Yazar: Edebiyat Gülü

Sevda Yıldızları …

Yorgun bir hayalin içinde neyi hayal ettiğimi bile bilmeden garip bir hisle sadece susuyorum. Dilimden nağmeler, gözlerimden aslında her şeyi anlatan inciler, yüreğimde sonu olmayan bir hüznün bitmek bilmeyen sonbahar satırları. Ellerim yorgunken hayatın sancılarında, satırlarımda güçlü bir kelimeyi yazabilmek isterdim.Yazdığım her kelimede sonu görünmeyen bir hüzün okunurken, ben sadece susuyorum. Geceler yorgun, yıldızlar suskun, âlemde sonsuz bir rahmet kokusu. Yaşayanlar vefasızken, yıldızlarda hiç olmadığı kadar bir acıma duygusu. Acıyan ayrı, acıtan aynı canımı. Gökyüzü benim için ağlıyor, biliyorum. Solgun bir yüz, yorgun bir yürek bıraktın, peşimi bırakmayan. Hayallerimle koca bir gökyüzü oluşturdum. İçindekiler yalanken, tek gerçek sevda yıldızları galiba. Günler bile eskisi gibi değil artık, hüzünler buruk, tebessümlerin hepsi sahte. Yüzümden hiç düşmeyen sahte gülücüğüm,düş artık yakamdan…! Yoruldum… İçim kan ağlarken delicesine, gözlerimden akan yaş ele veriyor beni, yüzümdeki en sahte tebessüme rağmen. Gözlerim hep seni arıyor,şu sensiz sokaklarda. Baktığım her şey sen oluyor sanki, sen olmayınca yıldızlarda konuşmuyor. Gökyüzü bizimdi ya eskiden mutluluğun simgesi… Şimdi o da mutsuz, salıyor şimşeklerini üzerime. Bulutlar yine ağlıyor benim için, bense sadece susuyorum. Rüzgâr uğultusunu vuruyor yalnız pencereme, yapraklar haşin bir hışırtıyla öfkesini atıyor üstüme. Sen olmayınca şu koca dünyada yalnız hissediyorum yüreğimi… Ben sevda yıldızlarıyla yaşadım ömür boyu, gözlerimden akan yaş ise hep sen oldun. Rüyalarıma giren o renkli uçurtmaları seninle uçurdum. Bir çocuk masumiyetiyle sevdim seni. Simidimi seninle paylaştım soğuk eylül günlerinde. Hep seni yaşattım içimde. Kimse bilmese de...

Devamını Oku

Gidiyorum …

Kırlarda açan çiçekleri görmek isterim kapkaranlık yollarda, Güneş açsın isterim, daracık sokaklarda. Sessizliğe gömmek isterim sessizliği, Sahilin kıyılarında seyrederim yıldızları. Seher vaktinde kapını çalmak isterim yalnızlık, En güzel nağmelerde anlatmak isterim seni… Sessiz nağmeleri, en güzel sözleri, en duygulu anlarımı, Yağmurlu gecelerde bulurum… Sana seslenirim anacığım, bulutlu gecelerde, Yüreğimdeki acıyı, dökerim satırlara… Belki anlatamam sevgimi, duyuramam sesimi, Tutunamaz ellerim, şefkatli ellerine. Uzanamam belki de, takatim yok, yapamam… Hazanı yaşarım sonbahar aylarında Yağmurlu gecelerde gözyaşım olur damlalar, Penceremde usulca dolaşan sessizlik, Ve geceye hâkim hazan… Susayan yüreklere merhem oluyor umutlarım, En güzel nağmelerde buluyorum seni. Senli günler düşlüyorum belki de, Yağmur durdu ve...

