Biz nezaman karşımızdakine kendi penceremizden değilde onun olduğu yerden bakabilme erdemini yakalayacağız. Erdemli olmak herkese eşit bakabilmenin, saygı, sevgi gösterebimenin bir ürünüdür. Yürürken yanımızda bizden farklı kişilerinde olmasını istersek eğer onların ne giydiklerine nasıl yediklerine kimlerle iletişim kurduklarına bakmaksızın, Hem; fikirlerine saygı, hemde bulundukları duruma anlayış gösterip bu farklı fikir ve durumlardan kişisel değilde toplumsal zenginlik üretebilmeliyiz.
Biz eğitimcimize, bilimle uğraşan akademisyenimize, adaleti sağlayan hukukçumuza, doktorumuza, meslek gruplarına saygıyla bakabilsek, her işten anlayana sen yaparsın sen bilirsin demek yerine sabit belge ve bilgilerine göre hareket et diyebilsek bugün bizim daha anlamlı daha güçlü, daha objektif bir yönetim ve ekonomisi bağımsız lokomotif bir model olurdu bu ülke. İşte tam buradan birlikte bakabilmek varya ;… o hiç kimseye kişesel iç güdülerle fanatizm olgularıyla sahiplenmek yerine, yapabilirlik kabiliyeti içinde nekadar tecrübeli; yönetebilme, deneyimi varmı, birleştirici role sahipmi, erdemli bakabiliyomu, tarafsız mı? Geçiciligimi yoksa sürekliligimi amaç edinmiş. sosyalleşebiliyormu? Sorusu yerine ve burda bir iş kolu iyi rant sağlıyor anlayan anlamayanın kontrolsüz bir şekilde piyasaya atlaması, futbolu bilmeyen oyuncu gibi piyasadaki rakiplere bilinçsiz kasti foller yapması, buna çıkıp hiç kimsenin dur diyememesi… İşte o zaman işini iyi bilenlerin yerine piyasaya nerden geldiği bilinmeyen sahte aktörler hakim olur ve hep söylenir dururuz. İşsizlik, istikrarsız, piyasa, popilizim, ekonomi, karmaşık bir pazarın değerini yitirmiş meslekleri… Zamanla ararız artık bu meslekle de uğraşan yok diye! Şimdi çözüm zamanı bu ülkenin var olan ve gelecek nesli için eğitimin yönetici kadroya daha az çalışacak üretecek kadroya daha çok mesleki eğitim verebilecek sisteme dönülmesi herkesin ben bu işi yaparım deyip icazetsiz basit usullerle piyasaya atlamaması, siyasette parti fanatizmini bırakıp çalışan üretmek isteyen, vaad etmeyip uygulayan geniş bakabilmeyi bilen ülkesini bayrağını seven, sırf bayrağı bu topraklarda dagalanıyor diye o millete yukardan değilde gıptayla bakabilen kişilere taraf olabilirsek ülke menfaatlerini yücetmiş oluruz.Sponsor Bağlantılar
Biz eğitimcimize, bilimle uğraşan akademisyenimize, adaleti sağlayan hukukçumuza, doktorumuza, meslek gruplarına saygıyla bakabilsek, her işten anlayana sen yaparsın sen bilirsin demek yerine sabit belge ve bilgilerine göre hareket et diyebilsek bugün bizim daha anlamlı daha güçlü, daha objektif bir yönetim ve ekonomisi bağımsız lokomotif bir model olurdu bu ülke. İşte tam buradan birlikte bakabilmek varya ;… o hiç kimseye kişesel iç güdülerle fanatizm olgularıyla sahiplenmek yerine, yapabilirlik kabiliyeti içinde nekadar tecrübeli; yönetebilme, deneyimi varmı, birleştirici role sahipmi, erdemli bakabiliyomu, tarafsız mı? Geçiciligimi yoksa sürekliligimi amaç edinmiş. sosyalleşebiliyormu? Sorusu yerine ve burda bir iş kolu iyi rant sağlıyor anlayan anlamayanın kontrolsüz bir şekilde