Hepimizin anılarında takılmıştır mutlaka, büyüyünce ne yapmak istediğin. Belki şarkı söylemek, ressam olmak, doktor olmak ya da öğretmen sadece kiminin hayali ne kadar sığarsa o kadar işte. Hepsinin sebebi var. Neden öğretmen olmak istiyorsun? Çocuklara doğruyu öğretmek için… Neden doktor olmak istiyorsun? İnsanların hayatlarını kurtarmak için.. Peki ya ressam ya da sanatcı? Neden? Çocukken verdiğin tüm olası cevaplar böyledir eminim. Şimdi mümkün olmayan kocaman bi incelik gibi kaldı hayatımızın gerisinde…
Ya bir düşünün. Hangimiz bunların peşinde… Çoğumuz. Hayat şartları en büyük sebep belkide. Kendini bildin bileli içinde büyüttüğün o güzel şeyi, zamanla küçülten adeta sömüren her duyguya muzdarıp olmak, kendime dair düşündüğüm en acı şey… Sevdikçe büyü’nden bir parça verirsin, paylaşırsın azalır zamanla belki ama değerdir karşındakine, korkmadan cesurca devam edersin ama değmiştir bir kere… Her dafasında senden çalmaya gelenlere kapat kendini… İçindekine sahip çık çünkü çocukken sana verilen en güzel armağandır “O”. Başka bir şansın yok zamanla kücücük bir zeytin tanesi gibi kalsada kaybetme çünkü sevdiğin seveceğin yaşamak istediğin hayallerin o kücücük gizemli şeyde.
Tamamen kaydedenler çok aramızda, belkide kötü dediğimiz insanlar. Ama herkese verilen bu değeri herkes koruyamadı geriye kalan sensin işte, sen sahip çık, kaybetme…