Özellikle geçmişteki Türkler Kadın Erkek eşitliğine bakmaktalar ve buna büyük önem vermekteler. Öyleki Avrupa’da kadınlara 2. sınıf muamele yapılırken Türkler’de bu değerin olması ve hatta divanlara kurultaylara hakandanla beraber başkanlık yaptığı hükümdarın eşinin biliyoruz. Ayrıca Türklerde çok eşliliğin 1000’li yıllara kadar olmadığını biliyoruz. Buna en iyi örnek Eftalitler yani Ak Hunlar Devleti, Avrupa Hunları ya da Göktürk devletlerindeki araştırmalar verilebilir. Bu devletler sadece hukuk gibi alanlarda değil çoğu farklı alanda kendisini geliştirmiş. Mesela Edebiyat gibi ve dünyaya kendini tanıtmıştır.
Türklerde şeriat hukuku osmanlıyla beraber kendisini sıkı şekilde belli etmİştir. Osmanlıda kadıların önemini bir önceki makalemde anlattım. Hem örfi hemde şeri hukuku görmekteyiz. Padişahın ağzından çıkan sözünde tabi hukuk olma özelliği Osmanlıda vardır. Çok kişiler böyle idam edilmiştir. Osmanlıda bu işin aşırıya kaçtığını söylemek doğru olacaktır. Hukuk elbette Türklerde düzeni toplum düzenini ifade ediyordu. Türkler aile hukukuna ayrı bir bağla bağlıdırlar ve eşitlik çok önemlidir. Türklerde yine Mirasla ilgilide önceleri kadının erkekle eşit miras aldığı daha sonra erkeğin ön plana geçtiği görülmektedir. Selçukluda hukuka önem vermiştir. Hukuk bir çeşit devleti koruma yolu olarak anlatılmıştır.
Göçebe hayattan yerleşik yaşama geçen Türklerde o dönemde hukuk etkisini artırmıştır. Kazaskerlik kurumuda ve Kadılık kurumu o kadar önemli olmuştur ki Osmanlıda Orhan Beyin tayin ettiği ilk görevli Kadıdır. Kadılar kazalara 20 ay boyunca atanıyorlardı. Tanzimattan sonra eski önemlerini kayıp etmeye başlamışlardır.
Türk Hukukunda Selçuklulardan itibaren gelenek ve göreneklerin etkisi vardır. Karahanlı devletinde Türklük ön plandaydı. İlke Devlete baş kaldıran kız kaçıran şiddetle cezalandırılırdır. Ayrıca Osmanlıda Fatih zamanında II. Mahmut zamanında Nizamnameler çıkarılmıştır. Bunu IV. Mehmet zamanıdan yapılan kanun değişiklikleri izlemiştir. Osmanlıda II. Mahmut zamanında ki senedi ittifak çok önemlidir yani Ayanların yetkileri artmıştır. Böylece padişahın otoritesi sınırlanmştır. Mesela Şurayı devlet bugünkü anlamda danıştaytı. Divan-ı Ahkam ise bugünkü yargıtaydır. Divan kaldırılıp Hayeti -Vukela getirildi. İlk anayasa ve Jön Türklerin baskısıyla Kanuni Esasi II. Abdülhamit zamanında hazırlanmıştır. Osmanlının kuruluş dönemlerinden sonra elbette hukukta bazı çatlaklar oluştu aynı vergi ya da toprak sistemi gibi. Türklerdeki devletler ve beylikler birbirlerini taklit etmişlerdir. Hukuk ve sosyal açıdan. Daha sonra meclisi 93 harbi olduğundan dolayı meclisi kapatacaktır.
Osmanlıda son dönemde her bakımdan bozulma hat safaya ulaşmıştır. Daha sonra Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk hukuka önem verilmesi kadın erkek eşitliğini topluma kazandıracaktır. Mirasta ceza kanunlarında aile hukukunda ceza usul ve icra iflas hukunda değişiklik olacaktır. Macelle’den kanunlar alınacaktır. 1926 yılında ve yeni Medeni Kanun kabul edilecektir. Yapılan devrimin gereği bunların çabuk olması gerekiyordu. 1921, 24 ve 61 anayasaları ise daha sonraları hazırlanacaktır. Bu Anayasalardan 21’deki islami anayasa görünüşü 24 anayasasındaki vallahi cümlesi 1924 anayasası göre alınmayacaktır. Devletin dini islamdır maddeside kalkacaktır.
Sonuçta Türk Hukuk Tarihi geniş araştırma yapılması gereken bir konudur. Türklerin köklü tarihleri içerisinde bununda önemi büyüktür. İlk Türklerde Hukuk nasıl sorsunun cevabı ise Türklerin hukuka saygılı bir millet olmasını söyleyebiliriz.
Bilinen ilk Turk Devleti’nden bu yana Turk Mileti’nin Hukuk Duzeni ile ilgili bilgilerini burada bulabilirsiniz.
