Yazar olmak istiyordum. Gazeteler de köşe yazıları yazmak topluma doğru bildiklerimi anlatmak en büyük amacımdı. Harekete geçmeden önce yazılarımı bir kez daha kontrol etmek istedim. Gazetelere gidip rezil olmakta vardı. Egosunu her şeyin üstünde tutan editörlerin önünde küçük düşmek bana göre değildi. Düşündüm, taşındım. Arkadaşlarıma yazılarımı gönderdim. İnsanların olumlu düşünceleri harekete geçmeme neden oldu. Adını veremeyeceğim bir gazetenin önüne geldim. Utandım.
Çok sıkıldım. İçeri girip girmemekte tereddüt ettim. “Sonun da ölüm yok be kardeşim” diyerek içeri attım kendimi. “Ben yazarlık yapmak istiyorum” dedim. Daha sonra saçma sapan bir ton cümle daha. Genel yayın yönetmeni para veremeyeceğini söyledi. Paraya karşı ilgim olmadığını söyleyince kabul etti. Yazılarımı göndermemi ve bir köşe adı seçmemi söyledi. Söylediklerini bir çırpıda yapıverdim. Mail aracılığıyla yazılarımın en kısa sürede yayınlanacağını söyledi. Heyecandan ölmek üzereydim. Birinci gün gazeteyi aldım. Yazım yoktu. Diğer günlerde aynı şekil devam etti.
Sponsor Bağlantılar
Boş bir umudun peşinde aylarca dolaştım. “Bir gazeteyle bitmiyor ya dünya” dedim ve gazetelerin peşinden günlerce koştum. Sonunda bir tanıdık aracılığıyla yerel bir gazetenin patronuyla tanıştım. Adam beni çok aciz görmüş olacak küçümser bir bakış attı. Hangi türde yazılar yazıyorsun diyerek beni sorgulamaya çalışırken gözleri yanındaki sarışın bayanın göğüslerindeydi. “Bir kadın kadar olamadık be kardeşim” diyerek sitem ettim kaderime. Patron mecburi mailini vererek uzaklaştırdı beni meşhur saltanat kayığından. Bu arada benim haberim olmadan tanış bir bayan arkadaşına benim yazılarımı göndermiş. Arkadaşı yazılarımı çok beğenmiş, bir yazımı da yayınlamış gazetesinde. Fakat burada da büyük bir sorun beni bekliyordu. Yazılar yayınlanmaya başlamıştı fakat benim ismimle değil. Neyse arkadaşım aradım ve durumu anlattım. O da durumu arkadaşına söylemiş. “Yazılar çocuğundur. Ben sadece aracıyım” demiş. “Artık onun ismiyle yayınlayın” diyerek ilave etmiş.” O günden sonra tek bir yazım bile çıkmadı gazetede.
Çok düşündüm. Yazı güzel yazılırsa gazete de yayınlanır. Ben güzel yazıyorum ki gazete de yayınlanıyor. Benim ismim olunca ne için yayınlanmıyor. Eğer iyi bir yazarsam gazete patronu benim yüzüme bakmak yerine ne için sarışın bayanı kesiyor. Hata bende mi? Eğer hata bendeyse düzeltirim, yeter ki bileyim nerede yanlış yapıyorum. Şimdi sorum sizedir ey yazar kardeşlerim. Hatta, yazarlığı soytarılığa çevirenlerde mi yoksa tek isteği yazmak ve yazdıklarını toplumla buluşturmak isteyen bende mi?
Saygılarımla.
Yazarlık Üstüne
Yazarlık Üstüne-2 (Özeleştiri)
Yazarlık Üstüne-3 (Bunalım Halleri)
Erden Bey yanlışlarımı söylemeniz inanın beni çok mutlu eti. Kadınlarla ilgili cümlem yanlış anlaşıldı sanırsam. Benim amacım orada yazılar yazmak için yırtınan bana yapılan muamelenin haksızlığıdır.
Hasan Bey yorumlarınız için çok teşekür ediyorum. Bir yaza olarak bunların benim için yaratığı mutluluğu anlatamam
İlk olarak;
“Hangi türde yazılar yazıyorsun diyerek beni sorgulamaya çalışırken gözleri yanındaki sarışın bayanın göğüslerindeydi. “Bir kadın kadar olamadık be kardeşim” diyerek sitem etim kaderime.” diyorsun ama bir kadın kadar bile olamadık ne demek? Bu bir kadınları küçümseme cümlesi olarak algılanıyor.
İkincisi;
Yazıda birçok yanlış var. Daha ikinci cümlende “gazeteler de” yazmışsın, ama doğrusu “gazetelerde” olacak. Örneğin yine ilk paragrafta “Gazetelere gidip rezil olmakta vardı.” yazmışsın bu da yanlış. “Olmak da” olacak doğrusu. Eğer dikatli bakarsan yazıya en az 10 tane böyle yanlış var.
Üçüncüsü;
Gazeteci ve yazar olmak o kadar kolay değil. Yazı yazdım gideyim bir gazetede yazayım gibi bir mantık yanlış. Gazete yazarları kolay mı geliyor sanıyorsun o mevkilere. Tamam birkaç tane bilinen istisna var ama kolay değil bir yerlerde yazar veya gazeteci olmak.
Önce internet sitelerinde ve bazı gazetelerin okur ve yorum sayfalarında yazarak başlayabilirsin bence.
Ömer Bey güzel bir yazı olmuş teşekür ederiz. Bu konuda birkaç cümlede ben söylemek istiyorum.
Yazılarınızı yayınlayan gazetenin sizin isminizle yazılarınızı yayınlamaması sizin yazılarınızla alakalı bir durum değildir. Büyük ve profesyonel sandığınız birçok gazete aslında amatör ruhludur ve işleyişleri de bu şekildedir. Çok basit bir nedenle yazınız yayınlanmamış olabilir, unutulabilir, gecikebilir ya da diğer yazılarınız yayınlanmaya uygun görülerek son yazınız uygun görülmemiş olabilir.
Gazeteler sizi değil satış rakamlarını düşünürler. Bu nedenle her gazetenin arka sayfasında bir arka sayfa güzeli bulunur. Her şeyi eleştiren, hiçbir şeyi beğenmeyen, reyting amaçlı yazarları vardır. Gazetelerin amaçlarına göre hareket ederseniz onlara göre o zaman yazar olursunuz.
Yazmış olduğunuz gazete yereldi muhtemelen. Bir internet siteleri var mıydı? Facebok ve twiter grupları var mıydı? Yoksa bunları yapmaktan ve düşünmekten bile aciz kişiler tarafından mı yönetiliyorlar?
Bir gazetede kısa zamanda binlerce insanın evine, işyerine girebilirsiniz. Ama bu gazeteyi alanların kaçı sizin için bu gazeteyi alır, gazete için bu önemlidir. Gazeteye derseniz ki bana bir tane köşe verin. Hergün gazeteniz şu kadar kişi daha fazla satar, anında bir köşeniz olur. Yazınıza hiç bakılmaz. Ne yazdığınız önemli değildir.
Bugün aynı şey televizyonlar içinde geçerlidir. Amaç reyting, bilinçlendirme değilki. İşin kötü tarafı insanlarda bilinçlenme derdinde değil.
Sanırım siz sözlerimden çıkartacaklarınızı çıkartmışsınızdır. Başarılar dilerim.