Bir ülkenin sosyal-ekonomik olarak gelişmesi, refah ve mutluluğunun artması, uluslararası arenalarda olumlu bakış açısı, o ülke insanları için nitelikli, bilgi ve becerilerinin gelişmesi sürekli eğitime bağlıdır.
Bizim ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de halâ kadına uygulan şiddet kültürle, dinle, geleneklerle ilişkilidir ve nitelikli eğitimin verilmemesindendir. Hâlbuki İslam’da kadınlara çok fazla önem verilmiştir. Üstelik bu konuda birçok ayette kadın hakları bildirilmiş ve hatta cennet kadınlara öncelikle vaat edilmiştir.
Kadınların eğitilmesi ve eğitim imkânlarının kullandırılması ülkemizin sosyal ve ekonomik kalkınmasıyla ilişkili olduğu kadar gelecek nesillerin ve mutlu insanların ve ailelerin oluşmasını sağlayacaktır.
Erkek, aile içinde kadının bir hatası ya da ailenin özelindeki sorunu gidermek için ilk olarak şiddet uygular. Genellikle; Kadınların maruz kaldığı fiziksel (Bedeni üzerinde uygulanan darp ve benzeri durumlar.), psikolojik (sözlü hakaret, küçük ve hakir görmek), ekonomik (Paranın baskı ve yaptırım aracı olarak kullanılması), cinsel (Zoraki evlilik, istenmeyen cinsel yaşam) sorun-çözme ve çatışmayı çözmeye yönelik becerilerinin olmadığını gösteriyor.
Günümüzün en önemli acı tabloların yaşandığı Töre cinayetlerinde yine kadınlar vardır. Koca ya da sevgili kendisini sadece cinsiyeti üzerinden var edebilen kişi ona halel geldiğinde öldürmenin tek çözüm olduğunu ve zorunluluk olduğunu düşünür. Aslında suç öldüren ya da öldürülende değildir.
İlk önce, sosyal ve ekonomik durumun eğitimle birlikte en iyi duruma getirilmesi şarttır.