“Ben bir öğretmenim .. ” diyorum artık. İki çocuk sahibi olduktan sonra canım sıkılmıştı. Diğer hanımlar gibi günlerden günlere gitmekte bana göre değildi. Bir gün karar verdim o günlerde 29 yaşındaydım. Geç miydi acaba! Hayır okumanın yaşı olmaz dedim kendime.. ÖSS”ye girerek açık öğretim Fakültesini kazanmıştım. ”Okul öncesi programını kazanmıştır” ibaresini okuduğumda  gözlerimdeki yaşları tutamamış eve kadar ağlayarak gelmiştim.

Sponsor Bağlantılar

Neyse bir taraftan evimle, eşimle çocuklarımla ilgileniyor. Bir taraf tanda okulumu bitirmek için çabalıyordum. Yıllar bir su gibi gelip geçmiş ve Manisa’ya diplomamı almak için gittiğimde ayaklarım yerden kesilmişti. Arkadaşlarımla diplomayı kutlarken bir taraftan da dedemi düşünüyordum. O olmasaydı . Okuyamazdım. Ona dua ediyordum. Temeli onun sayesinde atmıştım.

İlk olarak görev aldığım okulda çok heyecanlanmıştım. Çocukları çok seviyor, onlara çocuğummuş gibi davranıyordum. Öğretmen arkadaşlarım bana ücretli gözüyle bakıyorlardı. Sınavı kazanamadığım için yetersiz görüyorlardı. Neyse bunlar benim heyecanımı engel olmadı.

Küçüklüğümden beri öğretmen olmak isterdim artık öğretmendim . Küçük çocuklara kalem tutmayı, uygun davranışlar sergilemeyi Atatürk”ün çocukları olmayı öğretiyordum.

Şimdi çok mutluyum Devlet beni öğretmen olarak görmese de ben öğretmenim kendimi öğrencilerime adayacağım.