İstanbul’da yaşayan, hali vakti yerinde, meslek sahibi bir kadınım. 38 yaşındayım, adım Aysel. Bundan çok değil bir sene öncesine kadar tenine kocandan başka bir erkeğin teni değecek deseler inanmaz, dalga geçerdim. Meğer büyük konuşmamak gerekiyormuş. Bu dünyada “olmaz” diye bir şey yokmuş. Hayatta uzun yollar katetmiş bir kadın olarak bunu daha yeni anladım.

Sponsor Bağlantılar

Bir yerde fatura tahsilatları yapan memur olarak çalışıyorum. Aldığım maaş pek tatmin edici değil ama kocam Nedim’in geliri çok iyi. Nedim, plastik malzeme üretimi yapan bir atölyenin sahibi. Onu tanıdığımda da çok varlıklıydı. Zaten evlenmemin en önemli nedeni maddi bakımdan rahat etmek istememdi. Çok da erken evlenmedim. 28 yaşındaydım, sonuçta görmüş geçirmiştim. Sayısız erkek arkadaşım olmuştu. İçlerinden unutamadıklarım da vardı, hatırladıkça lanet okuduklarım da… Fakat ilişkiler hakkında tecrübe sahibiyim.

İPSİZ SAPSIZ BİR ADAM

İlerleyen yaşlarda evlendiğim, evleninceye kadar da gönlümce gezip tozabildiğim, üstelik de 7 yaşında bir çocuk annesi olduğum için “Kocamı asla aldatmam. Ben erkeklere doydum.” diyordum ama dediğim gibi her şey planladığınız gibi yürümüyor. Kocamı aldattım hem de internette tanıştığım ipsiz sapsız bir adamla…

Olay şöyle gelişti; Yılbaşının hemen ardındandı Ocak ayının 2’si bilemedin 3’üydü. Benim öyle chat ya da msn ile işim olmazdı. Fakat çok eski bir arkadaşımla karşılaştım. Görüşmek istediğim ama zaman bulamadığım için görüşemediğim ve görüşemeyeceğim bir kadındı. Sürekli msn’de takıldığını ve benimde oraya girersem onunla sohbet edebileceğimi söyledi. İki gözüm önüme aksın ki sadece onun için msn adresi aldım.

MASUM BİR BULUŞMA

İşyerinde yasak olduğu için giremiyordum, akşamları eve gidince msn’ye girmeye orada o arkadaşımla sohbet etmeye başladım. İlk zamanlar sorun yoktu. Zaten Nedim’de eve çoğu zaman geç saatte geldiği için bende bilgisayar başında oyalanıyordum. Zaman içinde msn’ye başkaları da eklendi. Bir sürü tanımadığım kişi bana selam vermeye, ilginç şeyler yazmaya başladı. Can sıkıntısından bende onlara cevap veriyor, sohbet ediyordum. Bir tanesiyle sohbetim biraz özele kaydı. Msn’deki resimlerinden gördüğü kadarıyla bana aşık olduğunu, mutlaka görüşmek istediğini söyledi. Ekrandaki fotoğraflarına baktığımda o da çok yakışıklı bir gençti. Buluşma talebi ilk başta beni korkutsa da “Ne olacak ki bir yerde oturup bir fincan kahve içmekten kime ne zarar gelir?” diye düşündüm.

Eşim Nedim’e, o gün iş çıkışında arkadaşlarımla buluşacağımı söyledim. Msn’de tanıştığım o kişiye yani Fatih’e haber verdim. İşyerime yakın bir kafede buluşmak üzere sözleştik. Kızımı da okul çıkışında annem alacaktı. Gönül rahatlığıyla akşam işten çıkıp, buluşma yerine gittim. İnternette bol bol fotoğraflarını gördüğüm adamı aradı gözüm ama göremedim. Bir masaya oturup beklemeye başladım. Karşı masamda tek başına oturan çirkin, çelimsiz ve üzeri eski püskü olan delikanlı kalkıp yanıma geldi. “Aysel Hanım mı?” diye sorduğunda o an oradan buhar olup kaybolmak istedim. Fakat imkansızdı… Kekeleyerek “evet” diyebildim. O da, “Ben Fatih” dedi. İnanmadım, “Fotoğraflarını gördüğüm kişi sen değilsin” dedim. Üzgün olduğunu ama buluşmamızı sağlamak için bir arkadaşının görüntülerinden yararlanmak zorunda kaldığını söyledi. Yine inanmadım, bu kez yazıştığımız çok özel şeylerden bahsetti. Sadece ikimizin bileceği türden yazışmaları anlattı. Oturdu masama, benim niyetim hiç oyalanmadan kalkıp gitmekti. Fakat tıpkı internette yazışırken olduğu gibi beni yine etkilemeyi başardı. Süslü cümleler kurarak beni mest etti. Ne görüntüsü, ne de giyim kuşamı bana uygun değildi. Yanımdan geçse rahatsız olacağım bir tipti. Bir saate yakın sohbet ettikten sonra oradan kalktık.