Islamiyeten once Turk Hukuk ve Devlet Yapisi soyledir:
Ulke hukumdar ve ailesinin ortak malidir. Hun Imparatoru Mete ulkeyi uc kisma ayirmis, batida Tigin, merkezde Hakan ve doguda Velihat Tigin olarak orgutlemistir. Ancak daha sonra Turk Devletleri
dogu ve bati olarak orgutlenmis ve Hakanlar doguda, Yabgular batida hukum surmuslerdir. Ustunluk dogudaki Hakandadir. Karar Organi Kurultay’dir. Kurultayin uyeleri Hakan, Yabgu ve Boy Beyleri’dir. Kurultay, yilda iki kez toplanirdi. Burada devlet isleri gorusulur, gocler organize edilir, devletle ilgili davalara bakilirdi ve savas ve baris kararlari alinirdi. Bu kurumu Hakan denetlerdi. Bu kuruma Turklerdeki ilk meclis denilebilinir.
Hukuk Kuralari yazili degildi ve Kurultay Kararlari, orfler ve adetlerden olusurdu. Dinin yaptirim gucu yoktu. Onemli suclar vatana ihanet, isyan, savastan kacma, cinayet islemedir. Devlete karsi islenen suclara Kurultay, digerlerine yargiclar bakardi.
Islamiyetin kabulunden sonra, Turk Hukuk ve Devlet Yapisi soyledir:
Karahanlilar Devletinde, Turkluk on plandaydi; hukumdari Han, karar organi Kurultay idi. Karahanlilar, Islamiyet oncesi Turk Hukuk duzenini devam etirmislerdir.
Selcuklu Devletinde ulke, hukumdar ve ailesinin ortak mali idi ve hukumdarin adi Sultandi. Sultan Mensur’dan basla***** hukumdarlik Halife’den alinmaya baslanmistir. Ayrica devlet yonetiminde
Vezirlik Kurumu olusturulmustur. Karar organi Divandir. Divanda devlet meseleleri gorusulur ve halkin sorunlarina cozumler aranirdi.
Osmanli Devleti’nde yonetim, merkeziyetci, teokratik monarsi idi. Ulke hukumdar ve ailesinin ortak maliydi, ancak Fatih Sultan Mehmet zamaninda cikartilan Kanuname-i Ali Osman ile bu usul kaldirilmistir. Hukumdara Sultan, Padisah, Hunkar, Han, Hakan, Bey, Gazi denilmistir. Padisahlarin siyasi otoritelerinin yanisira, Yavuz Sultan Selim zamanindan itibaren Halifelik kurumunun Osmanli Hanedani’na gecmesi ile dini otoriteleri vardi. Siyasi otoriteyi Sadrazam, dini otoriteyi Seyh-ul Islam kulanirdi. Otorite, Kurulus Doneminde zayifken, Yukselme Doneminde, ozelikle Fatih Sultan Mehmet ile, mutlak hale gelmistir. Padisahin mutlak gucu l9.yuzyilda ferman olarak yayimladigi Sened-i Itifak, Tanzimat Fermani ve Kanun-i Esasi ile kisitlanmistir. Ancak hicbirinin denetlenme olasiligi olmamis ve merkezi otoritenin gucunu yeniden kazandigi halerde hukumsuz kalmislardir.
Osmanli Devletinde, hukumdarlik babadan ogula gecmekteydi, ancak Sultan 1.Ahmet zamaninda Vesaret Kurali getirilmistir. Osmanli Devletinin karar organi, Divan’dir; kurucusu Orhan Gazi’dir. Fatih Sultan Mehmet’e kadar Padisah baskanlik etmistir ama daha sonra Sadrazamlar baskanlik etmeye baslamistir. Sultan 2.Mahmut zamaninda kaldirilmistir. Divanda devlet meseleleri gorusulur, halkin sorunlarina careler bulunurdu. Uyeleri Padisah, Sadrazam, Vezirler, Kazaskerler, Defterdar, Nisanci, Seyh-ul Islam (l6.y), Kaptan-i Derya (l6.y), Reus-ul Kutab ve Yeniceri Agasi’dir. Kazaskerler adalet, egitim ve din islerinden, Defterdar mali islerden, Seyh-ul Islam ise din islerinden sorumluydu; Kaptan-i Derya Donanma Komutani, Yeniceri Agasi Genelkurmay Baskaniydi.
Iki cesit Hukuk Kurali mevcutu. Bunlar Orfi ve Seri Hukuk’lardi. Orfi Hukuk gelenekler, orf ve adetler ve kanunamelerden olusuyordu. Seri Hukuk ise Islam Hukuku idi. Hukukta birlik yoktu. Muslumanlar icin Seriat Mahkemesi, Gayrimuslumler icin Cemat Mahkemesi, yabanci devletlerle cikan anlasmazliklari cozumlemek icinde Kapitulasyon Mahkemesi vardi. l9.yuzyilda mahkemeler birlestirildi. Mahkemelere Kadilar baskanlik ederdi. Baskent Istanbul’du.
