Anlatımı güçlendirmek, anlamı pekiştirmek için aynı sözcüğün tekrarlanmasıyla veya yakın ya da karşıt anlamlı sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşan sözcük grubuna “ikileme” denir.

Sponsor Bağlantılar

Anlam ve Kuruluşlarına Göre İkilemeler

a) Aynı Sözcüğün Tekrarıyla Oluşan İkilemeler

hızlı hızlı, yavaş yavaş, gizli gizli, sabah sabah, renk renk, tatlı tatlı, sıcak sıcak, soğuk soğuk, iri iri, sessiz sessiz, bağıra bağıra, güle güle, koşa koşa…

Sabah sabah demli çay içilir mi?

Nasıl da tatlı tatlı gülerdin yüzüme
Senden başkasını görmezdim
Büyülenmiş gibiydim ben kanardım her sözüne
Senden başkasını görmezdim
(Oktay Yurdatapan)

Karanlığa kalmamak için hızlı hızlı yürüyordu.

Girdiğimiz pastanede çocuklar için yapılmış renk renk şekerlemeler vardı.

Sıcak sıcak simitlerim var.

Ağabeyi bize soğuk soğuk espriler yapardı.

b) Eş/Yakın Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılmasıyla Oluşan İkilemeler

akıllı uslu, güçlü kuvvetli, mal mülk, ağrı sızı, ar namus, ev bark, çanak çömlek, açık saçık, doğru dürüst, yorgun argın, gizli saklı, ağzı burnu, saçı başı, delik deşik, arada sırada, sessiz sedasız, güle oynaya…

Geçkin yaşına rağmen güçlü kuvvetli bir adamdı.

Bu konu hakkında doğru dürüst konuşamadık.

Şimdiye kadar doğru dürüst bir işte çalışmadım.

Bilinen en eski çanak çömlekler Çatalhöyük’te bulunmuştur.

Arada sırada ailecek pikniğe giderdik.

Çantasını vermemekte direnen kadını delik deşik etmişler.

Çalışan bayanların en büyük çilesi, yorgun argın eve gelip bir de yemekle uğraşmaktır.

NOT: “yorgun argın” ikilemesi, ilk bakışta biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerden oluşan ikilemeymiş gibi görünür; ancak “argın” sözcüğünün bir anlamı var. Eski Türkçede “ar-” fiili, “yormak” anlamında kullanılır; “ar-” fiiline, fiilden ad yapan “-gın” eki getirilerek “argın” sözcüğü türetilmiştir.

c) Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılmasıyla Oluşan İkilemeler

iyi kötü, gece gündüz, er geç, acı tatlı, büyük küçük, ucuz pahalı, az çok, genç yaşlı, ileri geri, düşe kalka, varını yoğunu, irili ufaklı…

Bunun hesabını senden er geç soracağım.

Bisiklet sürmeyi düşe kalka öğreneceksin.

Turnuvaya genç yaşlı pek çok sporcu katılmıştı.

Evin taksitlerini ödeyebilmek için gece gündüz çalışıyordu.

Yaşlı kadının önünü kesip ileri geri konuşmuşsun.

Yengem ucuz pahalı demiyor, gördüğünü alıyor.

ç) Bir Sözcüğü Anlamlı, Diğeri Anlamsız Olan İkilemeler

eğri büğrü, eski püskü, ufak tefek, yırtık pırtık, tek tük, bölük pörçük, çarpık çurpuk…

Ünlü şarkıcının evi, eski püskü eşyalarla doluydu.

Ağaçların dallarında tek tük sararmış yapraklar kalmıştı.

Bu kitabımda, çocukluk dönemime ait bölük pörçük anılarım var.

Eğri büğrü dallardan güzel bir kulübe yapmış.

Evliliğimizin ilk yıllarında ufak tefek sorunlar yaşadık.

Şehrin bu yakasında çarpık çurpuk binalar yükseliyor.

d) Her İki Sözcüğü De Anlamsız Olan İkilemeler

eciş bücüş, ıvır zıvır, abur cubur, karman çorman, allak bullak, ıcığını cıcığını, abuk sabuk…

Panik havası daha şimdiden piyasaları allak bullak etti.
(allak bullak: “altüst, karmakarışık”)  

Aslı’nın nişanlısı eciş bücüş bir adamdı.
Reçetedeki eciş bücüş yazıyı binbir güçlükle okuyabildim.
(eciş bücüş: “hiçbir yeri düzgün olmayan, çirkin bir biçim almış bulunan, çarpık çurpuk, eğri büğrü”)

Kadıncağızın evini beş dakikada karman çorman etmişler.
(karman çorman: “çok karışık ve düzensiz”)

