Çocuğunuzun temel değer duygusu geliştirmesinde etken rol oynayan beş ana madde vardır:
1. Dokunmak. Özellikle hayatının ilk yılında ama devamında da…
2. Ödüllendirmek. Çocuğunuzun ihtiyaçlarının giderildiğini ve giderileceğini garanti etmektir.
3. Geribildirim sağlamak. Çocuklarımızla ilgili algılarımızı onlara nasıl hissettirdiğimizdir.
4. Saygı duymak.
5. Zaman. Çocuklarımızla geçirdiğimiz zamanın uzunluğu ve kalitesidir.
Şimdi bunları birinci maddesinden başlayarak anlatmaya çalışalım. Dokunmak, çocuklar dokunarak öğrenmek isterler soba sıcak veya buz soğuk dendiğinde bir çocuk bunu anlamak istemez.
Eğer sobaya dokunup bunun sıcak olduğunu anladığında veya buza dokunup soğuk olduğunu anladığında sıcak-soğuk kavramlarını anlamış olur.
Bir diğer açıdan bakacak olursak çocuklarımızı uzaktan sevmek yerine onları dokunarak sevmeliyiz. Onlar anne ve babalarının dokunuşlarıyla güvende olduklarını hissederler.
Eğer bu güveni hissedemezlerse gelecekte bu güven eksikliği bir çok soruna neden olur.
Ağladıklarında da kucağa alınmak onlar için yeterli olmaz, kucakta iken de hareket ettirilmeleri, sallanmaları gerekir. Dokunsal çocuklar, etraflarındaki herkese ve her şeye dokunmayı ve kendilerine dokunulmasını severler. Koşmayı severler, koşarken çarpışma, arkadaşlarını itme, çekme haşin oyunlar tam onlara göredir.
Çok hareketli olan bu çocuklar koltuk, divan, sehpa, masa ve hatta televizyon üzerinde gezer ve asla “dur, yapma” uyarılarına kulak vermezler. Erken yaşlardan itibaren gözlemleyebileceğiniz bu özellikler, dokunsal çocukların diğerlerini ve dünyayı anlama ve sevme yollarıdır.
İkinci maddeye gelecek olursak çocuklarımızı değişken aralıklarla ve değişken oranlarda ödüllendirmek. Bu ödülleri verirken aynı ödüller ve her zaman ödüllendirme yaparsak bu bebekte ve çocukta ödül yerini almamaya başlar ve etkisizleşir.
Bu yüzden ödüllendirmeleri farklı oranlarda değişik ödüllerle ve değişik zaman aralıklarında yapmalıyız.
En basit ifadeyle ‘ödül’ istenen davranışı pekiştirmek için, olumlu bir geri bildirimde bulunmaktır.
Bu şekilde bakıldığında ‘gülümsemek’, ‘aferin’ demek de bir ödül şeklidir. Bu nedenle, istenen davranışları pekiştirmek için, bir disiplin yöntemidir.
Çocuğu ödüllendirmenin derecesi ve şekli yaş ve ailenin durumuna göre genelde değişiklikler gösterir. Ama şunu hemen belirtelim ki en iyi ödüllendirme maddi ödüllendirme yerine duygusal ödüllendirmedir. Çocuğun bu türlü bir ödüllendirmeye alıştırılması da oldukça önem taşır.
Anne babaların çocuklara alınan hediyelerdeki maddi büyüklük yerine manevi değerini ön plana çıkarmaları uygun olur. Ama bunu bazı anne babalar yapsa bile günümüzün tüketim toplumunda çevresinden ve arkadaşlarından etkilenen çocukları yönlendirmek anne babalar için hayli zor olacaktır.
Son olarak ödül konusunda şunu söylemek istiyorum. Çocuklar ağladıklarında anne ve babalar çocuğun susması için her istediğini o an yaparlar yani çocuğun ağlamasını ödüllendirmiş olurlar. Yapılan en büyük yanlış budur çocuğun ağlaması ödüllendirmek sürekli her bir şey istediğinde ağlamasına neden olacaktır.
Üçüncü madde ise geri bildirim sağlamaktır. Çocuğun verdiği tepkiye ilişkin geri bildirim sunulmalıdır. Geribildirim doğru tepkiler için kullanılabildiği gibi yanlış tepkiler için de kullanılabilir. Doğru tepkiler için sunulan geri bildirim pekiştireç olma özelliği taşımalıdır. Yanlış tepkiler için sunulan ger bildirim ise hata düzeltmesi olarak ya da uygulamacının basitçe bireyin davranışının yanlış olduğunu söylemesi şeklinde sunulabilir.
Çocuk yaptığı her olaydan sonra anne ve babasına bakar ve geribildirim almak ister. Bunun karşılığında yere düşen bir çocuk çok hafif bile düşmüş olsa değişik bir tepkiyle karşılaştığında ağlama davranışı gösterir. Buyüzden çocuklarımıza yaptığımız geribildirimleri çok iyi seçmeli ve doğru geri bildirimler sunmalıyız.