Devamını Oku

Gözlerin Gelince Aklıma …

Kaç zaman oldu bilmiyorum, ellerim kaleme değmeyeli. Kendime bile itiraf edemediğim şeylerle bocalıyorum bugünlerde… Güneş ilk günkü gibi değil artık, sevdalar eskisi gibi yaşanmazken yıldızlar isyanını anlatıyor dünya’ya. Gözlerde yaş, dillerde laf, yüreklerde sevda kalmamış artık. Günleri sayıyorum, takvim elimde. Gitmek istiyorum, mesafeler uzak. Sevdanın küflenmeye yüz tuttuğu bu şehirden gidiyorum şimdi. Sonu olmayan bir yolda, uçsuz bucaksız bir şehre gidiyorum. Yokum artık, yüreğimi yanıma alıp, gölgemi yakıp, benden bir iz bırakmadan gidiyorum. Sonu olmayan bir diyarda, yalnızlığa gidiyorum. Kaf dağının eteklerinde gün geçtikçe yalnızlaşan kardelenlere gidiyorum. Bulutlara gidiyorum, yıldızlarla derdimi paylaşmaya gidiyorum. Gölgemi, hayallerimi ve geride kalan ayak izimi yakıp gidiyorum. Giderken uzaklara, sevdamı bırakıyorum sana. Sonra Seni soruyorum gözlere, seni arıyor yüreğim… Sevdanın kapısını çaldığımda seni buluyorum karşımda. Sensiz yaşıyorum aşkların yalnızlığını, sensiz başlıyorum doğan her yeni güne, yüreğimin kıyılarında dalgalara vuruyor sensizliğim. Sensiz sokaklarda sensizliğimle, sensiz bir şehirde sessizliğimle yürüyorum… Yoksun biliyorum, olmayacaksın. Ellerimi uzattığımda boşlukta kalacak ellerim, onca hayallerimin içinde. Seni sensiz yaşamayı da bilirim ama yokluğunun acısına yok mu bir derman? Sevda yüklü gemilerde, sensizlik sarıyor her yanı. Umudun yoksunluğunu yaşarken tenha sokaklarda, yüreğin tutuyor ellerimden. Sevdanın yollarında çakılı taşlar varken önümde, sevdan çıkıyor yüreğimin karşısına. Sensiz gecelerde, sensiz sokaklarda, sensiz yüreğimle başbaşayım şimdi… Yüreğimin derinliklerinde buluyorum seni zaman zaman. Gözlerimi kapayınca kasvet dolu gecelerde, ürküyorum… Sonra gözlerin geliyor aklıma, yok oluyor kara bulutlar, sevda oluyor tüm umutlar… GÖZLERİN GELİNCE...

Devamını Oku

Anneme…

Yıldızlar motive ediyor beni bu gece. Ayın parlaklığı yüreğime ışık saçıyor. Ve yağmur yazdığım satırlarımı ıslatıyor bazen. Sokaklarda hüzün dolaşıyor yine. İnsanları süzüyor gözlerim, umudu arıyorum yüreklerde. Umutsuzluğu hedef seçen bir Dünya’da yaşamak bana ağır geliyor. Yüreğim daha fazla kaldıramıyor, her geçen gün farklı bir acıyla çıkıyor karşıma. Hiç durmaksızın yağan karın altında yamaçta sessiz ve kimsesiz açan çiçeklerin sitem dolu bakışları var, kelebeklere. Gözyaşlarımda yağmurdan utanıyor artık, penceremde dolaşıyor. Geleceğe dair hayaller kuruyorum bazen. Sıralarda oturan çiçekleri görüyorum her an. Manidar, bir o kadar da sitemli bir bakış sergiliyor, uğruna her şeyimden vazgeçtiğim eşsiz çiçekler. Beni üzen her şeyin ardımda sadece tatlı bir tebessüm olarak kalsın istiyorum. Güneş yansıtmadı kendini benim Dünya’ma. Kim bilir, belki de çıkmak istemedi karşıma. Sen gönlüme güneşsin anne. Bir kuş olmak ve havalanmak eşsiz, bir o kadar da kimsesiz gökyüzünde. Bilmediğim yüreklerde misafir olmak belki de. Gönlümden bir buket gönderiyorum kuşlara. Seni anlatsam mı mısralarımda. Sen güneşin parıltılarına benzersin… Anacığım; Sisli bir havanın kasvetine yenik düşmüş bir günde yazıyorum sana. Parlayan bir yıldız arıyorum bu gece. Beni anlatacak düşünceler arıyorum düşüncelerimde. Feryat etmek istiyorum yüreğime, yalnızlığımı paylaşmak istiyorum. Yağmurlu gecelerde insanı deli eden bir uğultu çınlıyor kulağımda. Yağan yağmurun altında ıslanmak, sırılsıklam olmak istiyorum, geçen zamanı aldırmadan. Bu gece hayallerim var kalemimin ucunda. Umutlarım var mürekkebimde. Bir durgunluk var gözlerimde, umutsuz bakıyorum dünyaya. Çaresiz bakışlar sergiliyorum her simaya. Her şeye rağmen hayata tutunmam...

