Bihter’in annesidir. Kırk beş yaşında olmasına rağmen yaşlandığını kabul etmeyen, genç kadınlar gibi süslenmeyi, gezip eğlenmeyi çok seven bir kadındır. Peyker ve Bihter adlarında iki kızı vardır. Firdevs Hanım için kızlar, birer baş belasıdır. Çünkü çocuklar, gezip eğlenmesine engel olur, yaşlandığının somut göstergesidir. Firdevs Hanım, kocası Melih Bey’i yıllar önce kaybetmiştir. Melih Bey’le evlenmiş, ancak bu evlilikte aradığı mutluluğu ve heyecanı bulamamıştır. Birkaç hafta sonra, kocasının karşı çıkmalarına aldırış etmeden sandal gezintilerine çıkmış, başka erkeklerle gönül eğlendirmiştir. Melih Bey, aldatıldığını öğrendikten sonra üzüntüsünden ölmüştür. Firdevs Hanım sorumsuz davranışları yüzünden, kocasının ölümüne sebep olmuştur. Kısa süreli bir vicdan sızısından sonra, Firdevs Hanım yeniden eğlence yerlerinin aranan kişisi olmuştur.
Firdevs Hanım, çocuklarına hiçbir zaman gerçek bir anne sevgisiyle, şefkatiyle, sıcaklığıyla yaklaşmamıştır. Sorumsuz ve ahlâksız davranışlarıyla çocuklarına kötü bir örnek olmuştur. Bihter’in babası yaşındaki Adnan Bey’le evlenmek istemesinde, mutlu bir aile yaşantılarının olmaması, annesinin kötü bir kadın olarak tanınması gibi nedenler vardır. Bihter için bu evlilik, cehennemden cennete kaçıştır. Bihter’in kocasını aldatmasında, annesinin payı büyüktür.
Firdevs Hanım’ın vücudu yıpranmış olmasına karşın gönlü hâlâ gençtir. Bembeyaz olmuş saçlarını, sık sık sarı renge boyatır. Yaşına uygun düşmeyen kıyafetleri ısrarla giymek ister ve kendisini komik duruma düşürür. Behlül’ün çapkınlık maceralarını heyecanla dinler.
Bihter: Romanın başkahramanıdır. Adnan Bey’in karısıdır. Yirmi iki yaşında güzel bir kızdır. Yaşadığı ortamda mutsuz olduğu için, evliliği kurtuluş olarak görür. Adnan Bey’in zenginliği, genç Bihter’in başını döndürür. Maddî imkânlara kavuşmanın, mutlu bir evlilik için yeterli olacağını zanneder. Adnan Bey’in elli yaşında ve iki çocuklu olmasına aldırış etmeden onunla evlenir. Bir yıl sonra, mutlu olmadığını, gönlünün, genç bedeninin, sevgiye, aşka, heyecana susadığını hisseder. Kocasının yeğeni Behlül ile yasak bir ilişki yaşar. Bihter, ne olduğunu anlamadan kendisini bir anda Behlül’ün kollarında bulur. “Bihter başta namuslu bir kadındır ve namuslu kalmak için çırpınır; ne var ki içinde bulunduğu koşullar ve yaratılışındaki bir eğilim, onu önüne geçilmez bir zorunlulukla, kocasını aldatan bir kadın yapar.” [9]
Bihter, annesine benzemek istemez. Önünde istenmeyen iki seçenek vardır: Ya kocasına sadık kalarak genç bedenini çürümeye mahkum edecek, ömür boyu mutsuz bir kadın olacak ya da kocasına ihanet ederek genç bedeninin arzularını genç bir erkeğin kollarında tatmin edecektir. Bihter’in mutlu olabilmesi için, ihanet etmekten başka çaresi yoktur. “Bihter yaşlı kocasına sadık bir eş, üvey çocuklarına şefkatli bir anne olmak niyetiyle yaptığı bir evliliğin getirdiği mutsuzluk içinde namusunu ve şerefini koruyamayan talihsiz bir kadındır.” [10]
Bir kışı birlikte geçirdikten sonra Bihter-Behlül ilişkisinde eski heyecan kalmaz. Birbirlerinden sıkılmaya başlarlar. Behlül, Bihter’i başka kadınlarla aldatır. Bihter, aldatıldığını bilmesine rağmen yine de Behlül’le birlikte olur. Romanın sonunda yasak aşkları ortaya çıkınca, Behlül’ün kendisini alıp uzaklara kaçırmasını bekler. Ancak Behlül, kaçıp gider, Bihter’i yalnız bırakır. Bihter, ihanet damgası yemiş bir kadın olarak yaşamak istemez. Bu kez ölümü, kendisine bir kaçış, bir kurtuluş olarak görür. Kocasının tabancasıyla intihar eder.