Dördüncü maddeye geldğimizde saygı duymak. “Benim doktor olmamı isterdi, annem… Olamadım… Bari oğlum doktor olsun. Bunu sağlamak zorundayım…”
YA DA
“Okutmak için boşuna zorladılar beni… Zamanım boş yere harcandı. Ben çocuğumu okutmayacağım. Bir an önce hayata atılsın ve para kazansın.”
YA DA
“Onun annesi ve babası olarak görevimizi seve seve yapacağız. Neye yeteneği varsa ve ne olmak isterse öyle olsun. Eğitmek, yetiştirmek, mutlu ve verimli olmasına yardım etmek en büyük görevimiz bizim…”
Bu ve benzeri davranışlara çok sık rastlamaktayız. Genellikle çocukların öğrenim ve eğitimlerinde anne ve babanın, idealleri büyük rol oynamaktadır. Çocuklarında adeta kendilerini gerçekleştirmek istemektedirler. Kişilik özellikleri tam gelişmemiş olan “BÜYÜK ÇOCUKLAR” dır bunlar… Kendi geçmişlerinden, kendi çocukluk sorunlarından sıyrılamamış olan büyük çocuklardır.
Bu tür davranışlar yerine onları dinlemeli onların kararlarına saygı duyma davranışı göstermeliyiz.
Ve geldik son ve en Önemli maddeye zaman. Zaman çocuklarımızla ailemizle yeterince zaman geçirebiliyormuyuz. Günümüzde insanlar iş yoğunluğu ve başka uğraşlar bakımından çocuklarına ve ailelerine yeterince zaman ayıramamaktadır.
Çocuğunuz ile geçirdiğiniz vakit onun özgüven gelişimi açısından çok önemli olmaktadır, çünkü ona vakit ayırmanız ona verdiğiniz değeri göstermektedir . Bilinç dışına ‘’ben sana değer veriyorum çünkü vakit ayırıyorum’’ mesajı vermektesiniz . Varlığı ile yokluğu hesaba katılmayan ve sanki o evde yokmuş gibi davranmak çocuğun kendine olan güvenini dolaylı olarak negatif etkilemektedir.
Çocuğunuz ile geçirdiğiniz vakit onun stres ile daha kolay baş etmesine ve karşısına çıkan zorlukları daha kolay yenmesine yol açacaktır.
Çocuğunuz ile geçirdiğiniz zamanın uzunluğu değil kalitesi önemlidir diyebiliriz. Özellikle çalışan anneler için önemli bir sorun olan vakit meselesi sık sorulan sorular arasındadır. Burada önemle vurguladığımız konu; Çocuğunuz ile geçirdiğiniz vaktin kalitesini artırarak onun bu konudaki ihtiyacını rahatlıklar karşılayabilirsiniz. Günlük hayat akışı içerisinde kendinize bir program yapıp yemek yemeye, TV izlemeye, uyumaya ve buna benzer bir çok yaptığımız günlük işler yanında çocuğunuza vakit ayırmayı unutmayınız.
Okul öncesi eğitimde yer alan bir konuyu el almaya çalıştım. Tabi
ki sağlıklı nesiller yetiştirmek için çocuklarımız ve bebeklerimiz bizler için çok önemlidir. İlk eğitimin aile de verildiğini bilmeyeniniz yoksun bu yüzden sağlıklı nesiller ve iyi birer evlat sahibi olmak istiyorsak çocuklarımıza daha çok zaman ayıralım, onları dineleyelim, dokunalım ödüllendirelim ve düşüncelerine duygularına değer verlim.
UTKU UYSAL tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…
bebek büyütmek zor iş.. Güzel bi yazı olmuş gercekten günümüzde bebekler ane ve babalardan yoksun bakıcıların elinde büyüor o yuzden cocuklarımıza vakit ayırmamız gerekir
bu güzel yazi icin tesekürler….
çocuk eğitimi çok öenmli hele bu devirde çocouklarımıza zaman ayırmak çok zor oluyor hele eşlerın ıkısıde çalışlıyorsa. Güzel bi yazı elinize sağlık
Teşekürler Aynil Hanım, sizleri katılımı sayesinde daha da gelişecektir. Saygılarımızla.
İKİZLERİM YAĞIZIMLA YİĞİDİM İKİNCİ AYINI DOLDURDULAR…YAĞIZIM ELA GÖZLÜ,YİĞİDİM MAVİ GÖZLÜ..HAMİLELİĞİM BOYUNCA BU SİTEYİ HEP TAKİP ETİM.HER BİLGİ VAR.MUHTEŞEM GÜZEL BİR SİTE HAZIRLAMIŞSINIZ.TEBRİKLER…
zaman cok önemli çocuğumuzun gelişimi ve eğitimi için o yüzden ane ve babalar cocuklarına daha cok zaman ayırmalilar.çünkü onlardan daha önemli hiç birşey yoktur hayata.