Devamını Oku

Sevdalar Suskun …

Bu sabah yine soğuk rüzgârlar esti yüreğimde. Tarifi olmayan, kendimle bocaladığım düşüncelerle geçiyor günler. Ne yazmam gerektiğini, neleri anlatmam gerektiğini bilmeden merhaba diyorum sana. Bir elimde kâğıt kalem, diğer elimdeyse sımsıkı tuttuğum sevdam. Zavallı bir insan öyküsüyle hala neden yaşadığımı bilmiyorken sen geliyorsun aklıma. Gökyüzünün her şeyi gölgelediği bu şehirde kendi gölgemle baş başa yürüyorum. Şimdilerde sadece sokak lambaları aydınlatıyor satırlarımı. Kendi kahramanımı, seni yaşatıyorum içimde. Kimsenin bilmediği yaşadığını, kimsenin duymadığı. Kelimeler kifayesiz kalıyor seni anlatınca. Yazdığım her satırda sen varsın aslında. Gözyaşlarım seni anıyor, bulutlarsa ağlıyor. Kuşlar suskun artık, yapraklar durgun. Yıldızlar bizi anlatırken şimdilerde, penceremde bir sessizlik dolaşıyor gecelerce. Uzak diyarlarda açılan kapılarda sonu bile görünmeyen dipsiz kuyulara sadece seninle varım. Sadece varlığın teselli ediyor beni, yokluğun ise çorak topraklarda açan kardelen çiçekleri. Sessizliğin sesini sadece sende dinliyorum, bir tek sen varken mutlu oluyorum ve sevdan alev alıyor yüreğimde. Gözyaşlarım kıyamıyor bize, akmıyor gözlerime. Uçsuz bucaksız bir hayalin peşinde koşuyorum şimdilerde. Yüreğimde nakış nakış işlediğim her kelime kifayesiz kalıyor seni anlatınca. Sevdalar bizim gibi yaşanmıyor artık, sensizlik bir kor gibi düşerken yüreğime, sen geliyorsun aklıma. Sevdiğim… Bir duyabilsen keşke, içimdeki sesimi. Gözlerimden akan her bir damla yaş, bir sevda aslında. Yüreğimden dökülen her kelime, bizi anlatır aslında. Sensiz geçen her saniye bir ızdırap misaliyken yüreğimde, seni sensiz yaşamak sevdalara susamak. Seni sensiz yaşamayı da bilirim ama yokluğunun acısına yok mu bir...