Behlül: Adnan Bey’in yeğeni, Bihter’in yasak aşkıdır. Babasının başka şehirlere tayin edilmesi üzerine, okumakta olduğu Galatasaray’daki öğrenimine yatılı olarak devam eden bir öğrencidir. Yirmi bir yaşındadır. Haftada bir gün, amcası Adnan Bey’in yalısına gelir. Batılı tarzda yetişmiş, sanattan, müzikten anlayan, hayatta gezip eğlenmekten başka hiçbir hedefi olmayan sorumsuz bir tiptir. Çapkın biridir. Pek çok kadınla ilişki yaşadığından, onlardan
sıkılmıştır. İstanbul’da gitmediği eğlence yeri kalmamıştır. Arkadaşlarına, yaşadığı aşk maceralarını süsleyerek anlatmaktan çok hoşlanır.
“Behlül, yüzeysel bir Batılılaşmanın yarattığı tipik genç. Eğlence ve kadın peşinde. Bütün işi bu. Peşinde olduğu kadın, evinde kaldığı, ekmeğini yediği Adnan Bey’in karısı da olabilir. Geleneksel değer yargılarını yitirmiş, yeni değer yargılarından yoksun biri Behlül; en küçük ahlâkî sorumluluk duygusu kalmamış. Halit Ziya, Behlül’ün kişiliğinde, zamanla toplumumuzda daha da yaygınlaşacak bir genç tipini çok iyi canlandırmış.” [11]
Behlül’ün mutlu insan maskesi altında, aslında hayattan bıkmış, geleceğe dair hiçbir hedefi olmayan, boşlukta yuvarlanan, mutsuz bir insan vardır. Kadınların dilinden iyi anladığı, yakışıklı, genç ve kibar bir genç olduğu için Bihter’i de ağına düşürmesi çok zor olmaz. Amcasının karısı Bihter’le yasak bir ilişki yaşar. Amcasının yalısında, amcasının karısıyla geceleri gizlice birlikte olur ve ahlâkî yönden en ufak bir huzursuzluk, bir suçluluk duymaz. Çünkü Behlül için yaşadığı bu ilişki, gizemli, tehlikeli, heyecanlı, ateşli bir oyundur. Behlül, bir süre sonra Bihter’den sıkılır ve onu başka kadınlarla aldatır. Yaşadığı ilişkiye sadık kalmaz. Yasak ilişkileri ortaya çıkınca, Bihter’e verdiği sözü tutmaz, onu ortada bırakır, kaçıp gider. Yaptığı rezillikler yetmiyormuş gibi, bir de Nihal’le evlenmek ister. Geçmiş yaşamındaki pislikleri, Nihal gibi küçük ve saf bir kızla temizleyecektir. İnsanları kullanmak, işi bitince de onları bir paçavra gibi atmakta Behlül’ün üstüne yoktur.
Peyker: Firdevs Hanım’ın büyük kızı, Bihter’in ablasıdır. Bihter’den üç yaş büyüktür. Nihat Bey’le evlidir. Romanın ilerleyen bölümlerinde Feridun adında bir oğlu olur. Adnan Bey’in çapkın yeğeni Behlül tarafından sürekli olarak taciz edilir. Peyker, kardeşi Bihter’den daha olgun ve namusunu koruma noktasında daha başarılıdır. Behlül’e hiçbir zaman yüz vermez, onun oyunlarına kanmaz, yaptığı ahlâksız tekliflere karşılık vermez. Bihter’in yaptığı gibi kendisini bir anda çapkın Behlül’ün kollarına bırakmaz, sonuna kadar namusunu korur, kocasına sadık kalır. Ailece gidilen Göksu gezisinde Behlül, Peyker’in peşinde dolanır. Kimsenin görmediğini düşündüğü bir anda Peyker’in ensesinden öper. Bu sahneyi Bihter görür. Bu olay, Bihter’in evlilik hayatında bir dönüm noktası olur, Bihter’in içindeki bastırılamayan, tatmin edilemeyen genç kadınlık arzularını harekete geçirir. Daha sonra ablasının aksine Bihter, bir anda kendisini yasak ilişkinin içinde bulur. Namus ve sadık bir eş olma konusunda Peyker, annesi Firdevs Hanım’dan ve kardeşi Bihter’den farklıdır.