Niyetim bir daha asla görüşmemek, hatta mümkünse internete de girmemekti. Mekandan çıktık, arabama doğru ilerlerken birden yüzüme bir yumruk attı. Acı içinde kıvranırken kendimi yere attım. Fazla gelip geçen yoktu, bu yüzden sesimi kimseye duyuramadım. Beni sürükleyerek yakında duran başka bir araca götürdü. Şoför koltuğunda bizi biri bekliyordu. Beni arabaya atar atmaz gazladılar. Ben olayların farkındaydım ama kolumu kıpırdatacak halim yoktu. Başıma aldığım darbe beni kendimden geçirmişti.

HAYKIRIŞLARIM BOŞUNA

Gecekondu mahallelerinden birinde beni arabadan indirip, bodrum kat pis bir daireye götürdüler. İkisi birden tecavüz etti, haykırışlarıma kulak asmadan, tekrar tekrar ırzıma geçtiler. Üstelik ben bağırdıkça bana daha fazla şiddet uygulayarak… Yalnız o kadar kurnazdılar ki yüzüme kesinlikle zarar vermiyor, morluk olmaması için dikkat ediyorlardı. Saatler sonra zar zor evimi tarif ettim, onlar da beni evimin kapısına bıraktı. Merdivenleri güçlükle çıktım, içeri girer girmez duşa girdim. Nedim gelene kadar kendimi toparlamalıydım. Şansım varmış ki Nedim o gece çok geç geldi, annemi arayıp kızımın onda kalmasını istedim. Eşim geldiğinde ben çoktan yatıp uyumuştum. Ertesi gün işe korkarak gittim, yine karşıma çıkmalarından çekiniyordum. Sonuçta evimi de, işyerimi de öğrenmişlerdi. Akşama kadar sersem gibiydim. İş arkadaşlarım bendeki durgunluğun nedenini öğrenmek istedi ama kimseye bir şey söylemedim.

SİZLERE DERS OLSUN

Akşam işten çıktığımda kabusum gerçek oldu ve Fatih karşıma dikildi. İsteği bu kez paraydı. Bana “Ya bana para verirsin ya da dün geceyi tekrarlarız, hatta istersen kocana da haber veririz!” tarzında pis laflar etti. Çantamdan cüzdanımı çıkartıp içindeki olan biten bütün parayı verdim. Yaklaşık 500 ytl vardı. Fatih’in gözleri açıldı, o kadar çok para beklemiyordu. Ben bir daha peşimde dolanmasın, beni rahatsız etmesin endişesiyle bütün paramı ona verdim ama anladım ki hata etmişim çünkü bir daha kurtulamadım. Neredeyse bir sene oldu ve ben hala ona para veriyorum. Haftada bir kez mutlaka işyerinin kapısına geliyor. Onu her görüşümde midem kalkıyor, o iğrenç geceyi hatırladıkça kahroluyorum. Artık beni tehdit etmiyor ama bir yanlışını görürsem gidip polise şikayet edeceğim. Kızımın yaşadıklarımı öğrenip psikolojisinin bozulmasından korkuyorum. Yaşadıklarım tam olarak aldatma sayılır mı bilmiyorum ama ben yine de sizlerle paylaşmak, internetin ne tür bir bela olduğunu herkese anlatmak istedim…

 
Not: Olayda adı geçen insanların ve yerlerin isimleri değiştirilmiştir.
 
Kaynak: Güneş Gazetesi