Devamını Oku

Anneme …

Sisli bir hava var bugün dışarıda. Etraftaki konutların ışıkları söndürmesini bekliyorum yine. Yüreğimi aydınlatan ışık saklanıyor benden. Rüzgârın uğultusu, yaprakların kıpırdanışı, yağmurdan geriye kalanlar ve beni ben yapan gece karanlığı. Gökyüzünde benden gizlenen bir şeyler var sanki. Ya da beni buralara bağlayan bir neden. Yıldızların sesine kulak veriyorum bu gece. Anladım ki gerçekler eşi, benzeri olmayan sonsuz gökyüzünde saklı. Sessizliğin geceye hâkim oluşu çekiyor dikkatimi. Sadece yıldızlar konuşuyor ve onlar anlayabiliyorlar beni. Ya geleceği hayal edebiliyorum, ya da geçmişteki bazı sayfalarda takılı kalıyor düşüncelerim. Ne olur konuş banimle sevgili yıldız. Ya teselli et, avutmaya çalış küçük bir çocuğu kandırır gibi. Ya da çek git, hayallerimdeki yerin boş kalsın. Küçük bir çocuğu andırır gibiyim. İçimde haykıran sesi susturamıyorum artık. Gönlümde var olan yası söküp alamıyorum. Dayanamıyorum ve haykırıyorum dağa, taşa. Yüreğimde her günün doğuşuyla artan bir şeyler var.Yazdığım satırlara gözyaşlarım damlıyor. Bulutlar ise benim için ağlıyor bu gece… Güneşli bir günün ardında açan çiçeklerin kokusuyla başlıyorum güne. Yepyeni bir günün motive edici havası içimde terk edilmiş umutların tekrar filizlenmesine sebep oluyor. Sevmediğim her şey güzel geliyor artık. Oturduğum bir bankta kuşlarla simidimi paylaşmak bile mutlu edebiliyor beni. Doğan her günün ardında kendini göstermeyi ihmal etmeyen yağmurla birlikte yeni umutlar filizleniyor. Rüzgâr kuşların şarkısını fısıldıyor kuşağıma. Yıldızlar bana bir şeyler anlatmak istiyor sanki. Ve yine güneşin batma saati geldi. Her şeyi ardımda bırakıp gitmek istiyorum belki de. Arabaların yollardan geçiş saatini...

Devamını Oku

Yorgun Yürekler

Yaşananların ağırlığı omuzlarımda taşıdığım ağır bir yük gibi. Yüreğimde derin bir yara var, kanıyor her seferinde. Dağlara karlar yağmış yine, güneş saklanıyor adeta, göstermiyor kendini. Her şeye rağmen gelecek güzel baharların hayalini kurmaya çalışıyorum, güzel baharların mutluluğu var yüreğimde. Yüreğimin gözyaşlarımdan utandığı puslu bir gece. Kasvet sarmış tüm evreni. Yıldızlar isyan ediyor yaşadıklarıma, mevsimler küsmüş adaletsiz insanlara, yapraklar sararmaya yüz tutmuş ve gökyüzü bir farkındalığı fark ettirme çabası içinde… Dışarıda rahmetin damlacıkları vurmakta, buğulu pencereme. Kaf dağının ötesinde adaletin yankılandığı uzak diyarlarda, adaletin hasretini çekiyorum. Bir farkındalığı fark ettirme çabası içinde tükenip gidiyorum. Sevgisizliğin sevgiyi, ümitsizliğin ümidi bastırdığı ücra bir şehirde yaşayan ülkemin masum kadınlarının hikâyesi bu. Mayınlara değmeden açmaya çalışan bir kardelen misali yaşamaya çalışıyorken, yaşatılan adaletsizliğin sancısını çekiyorlar, kocaman yürekleriyle tüm acıları taşıyan ülkemin fedakâr anaları. Küçücükken daha erkek kardeşinin okula gidişini seyretmek zorunda kalan ülkemin günahsız kadınları. Yalan dünyanın adaletten yoksun insanlarından beni anlamalarını beklemiyorum zaten. İçim acıyor bu adaletsizliği daha fazla kaldıramıyor yüreğim… Haykırmak istiyorum tüm dünyaya, duyun istiyorum yüreğimin sesini. Töre denen yargısız infazla, adaletsiz görüşle yapılan tüm haksızlıkları yıkmak istiyorum. Her yapılanın kadının üstüne yıkılmasına isyan ediyorum. Ülkemin günahsız analarının o büyük yüreklerinden gelen sesi duyun istiyorum. Sessizliğin sesiyle sesleniyorum belki, kimse anlamaz biliyorum. Dağlar bile duyarken bu isyanı, kulağını tıkayan adaletten yoksun insanlara isyanımı haykırıyorum. Kardelen çiçeğiyim yüreklerde. Ben masum bir kadının isyanıyım, haksızlığın düşmanıyım. Kırdım töre kalemini, biliyorum ki kadın en...

Devamını Oku