Silah istemiyorum.
Başına çuval geçirilmiş asker olmak istemiyorum.
Büyükbaşların maşası olmak istemiyorum.
Amerika’nın askeri olmak istemiyorum.
Evimde huzur içinde ölmek istiyorum.
Ecelim başkaları tarafından getirilmesin istiyorum.
Çok şey istiyorsun kardeş. İstediklerini yapabilirim fakat her şeyin bir karşılığı var bunu iyi bilirsin. Nakitte otuz bin lira, taksitle otuz sekiz bin lira, karttan tek çekim otuz iki bin liracık verirsen bedelli yaparsın askerliğini. Yirmibir günde mi yapmak istemiyorsun? Dur hele şu toplum para karşılığı askerlikten yırtma olaylarına alışsın. Ondan sonra yirmibir gün içinde bir numara çekeriz. Günü 100 liradan, yirmi bir günün toplamı yuvarlak hesap 2500 eder. Sen 2000 ver çözeriz bu işi. Ne dedin? Paran mı yok? Öyleyse biraz önce söylediklerimi unut. Üzülmene gerek yok evladım. Vatan için savaşacaksın. Şehit olacaksın. Sonra televizyonlar bangır bangır adını haykıracak. Unutma evladım: “HER ŞEY VATAN İÇİN”
Dipnot: Yapmak zorunda olmadığın bir şeyi yapmamak için bile para vermek zorundasın. Paran varsa bedelliyle yırtarsın. Varoş çocuğuysan on beş aya mahkûmsun. Adaletin güzelliğini görüyor musun?
Teşekür ederim sayın Erden Özkent.
Ali Bey;
Durmadan üretilen şu komplo teorilerinden sıkıldık artık. Sen de bir komplo teorisi yazmışsın ve “Acaba bu yaşananlar, on iki bin yılık ordu-milet özeliğini yıpratmaya yönelik küresel entrikalar olabilir mi?” demişsin. Yok artık daha neler! Yapmayın yahu bu kadar da olmaz ki! Ordu, bu ülkenin insanları aleyhine andıçlar yazarken, bitirme planları yazarken ordu- milet özeliği yıpranmıyor da bedeli askerlik veya vicdani ret denince mi yıpranıyor? Bu ülkede şu anda yüz binlerce genç bedeli ve vicdani ret bekliyor. Bunlar, Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerde olan şeyler ama ne hikmetse bizde yok. Azerbaycan’ın anayasasında bile var vicdani ret hakı ama uygulanmıyor. Dolayısıyla bu konuda, en kötü durumda olan ülke biziz. Ordu için önemli olan hantal bir yapıya veya büyük bir nüfusa sahip olmak değildir. Bakın İsrail’e. Bizim güvenlik güçleri sayısı kadar onların toplam nüfusları var ama görüyorsunuz olan biteni.
Paralı Askerlik mi?
Acaba bu yaşananlar, on iki bin yılık ordu-milet özeliğini yıpratmaya yönelik küresel entrikalar olabilir mi? Pro-ordu, vicdanı ret, paralı askerlik yahu tam da sözde Irak’ın kuzeyine filan harekat, Kuzey Afrika, Suriye canımı sıkma bak gelirim vicdani retci ordumla, İsrail kim ulen…Banane 200 tane nükler başlıklı silahı varsa, benim Amerikadaki evimi vurmayacak ya…Hem sahi neden vursun ki, füze kalkanı işleri tamam, şu gemi olayıyla Avrupadan özüre gerek yok dedirterek, Gaze felaketinin meşrulaştırmasına da katkı sağladık, adamlar istese yapamazdı. Size bir sır vereyim mi? Doç. Dr. Yaşar Onay “Euro- Dolar Savaşı….” adlı kitabında, İrandaki Amerikan Elçiliğinin 444 gün ablukası her iki Ülke halkları kendi şefleri adına şahlanırken, Liderlerinin oy potansiyelinde müthiş bir reyting yaşanırken, Reganla Şahın telefonlaştığını, seçimler bitene kadar şu işkali Alah aşkına bir kaç gün daha uzat diye yalvardığını, gözler önüne sererken gök kubenin altında hiç bir şeyin gizli kalamayacağınında haberini vermiş oluyor. Dere geçerken at değiştirilmez. İnsanın aklı karışmıyor mu?
Gerçekten güzel olmuş eline sağlık ne yani sanki parası olan bedeli olmayan da şehit mi olsun