Nihal: Adnan Bey’in kızıdır. Son derece kırılgan, hassas bir kızdır. Sekiz yaşındayken annesini kaybetmiş, bu acı olayın tesirini yıllarca üzerinden atamamıştır. En küçük şeyden etkilenir, kırılır, incinir, küser, bir köşeye çekilip saatlerce ağlar. Babasına aşırı derecede düşkündür. Babasının, kendilerini eskisi kadar sevmeyeceği korkusuyla, Bihter’in yalıya gelmesini istemez. Bihter yalıya geldikten sonra, baba-kız arasındaki sıcaklık, içtenlik kaybolur. Nihal, babasını elinden aldığı için Bihter’i kıskanır, ona soğuk davranır, kin duyar. Nihal ile Bihter arasındaki çatışma, zamanla şiddetlenir. Kardeşi Bülent’in yatılı okula verilmesi, hizmetçilerin evden uzaklaştırılması, yaşının büyüdüğü gerekçesiyle Bülent’in odasının ayrılması, mürebbiyesi Mlle de Courton’un gönderilmesi gibi olumsuz gelişmeler, Nihal’in Bihter’e duyduğu kin ve öfkeyi artırır.
Bülent: Adnan Bey’in oğlu, Nihal’in kardeşidir. Evdeki herkes tarafından çok sevilen, etrafına gülücükler saçan, neşeli bir çocuktur. İki yaşındayken annesini kaybetmiştir. Romanın başında altı yaşındadır. Bülent, alışveriş amacıyla arabayla yapılan gezileri çok sever. Oldukça hareketli bir çocuktur, yerinde durmaz. Babasının kitaplarını dağıtır, renkli kalemlerle odasının duvarlarını boyar. Ablası Nihal’in aksine Bihter’le çabucak kaynaşır, onu sever.
Mlle de Courton: Nihal’in mürebbiyesidir. Adnan Bey’in yalısına geldiğinde Nihal henüz dört yaşındadır. Mlle de Courton’un babası, yıllar önce bütün mirasını at yarışında kaybetmiş ve intihar etmiştir. Ortada kalan Mlle de Courton, Paris kaldırımlarına düşüp kötü bir kadın olmaktansa, akrabalarının yanında fakir bir yaşam sürmeyi seçmiş, türlü sıkıntılara göğüs germiştir. Yediği ekmeği hak etmek için, çocuklara mürebbiyelik yapmıştır. Yıllar sonra Beyoğlu’nun seçkin bir Rum ailesine mürebbiyeliğe gelmiş. Buradan da Adnan Bey’in yalısına geçmiştir. Mlle de Courton, Adnan Bey’den en ufak bir saygısızlık görmez. Adnan Bey’in hasta karısı, ölmeden önce Mlle de Courton’u yanına çağırmış ve çocuklarını kendisine emanet etmiştir. Bu nedenle Mlle de Courton, yalıdan ayrılmayı hiç düşünmemiştir. Mlle de Courton, çocuklara bir mürebbiyeden çok, bir anne şefkatiyle yaklaşmıştır.
Mlle de Courton, prensipleri olan, düzenli, disiplinli, onurlu bir kadındır. Bihter ile Behlül arasındaki ilişkiyi bilir, ancak evin huzurunu bozmamak için kimseye bir şey söylemez. Bihter durumu anlayınca, Nihal’in artık büyüdüğünü, bu nedenle mürebbiyeye ihtiyacı kalmadığını söyleyerek, Mlle de Courton’u yalıdan uzaklaştırır. Asil ve olgun bir bayan olan Mlle de Courton, yalıdan kovularak gitmenin kendisine yakışmayacağını düşünür. Adnan Bey’den, memleketini çok özlediğini söyleyerek bir süreliğine izin ister. Yalıdan ayrılmadan önce de, kızı yerine koyduğu Nihal’e, Behlül’den sakınmasını tembihler. Bihter’in intiharından sonra yeniden yalıya çağrılır.
