Arkadaşım koşarak yanıma geldi. Nefes nefese kalmıştı. “Ne oldu kardeşim? Ne için bu kadar telaşlısın” dedim. “Çabuk televizyonu aç” dedi. “Ne televizyonu neler oluyor? Demeye kalmadan hızla kumandayı kaptı, televizyonu açtı. “Vallahi de billahi de yanlış görmemişim” diyerek bas bas bağırıyordu. Onun bağırışları ilgimi çekti, ben de hızla televizyona döndüm.
Allah’ım bu çocuk beni mi kandırıyordu. Hayır, bu olamazdı. Biri uyduyla oynamış olmalıydı. Teknoloji ilerlediğine göre yapmışlardır bir numara. Bir süre sonra sağlıklı düşünmeye başladım. Hemen gözlerimi yıkamak üzere lavaboya gittim. Güzelce gözlerimde kalan kirleri temizledikten sonra odaya girdim. Hala eller havadaydı. dtp, mhp, akp, chp, bağımsızlar, bağımlılar hepsi tek bir vücut olmuş, bir kişi bile elini yere indirmemişti. Bütün eller havadaydı. “Kıyamet mi koptu Ali” dedim. Ali dışarıya baktı. Daha sonra bana baktı. “Ali şükürler olsun ki doğru sonunda yanlışı yok etti. Meclistekiler birbirlerine boş muhalefet havaları atmadan tek vücut halinde halk için çalışıyorlar” dedim. Ali yüzüme Kurtuluş Savaşı’ndan şerefle çıkmış halkımın çocuğu gibi baktı. İkimizde havaya uçacaktık. “Uçmadan şu meclisi azıcık daha izleyelim” dedik.

Sponsor Bağlantılar

Oylamanın sonunda işin rengi ortaya çıktı. Meğerse bizim “keserler” (babamın sözü) kendi maaşlarındaki artışlar, emekli aylıkları yani kısaca kendileri için bütün olmuşlar. Sosyalistler, Ilımlı İslamcılar, Kürt Halkı’nın Savunucuları bir araya tek bir şey için gelmişti. Tek bir şey için insan sıfatına bürünmüşlerdi. Vay anasını ya! Ulan paranın adamı insanlıktan çıkardığını duymuştum da, beş dakikalık da olsa insan yaptığını hiç duymamıştım.