Böylesi ıvır zıvır işlere ayıracak vaktim yok benim.
(ıvır zıvır: “küçük, önemsiz”)

Sürekli abur cubur yediğim için kilo alıyorum.
(abur cubur: “yararı gözetilmeksizin, dikkat edilmeden yenilen şeyler”)

Benim hakkımda abuk sabuk sözler söylemişsin.
(abuk sabuk: “akla, mantığa uymayan, saçma sapan”)

e) Yansıma Sözcüklerden Oluşan İkilemeler

Doğadaki sesleri yansıtan ad soylu sözcüklere “yansıma sözcük” denir.
Yansıma sözcükler, dildeki sesleri kullanarak doğadaki sesleri taklit etmek amacıyla yapılmıştır.

mışıl mışıl, şırıl şırıl, şangır şungur, gacır gucur, rap rap, horul horul, gurul gurul, fokur fokur, takır tukur, vızır vızır…

Sobanın yanına kıvrılmış, mışıl mışıl uyuyor.

Mutfaktan şangır şungur sesler geliyor.

Otobüsler, minibüsler, taksiler vızır vızır işliyor.

Yağsız kalan kapılar gacır gucur ötüyordu.

Çocuklar rap rap yürüyen askerleri ilgiyle izledi.

Tenceredeki süt fokur fokur kaynıyor.

f) Aynı Sözcüğün Başına “m” Getirilmesiyle Oluşan İkilemeler

şaka maka, çatal matal, kaşık maşık, çocuk mocuk, oyun moyun, para mara…

Şaka maka okulu da bitirdik.

Çocuk mocuk dinlemem, alırım ayağımın altına!

İkilemelerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

NOT:  İkilemeyi oluşturan sözcükler çekim eklerini alabilir.

el ele, diz dize, göz göze, nefes nefese, baş başa, arka arkaya, kıyıda köşede, arada sırada, sağdan soldan, eli ayağı, saçı başı, kaşı gözü, uzaktan uzağa

NOT:  İkilemeyi oluşturan sözcükler yapım eki almış olabilir.

günlük güneşlik, irili ufak, güç kuvvetli, kırık dökük, yerli yersiz, dalgın dalgın, dertli dertli

NOT:  İkilemeyi oluşturan sözcükler ayrı yazılır. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına hiçbir noktalama işareti (virgül, kısa çizgi) konmaz.

gece gündüz  (Doğru)
gecegündüz  (Yanlış; çünkü ikilemeyi oluşturan sözcükler bitişik yazılmaz.)
gece-gündüz  (Yanlış; çünkü ikilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına kısa çizgi konmaz.)
gece, gündüz  (Yanlış; çünkü ikilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına virgül konmaz.)

NOT:  Zaman içerisinde kalıplaşarak birleşik sözcük olmuş ikilemeler bitişik yazılır.

civciv, cızbız, çerçöp, fısfıs, şipşak…

Akşama cızbız köfte yapalım mı?

Havuzun üzeri çerçöp dolmuştu.

Bu küçük kümeste yüzden fazla civciv yetiştiriyor.

NOT:  İkilemeler deyim içinde geçebilir.

Yabancı basın, Fatih Terim’i yere göğe sığdıramıyor.
(yere göğe sığdıramamak: “nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem vermek”)

Elden ayaktan düşünce kimseler istemez bizi.
(elden ayaktan düşmek: “yaşlılık sebebiyle veya sağlığı büsbütün bozularak çalışamaz duruma gelmek”)

Ben artık o işlerden elimi ayağımı çektim.
(elini ayağını çekmek: “uğraşmamak, ilgilenmemek, ilgiyi kesmek”)

NOT: İkilemeler cümle içinde “AD” göreviyle kullanılabilir.

Çocukları için varını yoğunu harcamıştı.
                      ikileme (AD)

Canlarım benim, malım mülküm size feda olsun.
                            ikileme (AD)

İnşaat kazısında çıkarılan çanak çömlekler beş yüzyıl öncesine aitmiş.
                                          ikileme (AD)

NOT:  İkilemeler cümle içinde “SIFAT” göreviyle kullanılabilir.

Havuzun içinde irili ufaklı taşlar vardı.
                    ikileme (SIFAT)

Evdeki kırık dökük eşyaların hepsini çöpe attım.
         ikileme (SIFAT)

Bu abuk sabuk fikirleri kafana kim sokuyor?
    ikileme (SIFAT)

NOT:  İkilemeler cümle içinde “ZARF” göreviyle kullanılabilir.

Sınıfta kaldığını öğrenince hüngür hüngür ağladı.
                                      ikileme (ZARF)

Ben gelene kadar burada akıllı uslu oturun.
                                  ikileme (ZARF)

Televizyon tamirinden az çok anlarım.
                           ikileme (ZARF)