Ey meşalem! Ey Mehmedim! Utanıyorum yazmaya. Kalemim senin kadar güçlü değil. Kelimelerim kifayetsiz kalıyor içinde taşıdığın vatan sevgisinin karşısında. Ellerim titriyor, avuçlarım terliyor, kalemi tutamıyorum.
Ey Akifim!İiçin rahat olsun. Bak! Korkmadı, sönmedi bu şafaklarda yüzen al sancağım. Çatmadı kaşlarını, çatmayacak o nazlı hilalim ve ay yüzlü vatanım. Ey askerim! Sen bu cennet vatanı uğruna feda ettin iman dolu göğsün gibi serhaddini. O medeniyet denilen tek dişi kalmış canavarla savaştın yılmadan, usanmadan. Toprağın her bir karışına lime lime akıttın şühedanın kanını. Ve şimdi toprağı sıksam sen çıkıyorsun karşıma. Siper ettin gövdeni, durdurdun bu hâyasızca akını. Bak doğdu sana Hakk’ın vaat ettiği o güzel günler. Sen yerinde rahat uyu! Arkada kalmasın gözün. Bu vatan bizim! Hadi bağlı ellerimizi çözün çözün!
Ey Mehmedim! Kalemin şehidimin kılıcı kadar keskin. Yattığın yerden gururla bir bak göreceksin. Dalgalanıyor nazlı nazlı şafaklarda hilalim. Parlıyor göklere hayat veren yıldızım. Ve sen yerinde rahat uyu! Hediyeni sonsuza denk yaşatacağım. Bize bıraktığın bu tertemiz aydınlık ikbal. Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal!