Her zaman çevremdekilerin sordukları bir sorudur. “Ne yapıyorsun bunca saat o bilgisayarın başında?” Güzel soru diye düşünürüm. Cevap ararım kendi kendime. Ne yapıyorum ben bu bilgisayarın başında? Düşünüyorum. Nedir bu insanları kendine çeken yegâne formül ne diye. Neye bağlanıyoruz? Neden bağlanıyoruz?
*****
Zaman akıp giderken insanoğlunun üşengeçlik denilen kavrama daha çok yatkınlaştığına tanık olmuşumdur. Öyle ki insanların tek derdi kendileri. Bencillik almış başını yürüyor. Geçmiş dönemi yaşamadım, aslada o zamanları anlayamam. Ama yaşamadığım, dedelerimin o “Güzel Zamanlar” diye bahsettiği zamanları düşünmeden edemiyorum. Ne fark var şimdikiyle diye? .. Sanırım yanıtı buldum. Gelişen ve gün geçtikçe gelişmeye devam edecek olan Teknoloji…
*****
Teknoloji insan oğlunun yaşam standartlarını kolaylaştıran, aynı zamanda insan oğlunun son raddesine kadar “sömürdüğü” bir araçtır. Teknolojiyi kullanmyı bilmeyen insanlar’ın sonu kötüdür. Ve biz, hepimiz aslında onlardan biriyiz. Şöyle örneklendirelim. Bir aile yemek masasına oturuyor. Mutfakta hiç bir teknolojik alet yokken evin durumu, okul, iş ve güncel haberler aile arasında tartışılıyor. Zaman geçiyor ve dünya değişmeye devam ediyor. Aynı aile, aynı sofrada mutfakta bir televizyon karşısında yemek yemeye başlıyor. Tık yok. Çocuk “Anne” diyor karşılığında “Hşt, aa bak napıyolar, cık cık cık…” Tabii ki bununla sınırlı kalınmıyor. Aile mutfaktaki işleri bitince doğru diğer televizyona koşuyor. Orada kaldıkları yerden devam ediyor.. Peki sonuç mu? Çocuk – aile arasında iletişim kopukluğu…
Bir diğer sorun, bilgisayar ve cep telefonları. Genç elinde cep telefonu ve bilgisayar yokken hayat dolu ve neşeli gezerken bu iki alet eline verildiğinde yorgun, huyduz , stres dolu ve anlaşılmaz tavırlar sergilemeye başlıyor. Cep telefonu bir yana, bilgisayar ve internet gibi geniş bir banda sahipse eğer ona bağlanıyor. Online oyunlar, chat vs. vs… O kadar geniş ki… Zamanla dinç olan gençte kamburlaşma ve üşengeçlik başlıyor. Gelişen teknolojiyi yutuyor, yalıyor ve sonunda dışarı çıktığında kendini bilinmez bir dünyda buluyor..
*****
Son olarak değinmek istediğim noktaya gelirsek, buna bende dahil olmak üzere hepimiz birer “Teknoloji Hastası” olabiliriz. Bu bir çikolata gibi. Mutluluk salgılıyor sanki. Sıcacık evinde, elindeki kahveyi yudumlarken bilgisayar başında oturuyoruz. Ama bu hepimiz için kaçınılmaz son’u yaklaştırıyor. Asosyalite. Teknolojiyi sömürmeyelim, yeteri kadar ve gereken kadar kullanalım. (Kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş ya, neyse.. )
İnsan var oldukca teknolojide var olacaktir,insanin ozu budur,dusunme ve hayal etme ozeligi sayesinde herseyi bulmaya ve yapmaya devam edecektir.Bunu Alah istemistir bu insanlarin degil aslinda tek yaratici olan Alah’in sanatidir.
Tebrikler