Futbol oyununda yüzlerce kulüp var ama bir kulüp bazen yedeğinde iki kulüple ama çoğu zamanda tek başιna istediği gibi sonuçlarι tayin etme gücünü kendinde vehmediyor. Vehmediyor dediğime bakmayιn aslιnda çoğu kere bunu başarιyla da halletmiş gözüküyor. Genel kurul delegelerine 3 yιl içinde mutlak şampiyonluk sözü veren bir başkan ligin ilk yarιsιnda 9 puan geriye düşünce hakem odalarι basarak bu işin kotarιlamayacağιnι anlayιnca saha dιşιna yönelerek adeta bir korku imparatorluğu kurmak ve herkesi sindirmek için psikolojik bir savaş harekatι başlatιyor. Bu harekât öylesine fütursuzca sürdürüldü ki ne fair-play ne ahlâk hiç bir değer gözetilmedi. Psikolojik bir harekâtιn temel stratejisi tabi ki evvela medya`da üstün olmaktan geçiyordu. Sözkonusu kulüp medya üzerinde zaten etkiliydi. Ancak buna gönüllü kalemşörlerin yanιsιra kalemini satanlar ve korkudan güzelleme saçanlar eklendi ve sιra sahibinin sesini seslendirecek ve kamuoyu oluşturacak aşamaya getirildi. Nitekim biri çιkιp soyadιndan daha kocaman laflar edip ”Trabzonsporùn penaltιlarι incelenmeli” incisini yumurtlayιnca düğmeye basιldι. Medya habire o meşùm cumhuriyetin lehine ve Trabzon aleyhine propagandaya başladι. Kulübün yöneticileri bu yolla sadece kamuoyunun hazιm kapasitesini yükselmeyi hedeflemişlerdi. Yoksa sene sonu ile ilgili 2. yarιdan itibaren en ufak bir kaygι bile taşιmιyorlardι. Zira onlar sadece kendi maçlarι ile ilgili olarak değil rakiplerinin maçlarι ile ilgili olarakta yeteri kadar tedbir almιşlardι.
Federasyon özerkmiş, külahιma anlatιn… Federasyonlarι dün de o kulüp belirliyordu bugün de. Mevcut başkan (Mehmet Ali Aydιnlar) malum kulüp için kendini parçaladι, Türk futbolunun büyük cezalara çarptιrιlmasιnι göze aldι, atmadιk takla bιrakmadι, her konuda onlara güvence verdi ama yine yaranamadι. Yaranamaz zira onlar bu memlekette futbolun tek belirleyecisidirler. Onlar izin vermediği sürece 82 değil bir başka takιm 182 puan bile alsa şampiyon olamaz, kazara olsa bile tescil ettirilmez. Tam da ben sizin babanιzιm tarzι bir külhanbeylik.
Hiçbir konuda anlaşamayan siyasi partilerimiz bile aniden anlaşarak bir gece karanlιğιnda birilerinin almasι muhtemel cezalara müdahale ettiler.
O malum kulübün yöneticileri hapiste daha ne istiyorsunuz diyecek olanlara öncelikle kimsenin mahpus edilmesinden keyif almayacak kadar vicdan sahibi olduğumuzu hatιrlatalιm. Bunlar Tarbzonsporùn şampiyonluğunu gasp etmiş bile olsalar mahkeme kararιna kadar bir şey dediğimiz yoktur. Ancak vakιa ki hapiste olmalarιna rağmen yine de en fazla konuşan onlar. Mektuplar, açιklamalar gιrla gidiyor, hepsi de taş gibi, kaya gibi, bomba gibi açιklamalar…
Son olarak sahibinin sesinden „merdi kιpti sirkatin söyler“ kabilinden ve malumun ilâmι sayιlacak „güç dengeleri değişti, ince ince yasemince“ mealinde açιklamalar geldi. Ne demek bu? Oldukça net eskiden biz güçlüydük ve hakemler haklι bile olsalar bizim aleyhimizde düdük çalamazlardι (Yine de çalamιyorlar, maksat ön almak) demek. Bence bu çok konuşan adamιn yanιldιğι yahut kasten ιskaladιğι tek konu halâ onlarιn tek güçlü olduğu gerçeğidir. Bakιn medya nasιl da kamuoyunu 58. madde değişikliğine hazιrlamak için kendini parçalιyor. Arkadaş madem suçunuz yok maddeyle muddeyle işiniz ne? Maç oynanιrken kural mι değişir? Kuralι koyma hakkιna sahip olanlar ne zaman olsa kuralι değiştirir. Tam bir orman kanunu hesabι. En güçlü aslan sa o zaman diğerleri sadece ona boyun eğer, mantιk bu, kafa bu, istenen bu.
Malum kulübün sadece yöneticileri ve teknik adamι değil oyuncularι bile küstah kardeşim. Orduspor beylere yenilmedi diye tesisteki tuvaletten bahseden kafaya bakar mιsιnιz? Üstelik de hem çarpιtarak ve hem de yalan söyleyerek. Son olarak yine kodesten gönüllü güvercinler mektup getirdi. Orada bile adam bir kere ben bir şey yapmadιm derken 5 kere Trabzonsporà atιfta bulunuyor. Konuşursa Türkiye sallanacakmιş, konuş da sallansιn bakalιm. Geçmiş senelerde incelensinmiş! İncelense ne olacak sanki… Diğer İstanbul takιmlarι iki kere kirli işlere bulaştι ise sen de bu en az 12 kere çιkar. Bu kadar pişkinliğe pes doğrusu Ahlâk nosyonundan yoksun insanlarιn elinde bu kadar büyük güç olursa olacağι budur. Güç sahiplerinin ahlâki kaygιlarι yoksa onlardan her türlü şirreti beklemek mukadderat olup çιkar.
Kafaya koymuş adamlar ceza almadan yιrtacaklar. Bunun için her yolu mübah görüyorlar hatta gerekirse kendi getirdikleri başkanιn kellesini bile vermeye hazιrlar. İdam sehpasιnda bile güce perestiş edeceklerini söylemeleri boşuna değil. Türk futbolunu o malum takιmdan ibaret gören ve 25 milyon taraftar gibi şehir efsaneleriyle milletin gözünün içine baka baka Türk futbolu mahvolur, yayιncι kuruluş para vermez ve bundan Anadolu kulüpleri daha çok zarar görür diyerek aba altιndan sopa göstererek yada havuç stratejisi benimseyip insanιmιzι aptal yerine koymaya çalιşan bu zavallι ve yalan simsarι kravatlι eşkiyasever zevata ne demeli. Bu insanlarda insaf, izàn ve vicdan gibi değerler adeta sιrra kadem basmιş, ara ki bulasιn. Böyle bir futbol düzeninde adalet ve hakkaniyet beklemek yada futbol izlemekten keyif almak ne kadar mümkün olabilir. Futbol gibi seyir zevki yüksek bir oyunu kişisel ihtiraslarιna kurban edenlerin hepsine yuh! Olsun.
Baki Selam ve Saygιlarιmla
Ömer Erdem
Mainz/Almanya
Yoruma katılmamak elde değil, çok doğru tespitler. Takdir ediyorum, açık yürekliliğini Ömer ERDEM kardeşimizin. Her türlü pisliğe dibine kadar batmış zevatların futbolu bir mafya alanı olarak işgal etmelerini doğru bulmuyorum. Bunların Ulu Önder Atatürk’ün “ben de sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim) sözünden çok uzak bir yerlerde hata tam zıt yönde olduklarını da hisediyorum. Türk futbolu yılardır bu yüzden ilerlemiyor.Futbolun leş gargaları……..