Kalbim dağlarda gezerken bir çoban saflığıyla her gece, zihnimde kör kurşunlar adres sormuyor sabahın kör aydınlığına. Gerçekten her bireyin tek bir kimliği mi var yoksa onlarca kimlik mi taşıyoruz paslanmış yüreklerimizde?
Konuşmaya başlamadan, dünyayı tanımadan tanıyoruz insanları fakat kendimizi tanımak için bazen bir ömür yetmiyor nafile. Maalesef kendini tanımak aynanın karşısındaki bizi izlemekle olmuyor ya da insana dair onlarca kitap okumakla.

Sponsor Bağlantılar

Kıymeti var mı zaten böyle bir dünyada kendimizi tanımanın. Bu kavganın hiç bitmediği dünyada her gün binlerce insan kendini tanıma fırsatı bulmadan ucuz oyunların kurbanı oluyor zaten.

Bazen kendimden önce dünyayı tanımayı, öğrenmeyi istiyorum. Ha coğrafya bilgim olmadığından değil bu. Dünya coğrafyasını değiştirmek, bu coğrafyayı kendi zihniyeti dışındakilere zehir edenlerin gaddarlığından.

Belki içimiz yanıyor çölde bir hapishanede yapılan zulme ya da belinde bombalarla gezenlerin umursamadığı yok olmuş insanların duyulmayan feryadı. Evet bütün bunlar sadece ve sadece içimizi acıtıyor işte hepsi bu kadar.

Yağmur ne acıyı yıkayabiliyor ne de tozlanmış aşkları
Güneş ne yarayı kurutuyor ne de yaralı sevdaları