Kayseri’ye dün kar yağdı. Komşum ve 2 yaşındaki oğluyla çıkıp kartopu oynadık. Çok üşüdük ama müthiş eğlenceliydi. Öğrencilik yıllarım geldi aklıma. Deli dolu ve zıpır zamanlarımın geçtiği Konya’da karın her yağışı farklı anılara sebep oluyordu bende; tıpkı güneşin her doğuşu gibi… Bazen derslerimden süper notlar almayı ümit ederek karşılardım her mevsimi ve her doğa olayını. Bazen de okulun bir an önce bitip de hayata atılmayı…
Ben karı, soğuğu, ayazı çok seviyorum. Üşüdükçe titreyerek kendime geldiğimi ve hayata gülümseyebildiğimi görüyorum, çok hoşuma gidiyor. Ellerimi cebime sokup, soğuk havayı içime çeke çeke yürüyorum, ağır ağır… Siz de öyle yapmayı deneyin. Emin olun, yazın sıcak havada terleye terleye gezmekten daha iyi gelecek, daha çok zindelik verecektir. İliklerinize kadar üşüdükten sonra da sımsıcak evinize girin. İçiniz ısınacak ve günlük aktiviteleriniz daha çok keyif verecektir. Evde oturup televizyonun esiri olmaktan daha iyi değil mi? Denemesi bedava…
Bazen lapa lapa, bazen tipi gibi yağan kara inat içinizin sımsıcak olmasını diliyorum. Sevgiyle kalın…
Kader Delibaş