– Öğretmenim bizim okulumuz niçin çok kalabalık? Teneffüste rahat rahat oynayamıyoruz.
– Canım devletimizin çok parası yok. Bu nedenle tek bir okulla daha çok öğrenciye eğitim fırsatı sunuyor.
– Benim amcamın çocuğunun okulu hiç kalabalık değil öğretmenim. Devletimiz niçin o okulda daha çok öğrenciye eğitim imkanı sunmuyor da bizde sunuyor?
– Çünkü bu kaderdir yavrum. Senin kaderin böyleymiş. Bazı çocuklar doğuştan iyi bir kadere sahiptir.
– Peki öğretmenim neden sabahçı ve öğleci var. Çok kötü bence.
– Aynı okulda çift eğitim verilerek tasarruf sağlanıyor. Yüzyılın en önemli eğitim düşüncesi. Bir taşla iki kuş. Tek okul ama sanki iki okul. Müthiş değil mi?
– Öğretmenim bahçemiz niçin küçücük?
– Evladım ülkemize daha çok apartman lazım. Okula ve bahçesine bu nedenle yer kalmıyor. Okula ayrılan yerler de imar tadilatı denilen bir Türk mucizesiyle konuta çevriliyor.
– Ama öğretmenim bizi hiç düşünmüyor mu büyüklerimiz?
– Düşünmez olurlar mı yavrum. Düşünmeseler size uyku kutuları yaparlar mı? Ya uyku kutunuz olmasaydı?
– Uyku kutusu nedir öğretmenim?
– Uyku kutusu apartman dairesidir. Sadece uyunur ve televizyon izlenir içinde. Bahçesi yoktur. Kapıdan çıkınca caddedir. Böylece kolaylıkla fırına, manava gidebilirsiniz. Zamandan tasarruf yani. Kimisi üç, kimisi on kattır. Ne hoş bir çeşitlilik ama değil mi?
– Öğretmenim evde benim odam yok. Şimdi kış mesela, herkes aynı odada oturuyor ve ders çalışamıyorum ben.
– Evladım uyku kutularında birlikte televizyon seyredilir. Bilirsin çoğu zaten iki artı bir olur. Çocuklara oda kalmaz. Kalsa ısınma masrafı olmasın diye çocuk o odaya gönderilmez. Aile birlikte televizyon seyreder ve kaynaşır. Böylece güçlü Türk aile yapısı korunmuş olur.
– Öğretmenim bizim mahallemizde park yok. Hiç oynayamıyoruz.
– Canım park yok ama betonumuz var her yanda. Çağdaşlık bu işte. Ne yapacaksınız parkı, ağacı. Ne demiş peygamberimiz?
– Ne diyecek, yarın kıyametin kopacağını bilseniz de ağaç dikin demiş öğretmenim.
– Hayır çocuğum, demiş ki, yarın kıyametin kopacağını bilseniz de son kalan ağacı kesin.
– Emin misiniz? Din kültüründe öyle öğrenmedik ama.
– Eminim, öyle demeseydi betonu en çok Müslüman ülkelerde mi görürdük. Betonlaştırın her yanı demiş olmalı.
– Öğretmenim siz benimle dalga geçiyorsunuz. Konuşmuyorum sizle, küstüm.