En kısa tanımıyla gönüllülük, bireyin başka bireyler için herhangi bir ücret almadan emek veya zaman sarf etmesidir. İçerisinde maddi çıkarlar bulunmadığı için toplumsal eşitsizliklerin üstesinden gelmek için kullanılabilecek tek yol gibi görünüyor şu an.
Türkiye’de Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın yaptırdığı araştırmaya göre; Türkiye’de gençler gönüllü faaliyetlerde bulunmuyor. 2008’de yapılan bu araştırmaya göre, kentsel bölgelerde yaşayan 18-35 yaş aralığındaki gençlerin 1 yıl içerisinde sadece %5 oranında gönüllü çalışmalarda  aktif olarak yer aldığı görülüyor. Dünya Değerler Araştırması’nın verilerine de bakacak olursak, ülkemizin gönüllü çalışmalara katılım oranı %1,5 ve bu sıralamadaki 55 ülke arasında sonuncu sıradayız. Araştırma bu konuda ne kadar geri kaldığımızı göstermeye yetiyor.

Sponsor Bağlantılar

Halbuki araştırmalar gösteriyor ki; gönüllü faaliyetlere katılım bireyin kişisel gelişimi üzerinde çok etkili. Aktif olarak gönüllülük faaliyetl erinde bulunan kişiler daha hoşgörülü, demokratik değer- lere daha saygılı, kendine daha fazla güvenen ve toplumsal faaliyetlerde de aktif olan bireyler haline geliyor.

Gençlerin, gönüllü faaliyetlere katılmamalarının en büyük nedenleri zaman ve para sıkıntıları- nın olması.Diğer mazeretler ise;

–    Doğru kurum bilmiyorum,
–    Kurumlara güvenmiyorum,
–    Bu tür faaliyetlerin anlamlı bir sonuç sağladığına inanmıyorum,
–    Gönüllü faaliyetlerde bulunacak yeteneklere sahip değilim,
–    Daha önce gönüllü faaliyetler konusunda kötü bir deneyimim oldu

şeklinde.

Durum böyleyken, en azından dıştan gelen eksiklikler bir an önce giderilmelidir.Gönüllü olmama mazeretleri içinden ‘doğru kurum bilmiyorum’ maddesinin kaldırılması için Sivil Toplum Kuruluşları’nın tanıtımları yaygınlaştırılmalıdır. Gençlere bu konuda para sıkıntısının, bir neden ola- mayacağı düşüncesi aşılanmalıdır. Yine aynı tanıtımlarda bireyin, birey olduğu için değerli olduğu düşüncesi yerleştirilmelidir.Güven kazanılmalıdır.Zaten mazeretlerin çoğunu kaldırdıktan sonra gönüllülüğün eğlenceli bir meşgale olduğu farkedilecektir.Bireyin içten gelen mazeretleri ise yavaş yavaş kararlı yapısını yitirecektir. Bu da bizi toplumsal eşitsizlikleri çözme yolunda Dünya sıralamala-rında daha üst sıralara yerleştirecektir.

* Araştırmalara ulaşmak için bakınız : www.tegv.org

METEHAN GÜNGÖR tarafından “Makale Yarışması” için yazılmıştır…