Ulke Yonetimi uc ana kisma ayrilmistir. Bunlar Merkeze Bagli Eyaletler, Ozel Yonetimli Eyaletler ve Bagli Hukumet ve Beyliklerdir. Toprak Yonetimi uc ana basliga ayrilmistir. Bunlar Osri Topraklar, Haraci Topraklar ve Miri Topraklardir. Osri Topraklar Musluman halkin, Haraci Topraklar Gayrimuslimlerin topraklaridir. Miri Topraklar, devletin mulkiyetinde bulunan topraklardir. Miri Toprak sahipleri devletin kiracisi durumundadir. Toplum yapisi ikiye ayrilmis durumdadir. Muslumanlar “Teba”, Gayrimuslumler “Reaya” olarak adlandirilmistir. l9.yuzyilda Sultan 2.Mahmut herkesi “Teba” ilan etmistir.
Osmanli Devletinde ilk kez Padisah Otoritesinin kisitlanmasi Sened-i Itifak (1808) ile gerceklesmistir. Sened-i Itifak, anayasal nitelikte bir belgedir. Padisah 2.Mahmut yetkilerinin bir kismini Ayanlarla paylasmistir. Sultan 2.Mahmut donemindeki bir baska onemli ferman ise Tanzimat Fermani’dir. Tanzimat Fermani ile yargi, vergi ve askerlik konularinda duzenlemeler yapildi, sinirli ozgurlukler verildi, Mecele
adinda bir Medeni Kanun yapildi.
Bu donemde yargi ikiye ayrildi:
Divan-i Ahkam-i Adliye ve Surayi Devlet. Divan-i Ahkam-i Adliye bugunku Yargitay, Sura-yi Devlet ise Danistay Gorevini goruyordu. Divan kaldirildi ve yerine Heyet-i Vukela getirildi ki, bugunku anlamda Bakanlar Kurulu niteliginde bir kurumdu.
Sultan 2.Abdulhamit zamaninda Kanun-i Esasi (1876) hazirlandi ve yururluge girdi. Bu bir ferman anayasadir. Bu Anayasa ile Yasama Organi Meclis-i Umumi adinda bir Meclis oldu. Bu Meclis kendi icinde Heyet-i Ayan ve Heyet-i Mebusan olarak ikiye ayrildi. Heyet-i Ayan, Padisah tarafindan atanan, saygin kisilerden olusuyordu ve omurboyu gorev yapiyorlardi. Heyet-i Mebusan ise her elibin erkek nufusa bir temsilci olarak dort yil icin genel oylama ile seciliyorlardi.
Osmanli Devletinin l.Dunya Savasinda yikilmasi ve Kurtulus Savasi sirasinda Istanbul’daki Mebusan Meclisinin dusman tarafindan kapatilmasi sebebiyle, Mustafa Kemal Ataturk’un girisimleri ile Misak-i Mili sinirlari icinden secilmis vekilerin katilimi ile 23 Nisain 1920 tarihinde Ankara’da, Buyuk Milet Meclisi toplandi. Cabuk ve etkili kararlarin cikabilmesi icin Meclis Hukumeti Sistemi uygulandi. Meclis Baskani ve ayni zamanda Devlet Baskani olarak Mustafa Kemal Ataturk secildi.
20 Ocak 1921 tarihinde ilk anayasamiz ilan edildi. Teskilat-i Esasiye adli kanunun en onemli ozeligi, “Mili Egemenlik” prensibine ulkemizde ilk kez yer vermesidir. Tasarinin birinci madesi “Hakimiyet kayitsiz sartsiz miletindir” der. Kuvetler birligi ilkesine dayanir. Kisa ve klasik haklari icermeyen bir anayasadir. O zamanki olaganustu halin gerektirdigi sekilde olusturulmustur. Klasik temsil usulu benimsenmistir.
20 Nisan 1924 tarihinde Cumhuriyetin ilk anayasasi ilan edildi. l921 Anayasasinda, eksik birakilan Klasik Hak ve Ozgurluklere bu anyasada yer verilmis,Kuvetler Ayriligi Prensibi getirilmistir. Ayrica
Devlet Baskanligi ve Basbakanlik Makamlari olusturulmustur. Bu anayasa, Meclis Hukumeti Sisteminden Parlementer Sisteme gecisi saglamistir.
1946 yilinda Turkiye’de ilk demokratik secimler yapilmis ve Demokrat Parti iktidara gelmistir. Turkiye’de 1960 ve 1980 yilarinda iki kez askeri darbe olmus ve mutakiben birer kurucu anayasa niteliginde olan 1961 ve 1982 Anayasalari hazirlanmistir.
Burada daha cok bugunku Turkiye topraklari uzerinde kurulan Turk Devletleri ve diger cok onemli bir Turk Devleti hakinda bilgi yer almistir. Tarihteki diger Turk Devletleri hakinda bilgi daha sonra ilave edilecektir. Ayrica Orta Asya Turk Devletleri incelenerek buraya eklenecektir. Uzun bir sure kominist yonetim ve sosyalist hukuk duzeni altinda yasadiktan sonra demokratik yonetim ve Hukuk Devleti
kuralarina gecis saglanmistir.