piyasaya atlaması, futbolu bilmeyen oyuncu gibi piyasadaki rakiplere bilinçsiz kasti foller yapması, buna çıkıp hiç kimsenin dur diyememesi… İşte o zaman işini iyi bilenlerin yerine piyasaya nerden geldiği bilinmeyen sahte aktörler hakim olur ve hep söylenir dururuz. İşsizlik, istikrarsız, piyasa, popilizim, ekonomi, karmaşık bir pazarın değerini yitirmiş meslekleri… Zamanla ararız artık bu meslekle de uğraşan yok diye! Şimdi çözüm zamanı bu ülkenin var olan ve gelecek nesli için eğitimin yönetici kadroya daha az çalışacak üretecek kadroya daha çok mesleki eğitim verebilecek sisteme dönülmesi herkesin ben bu işi yaparım deyip icazetsiz basit usullerle piyasaya atlamaması, siyasette parti fanatizmini bırakıp çalışan üretmek isteyen, vaad etmeyip uygulayan geniş bakabilmeyi bilen ülkesini bayrağını seven, sırf bayrağı bu topraklarda dagalanıyor diye o millete yukardan değilde gıptayla bakabilen kişilere taraf olabilirsek ülke menfaatlerini yücetmiş oluruz.
ATİLA EMANET tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…
Çok güzel olmuş sayende 100 aldım
slm arkadaşlar site hayırlı olsun emegi geçenlere teşekür ederim.
Tüm Türkiye 70 milyon insan da Atila bey gibi düşünse,Türkiye Dünya lideri olur.Tebrikler Atila bey.
şöyle bir düşünsek biz nasıl bir dünyada nasıl bir hayat yaşamak isterdik, ve düşünürdük değilmi keşke felan yerde dünyaya gelseydim felanca gibi bir adamın oğlu veya kızı olsaydım gibi kuruntular gelir aklımıza öyleyse yarının ane babaları bizleriz evladımız için neden öyle bir hayat hazırlamıyoruz? atila beyin fikirlerine şidetle katılıyorum ve şöyle bir misal veriyorum,
(nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak).
bu makaleyi yazan arkadaş çok anlamlı ve gerekliligi olan bir konuyu ele almış tebrik ederim
düşünceli yazarımız atila bey çok doğru soylemiş ve
”siyasete parti fanatizmini bırakıp çalışan, üretmek isteyen, vad etmeyip uygulayan, geniş bakabilmeyi bilen, ülkesini bayrağını seven, sırf bayrağı bu topraklarda dalgalanıyor diye o milete yukardan değilde gıptayla bakabilen kişilere taraf olabilirsek ülke menfatlerini yücetmiş oluruz.” bu birlik-beraberlik ve yücelme uğruna sarf edilebilecek çok özlü satırlar olmuş. tşkrler…
inanmazsanız kendinize koydugunuz hedeflere ulaşamazsınız.hiç birşey vazgeçilmez veya degişmez degildir.isterseniz çalışırsanız mücadele ederseniz mutlaka amacınıza ulaşacaksınızdır
çok güzel yazılmış ve düşünülmüş bir makale elinize sağlık
bu dediginize siz inanıyormusunuz.aslında bunları yapabilmek için önce memleketi memleket yapan geri kalan topraklarımızı koru***** başlasak ve bunun içinde beş torba kömüre 2paket makarnaya karşılık iktidarda olan sistemi zorlasanız.milet aç işsiz yılarını verip çiftçi babalarının koyununu hasatını satarak bitirdigi okularını yılarca mesleklerini yapmak için bin türlü cereme çeken insanlar dışarda ama işi bilmeyen yandaşlar iş başında.kim bu zamanda bildigi işi yapabiliyor..en iyisini mahzuni anlatmış(kurban gelir payın yoktur,haftan yoktur ayın yoktur ankarada dayın yoktur vay benim emekçi iş bekleyenim niye dogdun)..