Beşir: Adnan Bey’in yalısında çalışan Habeşli bir uşaktır. Tıpkı Nihal gibi kırılgan, hassas, zayıf bir çocuktur. Beşir, Nihal’i ümitsiz ve derin bir aşkla sevmektedir. Nihal hastalandığında, Beşir de hastalanır; Nihal’i üzgün gördüğünde, kendisi de dayanamaz ağlar. Beşir, Bihter ile Behlül arasındaki yasak ilişkiyi ta en başından öğrenmiş, soğuk kış gecelerinde onları gözetleyebilmek için saatlerce ayazda beklemiş, hatta bu yüzden ciddî bir şekilde üşütmüştür. Sürekli olarak öksürmektedir. Beşir, Nihal’in Behlül’e karşı boş olmadığını hissedince çok acı çeker. Behlül gibi çapkın, ahlâksız bir adamın Nihal gibi saf bir kızı hak etmediğini düşünür. Nihal’in Behlül’le evlenecek olmasını kabullenemez. Bihter ile Behlül arasındaki yasak ilişkiye son noktayı Beşir koyar. Romanın sonunda Nihal’in baygın bir hâlde yerde yattığını gören Beşir, yalıda yaşanan yasak ilişki hakkında tüm bildiklerini Adnan Bey’e anlatır.
Aşk-ı Memnu Romanının Özeti (Olay Örgüsü)
― S O N ―
KAYNAKÇA:
[*] Halit Ziya Uşaklıgil, Aşk-ı Memnu, Özgür Yayınları, Beşinci Basım: Ocak 2005, 514 s. (Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır.)
[1] Cevdet Kudret, Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman I, İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı: İstanbul 1987, s. 208
[2] L. Sami Akalın, Halit Ziya Hayatı Sanatı Eserleri, Varlık Yayınları, İstanbul 1979, s. 29
[3] Olcay Önertoy, Halit Ziya Uşaklıgil Romancılığı ve Romanımızdaki Yeri, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1995, s. 69
[4] İsmail Çetişli, Halit Ziya Uşaklıgil, Şûle Yayınları, İstanbul 2000, s. 98
[5] Ömer Faruk Huyugüzel, Halit Ziya Uşaklıgil, Akçağ yayınları, 1. Baskı: Ankara 2004, s. 65
[6] Cemil Yener, Halit Ziya Uşaklıgil, Toker Yayınları, İstanbul 1974, s. 46
[7] Ali İhsan Kolcu, Servet-i Fünûn Edebiyatı, Salkımsöğüt Yayınları, 1. Basım: Ankara 2005, s. 311
[8] Fethi Naci, Yüz Yılın 100 Türk Romanı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2007, s. 10
[9] Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış I, İletişim Yayınları, 5. Baskı: İstanbul 1995, s. 73
[10] Berna Moran, a.g.e., s. 75
[11] Fethi Naci, a.g.e., s. 12

behlüle bihter yakışıyolar ama nihal rüya görüo bence nihale beşir adnanla firdevs behlüle bihter yakısıyo mutluluklar hepsine
satırlarıma baslamadan ünce alah belanızı versın derım abe bune namuz kalmamsış beyav u zaman cıksın suyun sun lar
AŞK VE TUTKUYU BİRLEŞİREN BİR DİZİ BİHTER TAM BİR TUTKULU VE KORKUSUZ BEHLÜLSE BİHTERİ TAMAMLIYOR.GERCEKTEDE İKİSİNİ BİR ARADA GÖRMEK İSTERİM…….
aynen ya katılıyorum………………………..
