Geçenlerde bir belediyemizin bir büyük projesinden haberdar oldum. Nasıl sevindim bir bilseniz!

İstanbul genelinde ‘Milli ve İnsani Değerlerimiz’ başlığı altında, ‘İstanbul, Fatihine 1453 Şükran Mektubu Yazıyor’, ‘Gençlerden, 250.000 Çanakkale Şehidine 250.000 Şükran Mektubu’, ‘Milli ve İnsani Değerlerimiz Kompozisyon Yarışması’, ‘Milli ve İnsani Değerlerimiz Resim Yarışması’, ‘Milli ve İnsani Değerlerimiz Lise Öğrencileri Arası Fotoğraf Yarışması’, ‘Milli ve İnsani Değerlerimiz Lise Öğrencileri Arası Karikatür Yarışması’ başlıklı 6 yarışma yapılacakmış.

Sponsor Bağlantılar

Bu büyük proje bir yarışma festivali şeklinde olacakmış. Üçlü imzaya bakınca işte gençliği kurtaracak yüce insanlarımız diye geçirdim içimden. Değerlerimizi yarışmayla öğretme fikri kime aitse alkışlamak gerek. Özelikle çocuklar bu festivalle tarihimizi daha iyi öğreneceklerdir muhakkak.

Baksanıza:

İstanbulun fatihine 1453 şükran mektubu. Yani; Söyle bakalım kızım İstanbul ne zaman fethedildi? 1453’te hocam. Aferin yarışmacı kızım. Geçtiğimiz yıl İstanbul’un fethi için okullardan Fatih, Sultan ve Mehmet isimli çocukların listesi istenmişti. Bu yarışma daha yaratıcı olmuş.

Peki sen arkada cep telefonuyla oynayan çocuğum. Söyle bakalım Çanakkale şehitlerine niçin ikiyüzelli bin şükran mektubu yazıyoruz? Hocam çünkü Çanakkale’de o kadar şehit vermişiz. Aferin evladım. Oturma, zaten ayağa kalkmadın ki!

Böylesine bir belediyeciliği alkışlamamak olmaz. En az ikiyüzelli bin kez alkışlıyor ve bindörtyüzelliüç kez saygıyla eğilip ellerinden öpüyor ve alnıma koyuyorum. İşte en yüce değerimiz.

Özellikle kompozisyonda gençlerin ne yazacaklarını merak ediyorum. Farklı sese gaz bombası atmak ne türden bir değerdir? Hiç bir şiddete başvurmayan insanlara baskın düzenleyip insanları kışkırtmak nedir? Milli değer mi? İnsani değer mi?

Resim yarışmasında çocuklar ne çizecek? Bence en büyük milli ve insani değerimiz olarak yamuk bir apartman çizsinler. Çünkü biz Türkler apartmanlarda yaşarız. Belediyelerimiz sağolsun. Artık bu değerimizi o kadar benimsedik ki bizi apartman da kesmemeye başladı. İnsanımız artık kırk katlı dev binalarda yaşayıp dizi seyrediyor.

Fotoğraf yarışması için önerim ise acizane yol kenarlarındaki yeşillendirme çalışmaları. Bayılıyorum… Nasılsa İstanbullular saatlerce en sıradan sokakta bile trafikte bekleşiyorlar. O halde bu değerimizi fotoğraflayalım. Ancak yol kenarlarını yeşillendirme hizmetini sunan belediyemizin tabelası da mutlaka olsun fotoğrafta. Yol kenarı ve beşmetrekare bir yeşil şey!. Ve bir tabela: Bu yeşil alan falan belediyesi park ve bahçeler müdürlüğünce yapılmıştır. Alkış! Demek ki neymiş evladım? Biz Türkler yol kenarlarını mutlaka yeşillendirir ve tabela asarmışız. Bu değerimizi yaşatın evladım.

Milli ve insani değerlerimiz artık yarışmayla öğrettiğimizi sandığımız bir konumda. Biz de biliyoruz ki bu değerler soyut birer hayal artık. Geçmişte kalan. Bugünün Türkiye’sinde ise başka değerler geçerli. Yalan, dolan, üçkağıt, yağma, talan, torpil, hukuksuzluk, adaletsizlik, firavunlaşma, kamu talanı, abdestli kapitalizm, normal kapitalizm…

Söyleyin bakalım çocuklar. Unuttuğum başka bir değerimiz kaldı mı?