Çünkü buna vaktimiz yok, nefes almaya, düşünmeye, sevmeye, sevilmeye, AŞK’a… Dikkat ettiyseniz aşk’tan sonrasını tırnak işaretiyle ayırdım, çünkü özeldir aşk!…
Her ne kadar öyle yaşanmasa da, özeldir Aşk! insanların içinde gezinmese de, uğramasa da kalp hanelerimize!!… “- eskidendi o çok eskiden…” diyor ya şair!!… Şimdi aşk için ifade cümlesi kurmaktan da aciz olduğumuz; o melun, büyülü, sırlı kimya!! Çocukluğumda konu komşu kızlarından bilirdim; bizde gülüşürdük anlatırlarken yanlarında, anlamının ne olduğunu bilmeden!…Aynı mahalledeki bir genç delikanlı; sever komşu kızını. Başlar her fırsatta, limonla taradığı contravolta saçları ile geçer kızın önünden. Sonra kıza arkadaşıyla haber gönderilir… Kız derki; …ay kim o, şu serseri çocuk mu? Çocuk koşturur peşinden; bir defa sevmiştir ve ölümüne düşmüştür bu sevdaya!… Düşünemez olmuştur başka birşey ve haftalar aylar kızın peşinde geçer… Köşe başı Kadir İnanır duruşları, teyiplerden name göndermeler… ve nihayet kızın kalbine varılır!… Sonrasını siz tamamlayın… Artık kaderlerinde ne var ise!.. Yani eski tağbiriyle sevda!… KARA SEVDA… Hani şimdi var mı hayatımızda?… Nerede o eski sevdalar, contravolta saçlarımız, hani sevmek hani sevdalanmak, ağlamak!…
HANİ AŞK’a kıymet!!… Vardır elbet… Dünya AŞK üzeredir!! Bizimkisi bize bir sitem idi!… Dünya dönüyorsa aşkla dönüyor deniyor ya, öyle de; Dünya varsa aşkta vardır vesselam!…
SELMA ARSLAN tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…