sen malsın bihter gibi bi ****i kızı nasıl beğenmesin istersen benle yatabilirsin ben alıştım erkeklere amımı yalatmaya ****i çok seviyorum sik yalamayıda çok seviyom ben ****** gökçe
MSN=kahramankaptan@indowslive.com
beni arayın sik yalamak istiyorum hemde gevur yarağı amıma girsin bunları yazarken bile ****i amımdan **** suyu aktı hadi benim amımı yalamak isteyenler mesaj göndersin
aşkı memnuyu başta hiç sevmiyordum ama son zamanlar da hayranı oldum bihter ve behlülün aşkı hiç bitmesin hata senaryo şöyle olsun matmazel adnan beyi seviyosa onla evlensi bihterle behlül evlensin beşirlede nihal evlensin bu dizi hiç bitmesin nihal aynı mal gibi çok bebeksi davranıyo behlül tam sevdiğim erkek tipi bihterse tüm erkeklerin hayranı olduğu çekici bir yıldız
bu dizi kapatılmalı
bence bu dizi sezona girmesin eğer bu dizi rtük tarafından kapatılırsa onun ağzını yırtarım
bu dizi yi bence rütük kapatmalı ama zaten bitiyo
asıl sen hiç sevilmezsin *****
bu filinmi çok seviyorum beğenerek izliyorum keşke hiç ama hiç bitmese
ben cok beyenerek izliyorum oynayan sanatcılar rolinde cok basarılı tebrik ederim
keşke behlül bihterle kaçıp gitselerdi insan sevdi yarı yolda bırakırmı cok istiyordum tekrar beraber olmalarını
burda bihtere yasık oldu aşkı memnunu cok seviyorum beyenerek bakı yorum keşke bitmese cok üzüldüm bitmesine yanlış olan behlülün yaptıklari
bence çok güzel bi eser herkes rolünü çok güzel yapıyor behlül ve bihterin evlenmesini isterdim çünkü birbirlerin çok seviyorlar
behlül ve bihter rolerini çok iyi yapıyor.adnan beyde çok temiz kalpli bir insan ve ben bir bihter hayranıyım
bihter ve behlülden gıcık kapıyorum.ayrıca beşirin cd yi saklaması
çok saçma ve ben bir seyirci olarak çok saçma buluyorum.
menim bihterden xosum gelmir.men isteyerdim ki behlulnen nihal evlensin.
cok guzel bir eser
behlüle gıcık kapıyorum bihter onu sevmekten baska ne yapti ki herkes bihteri suçluyo ama suçlu olan behlüldür. nihalede gıcık kpıyorum ama çok fena kapak yaptı bihter behlüle oh =))
ben bir şey duydum ama doğrumu değil mi bilmiyorum behlül gerçekten nihale aşık olmuş ve nihal hamileymiş vala çok sevindim
tebrikler kıskananlar çatlasın bihter
aşkı memnu çok güzel… bir film ama biraz aşırıya kaçıyor….. herkes tarafından izleniliyor….nihal çok güzel bir kız …çok saf ve çok temiz kalpli…..bihter sadece gerçek aşkı arıyor ama bunu ne adnan da nede behlülde buluyor…. nihalde aynı şeyi yapıyor o gerçek aşkı behlülde bulduğunu sanıyor ama yanılıyor… onun gerçek aşkı beşirin olması gerekir…behlül çok çapkın birisi her kızla ilişkiye girip birde nihale evleniyor…. kısacası nihali kirletmeye şimdiden hazır bence…….bn şahsen nihali çok seviyorum ona bi zarar gelmesini istemiyorum….hayat işte napalım okada konuyor..b0kada…………………..
ic ama ic beyenmedim bu seyiama feruzan deye bi akadasim var o cok sevi aski memnuyu o bayilir yani denek ona zaten sa6iyorum zate bnu nazil seydini ve bir sey daha bihteriden hi azetmiyorum iki de o kadisini olduruyor ona sevindim bak ama matmazele adnan cok ama cok yakisiyorlar bunu deyim yonetmenim siz bir yanlis yapmisiniz hani matmazel yerine bihter olacak ti bihter yerine matmazel olacak ti yani benden solemesi yonetmenim ve bu kiz cok guzel bunu nerden buldunu bana da gaderin be bi is yapin ya ole dikl mi ama bitisini cok beyendim tekrar atirlatim hani bihter kedini vuruyor ya ona cok ama cok sevindim ona cok akil etmisiniz sonra o kizi de cok iyi bulmusunuz adini sylemiyecem hizmacileriniz cok temiz kadiniz cok remiz ne olur br gun tanisalim ne olur na olur lutfen ama dizi yinede guzel deyil BY? snra gebe
bence kara kedi olan BIHTER NEKADAR SINIR…
Ben behlulen , bihteri cok seviyorum onlar ikiside cok guzel ama sinir oluyorum adnan beylen nihale bunu yaptiklari icin nihal seni cok seviyorum sen cok guzel bir kisin …..
