Yahşi Cazibe dizisini izleyenler bilirler…

Dizide mağdurumda mağdurum diye kıvranan Simge isminde bir karakter var.Bir eli balda bir eli yağda olan, bir giydiğini bir daha giymeyen, dizideki diğer karakterleri azarlayan, avrupai  tarzı olan bir kişilik. En ufak bir olumsuzlukta başlıyor kızmaya ve mağdurumda mağdurum demeye…
Bizim Türk siyasetine ne kadar benziyor değimli?

Sponsor Bağlantılar

Başbakan mağdurumda mağdurum diyor ilk geldiğinden beri.

12 Eylülde bende işkence gördüm dedi. Mağdurumda mağdurum diye bağırdı.

Halbuki işin aslı öyle değilmiş.

Can Dündar* yazında Başbakanın bende işkence gördüm dediği olayları tanıklarıyla birlikte nasıl bir aldatmaca olduğunu ortaya koydu.

Başbakan 12 Eylülde hapishanelerdeki  insanlara yapılan cop sokma, pislik yedirme, falaka ve bunun gibi insanlık suçu olan birçok işkencelere maruz kalsaydı acaba nasıl tepki verirdi?

Gerçi sadace bir gece içerde kalmış ayağını soguk sudan sıcak suya sokmuş orada bulanan komutanla şakalaşmış bir anısı var ve bu kadar mağduruyet içinde.

Diger işkenceler uygulansaydı ne kadar büyük tepki vereceğini tahmin bile etmek istemiyorum.

Adama sorarlar şimdi: ‘’Çok büyük işkenceler gördün ya! Neden 12 Eylülcüleri yargılaya(mı)yorsun?’’

Yargılayamaz! Çünkü kendisi ve etrafındakiler hiçbir işkence görmediler.

Falakaya yatırılmadı. Öldüresiye dövülmedi. Hakaretlere maruz kalmadı. Erkekliği ayaklar altına alınmadı.

Mektubunu okuduğu Mustafa Pehlivanoğlu gibi  asılmadı yada asılan akrabası olmadı.

Mamak Cezaevinde sabah namazını kılarken bir askerin arkadan kafasına dipçik vurmasıyla öldürülen Bafralı Hüseyin Kurumahmutoğlu gibi destanlaşan ama bir o kadarda hüzünlü bir vefatı gerçekleşmedi.

Mağdurumda  mağdurum diye bağırmaya devam edin.

Allah bir gün sizi öyle bir mağdur edecek ki mağdurum demeye mecaliniz kalmayacak.

Bu arada MHP’nin 12 Eylül mağdurlarının primleri devlet ödesin projesini dillendirdiği günden çok geçmeden hükümet sözcülerinden biri kalkıp seçimler yaklaşırken ‘’Evet! pirimleri devlet ödeyecek dedi’’. İlgilerinize duyurulur.

*Can Dündar’a yazısından dolayı teşekkürü bir borç bilirim.