Çin mitolojisinde birçok farklı yaratık bulunmaktadır. Bunlar genelde birçok farklı hayvanın özelliğini bir arada bulunduran hibrit yaratıklardır. Hibrit yaratıkların en ünlü örneğin qilin olarak anılan mitik yaratıktır. Buna göre qilin farklı şekillerde, farklı hayvanların farklı bölümlerine sahip olabilen bir hayvandır. Bir qilinin ortaya çıkışı iyiye işaret olarak kabul edilir ve bir tür şans göstergesidir. Bir qilinin ortaya çıkması aynı zamanda bir bilgenin gelişi ile ilişkilendirilmiştir; inanışa göre düşünür Konfüçyüs’ün doğduğu sıralarda bir qilin görülmüştür. Zamanında Çin halkının tanımadığı ve bilmediği bir hayvan olan zürafa da Çin İmparatoruna hediye olarak ilk kez gönderildiğinde, bir qilin olarak anılmış ve betimlenmiştir. Hibrit yaratıklara bir başka örnek de rüzgârların hükümdarı Fei Lian‘dır Betimlemelere göre bir boğa kafasına sahip olan Fei Lian’ın kanatları vardı ve sıklıkla yılan kuyruğuna sahip bir şekilde betimlenirdi.
Çin mitolojisinin en önde gelen yaratığı, yang ve imparator ile ilişkilendirilen ejderhadır. Ejderhalar Çin mitolojisinde genellikle iyiyi temsil eden, hikmet sahibi yaratıklardır. Su ile ilişkilendirilen bu hayvanların, ilk kez yağmur tanrıları olarak ortaya çıktıkları, daha sonra Çin mitolojisindeki kalıcı yerlerini edindikleri kabul edilmektedir. Nitekim Çin Yılbaşısı kutlamalarında yapılan Ejderha Dansı aslında kökeni itibariyle bir tür yağmur duası, ritüelidir. Su ve gökle sıklıkla ilişkilendirilen ejderhaların nehir ve göl gibi su kaynaklarında yaşadığına inanılırdı[31]. Özellikle kuraklık zamanlarında ejderhalar yardıma çağrılırdı ki bu tema mitlerde de kendisine yer bulmuştur. Çin mitolojisinde bazı ejderhalar bireysel olarak diğerlerinden öne çıkmışlardır. Ying Long Üç Hükümdardan Huang Di’nin hizmetkârı olan, mitlerde kendine yer bulmuş bir ejderhadır. Mitlere göre Huang Di’nin savaşlarında Huang Di’ye yardımcı olmuş olan Ying Long güçlü sağanaklara yol açabilecek kuderete sahiptir[32]. Yağmuru yönetebilen bir başka ejderha da, yağmur ve rüzgâr tanrılarından olan Shen Longdur. Boynuzlu ejderha Jiao Long da taşkınlarla ilişkilendirilmiş bir mitik ejderhadır. Bunların yanı sıra Tian Long isimli, tanrıların arabalarını çeken ejderhalarda mitlerde kendilerine yer bulmuşlardır.
Feng Huang’
Ejderhalar yang ve imparator ile ilişkilendirilirken, Feng Huang da yin ve imparatoriçe ile ilişkilendirilir. Bir tür anka kuşu olan Feng Huang, su ile ilişkilendirilen ejderhanın karşıtı olarak ateş ile ilişkilendirilirdi. Nasıl ejderha yağmuru temsil ediyorsa, Feng Huang da kuraklığı temsil ederdi. Güney yönü ile ilişkilendirilen Feng Huang bu sebeple bazen Güneyin Kızıl Kuşu olarak da anılmıştır. Feng Huang da ejderha gibi iyilikle ilişkilendirilirdi ve mutluluk, şans getirdiğine inanılırdı. Feng Huang da Çin mitolojisindeki birçok yaratık gibi hibrit özellikler taşımaktaydı: tavuskuşu kuyruğuna sahipken, ibiği ve başı sülündendi. Çin mitolojisinde Feng Huang’ın dışında da çeşitli mitik kuşlar yer almıştır. Bunların bir örneği Jing Wei‘dir. İmparatorlardan Shen Nong’un kızı olan Nü Wa (aynı isimli tanrıça ile karıştırılmamalıdır) bir gün denizde kayığıyla gezerken olan bir kaza sonucu boğulur. Mitlere göre Nü Wa’nın ruhu bir kuşa dönüşür; bu kuşun kızıl ayakları, rengarenk bir kafası ve beyaz bir gagası vardır ve ismi Jing Wei‘dir Genç yaşta boğulduğu için denize kızan ve kuş formunda olan ruhun, başkalarının da denizde boğulmaması için denizi dallar ve çakıl taşlarıyla doldurmaya çalıştığına inanılır. Çin mitolojisindeki bir başka kuş da Peng isimli dev kuştur. Efsanelere göre bu kuş çok hızlı bir şekilde ve durmaksızın uçabilirdi. Bu kuşun bir başka özelliği de sadece kuş formunda olmamasıydı; Kun olarak anılan diğer formu dev bir balıktı ve gerektiği zaman balık formundan kuş formuna geçebiliyordu.
Mitolojik yerler ve Mitik coğrafya
Antik Çin anlayışında Dünya kare şeklindeydi ve tam ortasında Çin ülkesi bulunurdu. Bu sebeple Çin’e Orta Krallık dedikleri de olurdu. Batı’da bulunan efsanevi bir krallık birçok mite, özellikle de Okçu Yi ile ilgili mitlere, konu olmuştur. Bu krallığın hükümdarının Xi Wang Mu isimli bir kraliçe olduğuna inanılırdı ve kendisine sıklıkla Batının Ana Kraliçesi denirdi. Bu ülke ve kraliçesi sıklıkla ölümsüzlük ile bağdaştırılmıştır. Çin coğrafyasındaki bir başka mitik öğe de Beş Yüce Dağ kavramıdır. Daoist gelenekte kutsal olan bu Beş Yüce Dağ şunlardır: Tài Shān Huà Shān (Nán) Héng Shān (Běi) Héng Shān Sōng Shān Daha sonraları Çin mitolojisini önemli biçimde etkileyen Budizm ise, benzeri şekilde kutsal dağlara sahiptir fakat bunlar dört tanedir ve Budizmin Dört Kutsal Dağı olarak anılırlar. Bunlar şu dağlardır: Wǔtái Shān Éméi Shān Jiǔhuá Shān Pǔtuó Shān
- Xuanpu Kunlun Dağı’ndaki mitik bir periler ülkesi.
- Yaochi Xi Wang Mu’nun da yaşadığı, ölümsüzlerin mekânı.
- Fusang sıklıkla Japonya olarak yorumlanan, mitik bir ada.
- Queqiao Saman Yolu üzerine kuşlar tarafından kurulmuş köprü.
- Penglai cennet, Çin Denizi’ndeki ölümsüzlerin yaşadığına inanılan efsanevi bir ada.
- Di Yu cehennem.
bu mitlerin kaynaklarını da belirtir misiniz