Anneler Günü Tarihi
Birçok uluslarda her yıl mayısın ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanmakta; o gün annelerin toplum ve insanlık hayatındaki kutsal yeri ve önemi belirtilmektedir. Böylece insanlık ailesinde ortak bir anneler bayramı doğmuş bulunmaktadır.
Bu geleneğin ilk kurucusu Jarvis adında duygulu bir genç kızdır. Jarvis, Amerika’nın Philadelphia şehrinde yaşayan orta halli bir ailenin kızıydı. 1906 yılında annesi öldüğü zaman hayatının en büyük yıkıntısına uğradı. Ona öyle geliyordu ki, annesinin ölümünden sonra dünyanın bütün düzeni bozulacaktır. Kendisini bu karanlık düşünceye kaptıran genç kız, bütün bir yılı üzüntü içinde geçirdi. Annesi 1906 yılının 6 mayıs günü ölmüştü. Jarvis 1907 yılının 6 mayısında bütün yakın arkadaşlarını toplayarak annesini andı ve her yılın 6 mayısını annesinin günü olarak kutlamayı arkadaşlarına teklif etti. Arkadaşları bu düşünceyi kabul ettiler. Derken o çevrede Jarvis’in propagandası sonucu, her mayıs ayının ikinci pazarı anneler günü olarak kabul edildi. Bu akım kısa bir süre içinde haklı taraftarlar buldu. 1912 yılında Teksas valisi, bu akımı resmî bir niteliğe ulaştırdı. Her yılın mayıs ayının ikinci pazar günü anneler günü olarak kabul edildi. Böylece anneler günü doğmuş oldu. Kısa süre içinde bütün Amerika eyaletleri, her yılın mayısının ikinci pazar gününü Anneler Günü olarak kabul ve ilân ettiler. Anneler Günü düşüncesi, kısa zamanda, Avrupa’ya ve Uzak Doğu’ya geçti. 1923 yılında, başta Almanya olmak üze re, birçok Avrupa ülkeleri, anneler için yılın bir gününü adamayı uygun gördüler. Böylelikle duygulu bir genç kız olan Jarvis’in ve fakarlığı, aradan yirmi yıl geçmeden, birçok ülkede de bir gelenek halini aldı.
Türkiye’de Anneler Günü
1956’da yayınlanan bir kararına ile her yılın mayıs ayının ikinci pazar günü Türkiye’de de Anneler Günü olarak kabul edildi. Bu kararnamenin bir hatırası olarak o yıl, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın resmini taşıyan bir hatıra pulu çıkarıldı. Anneler Günü’nün en büyük özelliği, o gün, millet, aile ve insan olarak, annenin değerini belirtmektir. Anne, insanlık hayatında, bir benzeri daha bulunmayan kutsal bir varlıktır. Başka hiçbir varlık onunla ölçülemez ve ona benzetilemez, Anneler gününde, her çocuğun, annesine, gücü yettiği ölçüde, bir armağan vermesi, o günün yerleşmiş ve çok güzel bir geleneğidir.
Bu yeni geleneğe benzer törenler eski çağlarda da vardı. İlk çağlarda Tanrıların Ulu Anası Rhea için 15 Martta yapılan şenlikler bir çeşit anneler günü sayılırdı. Bu adet o çağda Anadolu’da çok yaygındı. Sonraları Hıristiyanlarda buna benzer törenler yapmaya başladılar. O gün çocuklar, kilisedeki törenden sonra, annelerine armağanlar verirlerdi.
Atatürk’ün Annesinin Mezarı Başındaki Konuşması
Valdemin ruhuna ve bütün ecdat ruhuna müteahhit olduğum vicdan yeminini tekrar edeyim.
Valdemin medfeni önünde ve Allah’ın huzurunda aht ve peyman ediyorum. Bu kadar kan dökerek milletin istihsal ve tesbit ettiği hakimiyetin muhafaza ve müdafaası için icap ederse valdemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim.
Hakimiyeti milliye uğruna canımı vermek, benim vicdan ve namus borcum olsun.
Yilardir ane ve babalar gununden nefret etmisimdir ve hala ayni dusuncedeyim
hayatımda tanıdığım en değerli varlığımsım senin gibi kimse olamaz anem keşke olsan hayatımıda anem beni ve kardeşlerimi babamı bırakıp gitin çok erken ayırdı bizi kader doyamadım anem.seni hiç unutmayacağız
hey anam burdan sana sesleniok
anecim aneler günün kutlu olsun ben senin bir icik oglun
sende kübra yı yanıtladınya helal olsun melis arkadaşım
çok iyi yazmışsın kübra arkadaşım.
aneler bizim için her şeyi yapar bizim işimiz ise anelerimize saygılı sevgili olmak iyi çocuk olmak anelerimizi üzmeyelim lütfen arkadaşlarım anelerimizi üzmeyelim sakın …
Ane bu güne kadar beni sen büyütün sen besledin dünyanın en güzel anesisin iyiki varsın
sen benim için çalıştın benim içi çaba kuvet gösterdin canım anem seni çok seviyorum. senden hiç vazgeçemiyorum sen benim için bir meleksin sen olmasan bu günlere gelemezdim
aneler günün kutlu olsun anecigim