bu dizinin bitmesine cok üzülüyorum.behlul firdevs ve bihter disinda ki butun oyunculara bayiliyorum…
behlul seni cok seviyorum keske bu dizi bitese cok özleyecegim
kıvanç abi seni çok seviyorum beren abla senide çok seviorum aşkı memnu biteceği için çok üzülüyorum… ama bir gün sizi göreceğime inanıyorum hatay dan gelip görecem sizi
aslında sen ölmiceksin ölümü nihal hak ediyor çünkü aranıza kara kedi gibi girdi y keşke gerçek ten behlüle aranızda bişeyler olsa çok yakışıyor sunuz sizi çok seviyorum bihter bühlül
bihter sen cok güzelsin seni çok seviyorum. senin seviyorum
bihter ölmesin bir yerde yaşasın
iyi bir roman
helal ya sevdi kadın ve yasadı bence yüreklılık bu be
cocukca düşünmeyeleim kimse evlenmek zorunda degil hele bihter gibi birine evlilik yakısmaz karı capkın abicim yha
nihalde hak etmio sömürü ile sevgi kazanmak kadar irenç bişe olamaz
bihter kadar güzel ve genc bir kadının adnan yanında kalması beklenemez kim olsa aynını yapardı asıl mesele insan inat hırs ve ask ugruna insanın neler yapacagı anlatıldı bu filmde helal olsun süperdi
m.ali bihter son derece namuzsuz oldugunu düşünüyor ama biz öyle düşünmüyoruz
bihter peyker namusludur fakat anelerinin namusuzluklarından bihter çok etkilenir
ihanet etmek çok çirkin bişey bence bu dizi bizlere ders olsun hiç kimse ihanet etmesin,
bence bihter aradan çekilsin behlüle nihal evlensin diyecegim ama behlülde bihteri seviyor ozaman nihal mutlu olamaz
bence’de nihal ile behlül evlensin adnan bey’de matmazel ile evlensin bihter’de biryerlere kaybolsun’da film bitsin’de perşembe akşamları yemek erkenden iyelim
bence behlul ile bihter evlrnsin
spored men da ne se ojenyat nihal i behlul, zashtoto ako se ojeni behlul i nihal na bihter shte bide michno ne kazvam che bihter ne e vinovna, no za behlul shte bide mnogo lesno zashtoto i toy e vinoven po hubavo da se vlubi nihal na drug chovek i adnan da se vlubina matmoazel dyo karton i te dase ojenyat i behlul s bihter da se ojeni.
bence basta behlul zorladigi icin nihale evlenmesi dogru deyil yani nihale evlenirse onun icin kurtulus olucak a bihter yine aci cekecek tabi bihtrede sucsuz deyil yani demek istiyorum behlul nihale evlenmesin yada nihal baskasina asik olsun bihter le behlul de birlikte ceksinler ihanetin acisini.
bir sey daha beren satle kivanc tatlitug cok yakisyolar onlar evlensin
bence behlül ve nihal birbirlerine yakışıyorlar.
ben behlül ile nihalin olmasını istiyorum
ask-imemnu cok guzel bir dizi cok beyeniyorum ama su nihale cok sinir oluyorum hic mi fark etmedi belulun onu sevmedini zorla sevgili yapiyor kendine vede su bihterin bebeyi aldirmasina cok uzuldum bence behlule bihter beraber olmali lar behlul bihteri cok seviyo ama adnan beye de ok yazik
Database Eror: Unable to conect to the database:Could not conect to MySQL
mlb
ben aşkı memnuyu beyeniyorum ama beren satin oynadığı rolu hiç beyenmiyorum.
bu diziyi cok beyeniyorum. lutfen hic bitmesin. behlul de, bihter de cok guzeler ;))
BENCEDE GÜZEL
sana katiliyorum
Bihter ve Nihali cok seviyorum ama bir birlerinden hoslanmiyorlar bence haraketlerine gore Bihter daha guzel. Onu cok seviyorum
ilginç ve güzel bir roman
güzel bir dizi
bihterede yazık oldu ne yani sanki behlülün peşini bıraksa nolacak ama nolursa olsun behlül bihter kadar çok güzel bir kadın bulamaz
bihter çok güzel bir kadın
behlül iyiki varsın
süper bir roman ve dizi
behlül seni hiç sevmiyorum
bu bize ter yine de çok izleniyor nasıl şey bu.
