Öyle bir şehir ki Mevleviler dergahı
Piri Mevla’na Celalettin Rumi mekanı ise Konya
Bir yaşam felsefesi bir hoşgörü ereni
Yer bu mekan belli ama sen olmasaydın eğer
Yine böyle sever miydi yine böyle döner miydi Mevlevi?
Aşk aşk diye zikreyleyen dudaklar
Kalpler nur ile boyalı
Bin kez yemin edeni bin kez tövbe bozanı
Kabulümdür gel ne olursan ol yine gel
Der miydi diyebilir miydi
Bu gönüller böyle gani olabilir miydi?
Onlar gönül eriydi onlar evliyaullah
Her bir vakit namazda eller değer semaya
Alınları secdede Allah diye yakarır
Sen olmasaydın eğer nasıl olurdu sence?
Doğrudaki yanlışı öyle güzel ayıklar
Yere vurmadan zatı yüreğinde tutuklar
Öyle bir hesap ki bu incinmek ar, incitmek büyük hata
Böylesi hoşgörüyü kimden öğrendi bunlar?
Çile odalarında pişmek dedi adına
Her zerresi pişse de hatta közde yansa da
Sen olmasaydın eğer bu yanmak neye yarar…
Sana gönüldeki aşk sevdalar sana Rabbim
Mayası sende bunun şaşırmadan izlerim
Gördüklerim damladır deryadan bilir miyim?
Öyle bir yol ki bu sevgiyle kat edilir
Kusur bizde olsa da aflar senden beklenir
Yaratan sensin Rabbim
Engin hoşgörüyü ona öğreten sensin
Lafı olmaz yanında sen deryasın o damla…
İşte gönlüm bu yolda böyle yakarır sana
Bin kez hata yaparım bin kez affedersin sen
Bin kez yemin ederim hatta bin kez bozarım
Ama sensin sığındığım rahmetinden umarım.
Sakın vazgeçme benden çünkü bırakmam seni
Madem geçici dünya madem yaratan sensin
Günahlar silsilesi hoşgörü deryanda erisin…