Kayboldun gittin. Ne adın var ne sanın. Ne de elle tutulur bir kanıt var elimde yaşamış olduğuna dair. Hiçbir şey bırakmadan gittin sen. Sadece aklımdaki hatıralar var seni bana hatırlatmak için. Şu gökteki parlak yıldızlar bile aydınlatamadı senle olan karanlık geçmişimizi. Ne ben kurtarabildim ikimizi ne de sen. Yalnız kalmaya dayanamayan kalbim bile itiraf ettiremedi bana seni tekrar istediğimi.
Ne zaman elim uzansa telefona, ne zaman gözlerin düşse aklıma, ne zaman hayal etsem sesini, ne zaman düşünsem eski sararmış günlerimizi farkediyorum ki ne küçük bir umut var elimizde ne de kaçmak için bir kaçış yolu bu suçluluk duygusundan. Çünkü biliyorum ki yaptıklarımız yapmak istediklerimiz değildi. Söylediklerin içinden geçenler değildi.Sponsor Bağlantılar
Ne zaman elim uzansa telefona, ne zaman gözlerin düşse aklıma, ne zaman hayal etsem sesini, ne zaman düşünsem eski sararmış günlerimizi farkediyorum ki ne küçük bir umut var elimizde ne de kaçmak için bir kaçış yolu bu suçluluk duygusundan. Çünkü biliyorum ki yaptıklarımız yapmak istediklerimiz değildi. Söylediklerin içinden geçenler değildi.
Ve ben. Bende ağlamak istememiştim aslında. Hiçbir gece istemedim. Düşündüm durdum. Hakkında yazılar yazdım. Hakkımızda hayaller kurdum. Asla konuşmadık. Asla dokunmadık. Her zaman kaçırdım gözlerimi. Görmeni istemedim ne kadar yalnız ve umutsuz olduğumu. Duymanı istemedim gözyaşlarımın arkasındaki hıçkırıklarımı. Sadece bekledim. Ama beklemekte istemedim. Seçeneğim olsa bir dakika bile durmazdım orda. Ama yoktu bir seçeneğim.