alah kimsenin başına vermesin böle bisi
alah alah behlül süten çıkma ak kaşık o çıkardı bihteribaştan o yaklaştı zorla öptü banyosuna girdi
öncelikle cok güzel bir dizi ta ki bihterle behlülün yasak ask lari baslayana dek.Ama besirin bunu anladigina cok sevindim. ama benim anlamadigim bihter neden bir türlü behlülün pesini birakmiyor birakta nihal ve behlül de mutlu olsunlar. Behlül kac kere BITI dedi ama laf tan anlamiyorki…tamam anliyorum bihter seviyor ama 2 kisi birden idare edilmez ki…besiri tebrik ediyorum en sonunda bihterinde basi yanack cok merak ediyorum acaba bihter bunu adnanin ögrendigini duyunca hangi delige siginacak.Merakla bekliyorum son bölümü…
dızı ıle roman ozetı uyumlu gıdıyor.bence aldatan herkes gununu gormelı.
saçmalık behlül herkese şapur şupur.bihterde ***** aldata aldata behlülü mü buldu gerçi behlül öz yiyeni deyil o da ayrı konu.
anlasa ne yazar ki behlül yapacağını yaptı
bihterin bebegi neolacak, neler olacak-adnana söyliycekmi??? zaten bitecek az kaldi,ama iste insan merak ediyor. behlül sonunda nihale beraber oldu isteyerekmi yoksa nihalin bu durumu bihtere söyliycenden emin oldugu icinmi?
bihterte anlamştr artk gercek sevginin ne kadar acı verdiğini
kardeşim naptın sen yha
bihter intAR ETCEK niye ewlendiriyon
super bır dızı evet bıraz karmasık ve bıze uymıcak yasantılar var ama onemlı olan bırseylerı bılerek anlayarak ızlemek yanı hata oldunu bılmek onemlı olan ama nedense cekıor bızı dızı kendıne cok guzel bır hal almıs durumda heycan tutku ask uzuntu hasrat hersey var cunki aradımız tatlar var ..
becede süper
aski memnu dizisi hic bitmesin istiyorom.bihterle behlul sevgisine sahip ciksinlar ve evlensinler istiyom. cunki bunu cok iyi anliyorum
ben aski memnu dizisine bayiliyorum 4unku ordaki karakterleri 4ok seviyorum vede beniyorum aski memnuyu severek ve de benerek izliyorum aski memnu hi4 bitmesin istiyorum.
çekilen dizi ile romanın arasında tabiki doğal olarak anlatım farklılıkları olmalı ,dizinin senaristleri farklı alıntılar yaparak günümüze de uyarlayarak çok iyi bir iş çıkarıyorlar bence .umarım konuyu çok fazla dağıtmadan diziyi güzel bir şekilde sonuca bağlayıp ve tadında bırakarak sonlandırırlar şimdilik diziye sıkı bi şekilde takip ediyorum 🙂
süperbi kitap süper bi konu
BU FİLM DEYİL LAN YALAN SÖYLÜYOSUN YALAN
BENCEDE YANLIŞ AMCASINA HAKSIZLIK OLUYO
I
ÇOK SAÇMA BENCE YALAN RODA BİHTER LE BEHLÜL KÜSMESİN
Ben süreya sizin oyunculuğunuza hayranım Ben 10. yaşındayım.Ama sizin kadar güzel oyuncu görmedim.İlk başta Aşkı-Memnu dizisine açık olduğu için babam ve anem izin vermedi.Anem sizi ve beren hanımı oyunculuğunuzu seviyor.Fakat filmdeki adı ile adnan beyi anem fazla sevmiyor.Çünkü,behlül ve bihterin aşklarını görmüyor.Anem buna çok kızıyor.Sizi çok seven süreyanur araç.
ben bu romanı biliyorum. bu romanın filmi bile var yani bu filimler romanlardan yapılıyor. aynı yaprak dökümü gibi . ben bu romanı okudum çok. aynı filmdeki gibi güzel. ama ben bihter ve behlülü sevmiyorom kıvanç tatlıtu. çok yakaşıklı tüm kızlar ona hayran.onun için sevmiyorum.
ya büyle bir güzel insan varmi türkiyede behlül gibi ve nihal gibi kivanc bana yasir saydi sevinirim
adnanin ilikleri tutacak behlülü ve bihtari sonunu kimse bilmiyor sonunu bihterle behlül kacacak
film ama bu heyatdada boyle insanlar cok var aynisinida yapiyolar dun izldymz bolumde bihterin hamile olmasi dizini uzatacagina benziyo ne oluyosa nihalin kalbine,sevgisine oluyo bihterin kiskancliklarindan dolayi noifretlik kadin
Evet bu bir film ama ben buna sadece bir film gibi bakmiyorum bunlarin gercek hayatada olabileceini dusunuyorum,ve beni bu cok uzuyor.Bu hayata Behlul,Bihter ve Firdes hanim gibilerin yasadina uzuluyorum.
nihal cok aci cekiyo bihterin yaptigi kiskancliklar insani biktiriyo burada behlulun gozunu acib nihalin sevgisini gorseydi cok iyi olurdu!!!
BEHLÜL EN İYİSİNİ YAPIO,BİhTeR AŞKNIN ARKASNDA DURO,NHAL O TEMİZ KALBİNİ KULANMAI BİLMİO,ANDAN YAABU ADMIN HİÇ YÜZÜ GÜMECEKM???,YA HERKEZE KENDİ AÇISINDAN BAKYOMDA …….heRKeZ hAKlI……AMA BNM İSTEİM BEÜL NİALE EVLENSİN ADNAN BİHTE İLE AYrılSIN,firDEVS kapı dışrı edilsn, bihter zaten anasına inat evlendi…., bihter tek haksız olan (azda olsa) onun için bihtr çok uzaklara gitsin anasını yanıa almasın ……Artık orda yeni sevglimi bulur yoksa kendini yalnızkıamı terk eder bilmem….filmin adının bi farklısıda yasak aşk e bu arada en sonunda zaten nihale belül evenceq,bihter bu düğn olamaz diyerek başlıcak herşei anladıc**…yinede bunla evencekler,beşir burda omacak (öldümü bilmiorum) firdevs gitcek (uzaklara)bihter kovulcak(belülde kovcak.) ama filmde bölemi olur bilmem insalah böle olur…..:) (:~ı) …. :~)……….
bunlar bence gerçek yani yazar kendi hayatındanda birşeyler katmış hemen kitabını almam lazım
bencede bu roman türkiyede mide bırakmadı canım…
bende öyledüşünüyorum.bu erkeklere güven olmaz…
kitaptaki hali daha başka ben bihterin behlülüsevdiğini düşünüyordum mesela
bence gercek seven sevgısının arkasın da durur ben bıhtere dıl nınahale uzuluyorum ama bu bırfılm gercek dıl
günümüzde bihterlerde çoğaldı behlülerde . doğuda 13 15 yaşında kızların başlık adı altında babası yaşındaki erkeklerle evlendirilmeleri kimbilir kaç bihterler kaç behlüler kaç adnanlar yaratmıştır. zaten sosyete dediğiniz o kekrem tabakada kimin eli kimin cebinde beli değil.
NE KITAPDAKI NE ROMANDAKI BİRBİRİNE UYUYOR YA BEN BUNU OKULDA ANLATMAM LAZIM SÖZLU NOTUM BU YASAK ASK AMA DİZİYI IZLEMEK ISTIYORUM KITAP OKUMAKTAN DAHA İYİDIR DİYE DİZİ ILE KITAP AYNI DEĞİL BEN NE YAPAYIM SİMDİ YA BANA BİR AKIL VERİN SU DİZİYİ KITABA UYGUN BİR SEKILDE CEKIN ADAMIN ASABINI BOZMAYIN ULEN… NE BİHTERİ NE BEHLULU İKİSİNİ DE SEVMIYORUM MIDEMI BULANDIRIYORSUNUZ
kitabı okudum çok güzel en ince ayrıntısına kadar inilmiş.bu edebiyat harikası romanı çok seviyorum.bu edebiyat uyarlaması dizinin romanın sonu gibi bitmesini temeni ederim ….
yha arkadaslar halit ziya bi akımın etkisinde kalms yazms işte . bi hatadır etmiş 😀 çk uzadı bu konu ztn 😀
benceböylemiterse çok saçma olur bence zaten mihter behlülü gerçek hayatada kazan mıştıröyledegilmi arkadaşlar
Madem ki bihter behlüle birlikte olacaktı, behlülü sevecekti o zaman neden adnanla evlendi
bence dizi çok saçma bihter olacak (eşek) önce kerizmatik behlüle bihter sonra kilometro***uel adnanla çıkıyor
behlül yediği ekmeğe ihanet eden bir şerefsizdir ki yengesiyle beraber oluyor bu adi pislik…!
bihter kahbe bir kadındır behlülü baştan çıkaran o pislik kadındır