Talebe, yaren, yoldaş…

İlim talep edenler talebe olmayı da kabullenmiştir. Talebe denince akla bir hocadan ders alan kişi geliyor.

“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”

Sponsor Bağlantılar

Burada dikkat edilmesi gereken husus mürşidin bir şahıs değil “ilim” olması. O halde ilime mürit olanlar, ilime talebe olanların her biri diğerine eşit ve yoldaş, yaren konumundadır.

Talebi insan olmanın erdemlerini açığa çıkarmak ve tüm insanlığın refahı, huzuru için çalışanlar; el ele vermekle yoldaş, yaren olurlar. İnsan hedefi kadardır. Hedef ne kadar evrensel ise ulaşılması halinde elde edilecek fayda da o nispette olacaktır.

Bu bağ (Talebe, yoldaş, yarenlik) akrabalık bağlarından daha da kuvvetli olabilir. Çünkü burada ortak amaç, ortak hedef vardır. Yardımlaşmak esastır, üretilen her şey paylaşımla topluma aktarılır. Açığa çıkarılan güzellikler bireysel boyuttan evrensel boyuta geçer, dalga halinde artarak evrene yayılır. Ebedileşir.

“İnsanlar kardeştir” hakikati dahi talep ile açığa çıkar. İnsanlar bilgi birikimlerini “ortak havuzda” topladığında çok kapsamlı evrensel bir kaynak oluşur. Herkes bu kaynaktan minnetsiz yararlanabilir. Birilerinin müridi olmak yerine ilime talebe olmak akla daha uygun. görünüyor. Her bireyin kendi özgün üretimi olan düşünce ve fikirler de paylaşımla evrenselleşir, çoğalır.

Evrenselliğe uzanan bu yolu talep edenlerden olmak için ne yapmalıyız?

Din, dil, ırk farklılıklarını toplumu renklendiren, tek düzelikten çıkaran unsurlar olarak görmek gerek. En mühimi ferdi özgürlük. İnsanın yapısında kainatı kapsayan duygular var. Hepsi de açılmak ister! Toplumsal sınırlamalar bireyi bunaltır ve duygu araçlarını özgürce kullanmasını engeller. Bunun da topluma her alanda (sosyal, kültürel teknolojik, bilimsel, v.b.) olumsuz etkisi geri yansır.

Bir insan insanlık kadar önemli!

Toplumun menfaatini savunmak gerekçesi ile bireysel özgürlüklerin kısıtlanması yeni sorunların  kaynağı olabilir. Kısıtlamaları daha genel çerçevelerde ele almak gerek. Bireyin alanı daraltılmamalı. Ne maksatla olursa olsun.

Saygılarımla,

Ahmet Bektaş