Erden ÖZKANT

Ben Yenişafak yazarı Özlem Albayrak’ın “liberal Müslüman olamaz” düşüncesine katılmıyorum aynı Star yazarı Mustafa Akyol gibi…

Çünkü…
Liberalizm, Avrupa kaynaklı, İspanyolca’dan türetilmiş bir kelime olmakla beraber, aslı Lâtincedir. İspanyolca’dan, İngilizceye geçmiş ve ilk defa 19. yüzyılın başlarında siyasî terminolojiye girmiştir. Bireye ait bir değer olan özgürlük, liberal düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Bireyin yapmak istediği şeyler için birey engellenemez ve yine aynı şekilde yapmak istemediği şeyler için de birey o şeyi yapmaya zorlanamaz. Yani birey, yapmak istediği şeyi yapma veya yapmak istemediği şeyi de yapmama özgürlüğüne sahiptir.

Sponsor Bağlantılar

Özgür birey, dinî veya felsefî inancını, değerlerini, hayat tarzını, mesleğini serbestçe seçme hakkına sahiptir. Ancak birey, kendisinin sahip olduğu bu özgürlüklere başkalarının da sahip olduğunu bilmelidir.

Liberaller, bireyin özgür olmasını isterler

Bireyler Müslüman, Hıristiyan veya ateist olabilirler; hayırseverliği yahut maddî zenginliği hayatlarının amacı hâline getirebilirler: çeşitli ahlak anlayışlarını benimseyebilirler. Yani ne yapacakları, neyi benimseyecekleri bireylere kalmıştır.

Birey ve din

İnsan, önce özgür olur sonra bir dini seçer veya seçmez. Özgür olmanın Müslüman veya Hıristiyan olmaktan önce gelmesi akla ve mantığa da uymaktadır. Özgür olmak veya olmamak bir genel insanî durum iken; Müslüman olmak veya olmamak ise insanî özel bir durumdur. Nitekim bir Müslüman, İslam’dan vazgeçip Hıristiyan olabilir. Bir Hıristiyan, Hıristiyanlığı terk edip ateizme kayabilir. Bir ateist, Allah inancını benimseyebilir ve Müslüman olabilir. Bu durumların hepsinde bireyler genel insanî değer olarak özgürlüklerini muhafaza ederken, özel bazı değerlerini değiştirirler. Liberal özgürlük anlayışı bunu mümkün kılar. Buna karşılık İslam veya Hıristiyanlık özgürlükle özdeşleştirilirse dinini değiştiren insan özgürlüğünü de kaybetmiş olur ki zaten burada da bir mantıksızlık ortaya çıkar.

Liberal özgürlük anlayışı genel ve barışçıdır

Liberal özgürlük anlayışının, bireyin Allah’a kul olmayı seçmesiyle ve seçmemesiyle bir problemi yoktur. Ama o insanların insanlara kul olmasına ve insanların Allah’a kul olmaya veya olmamaya zorlanmasına karşı çıkar.

Liberal özgürlük anlayışı, gerek özgürlükleri tesis edip korumada, gerek toplumsal çatışmaları azaltmada insanlığın sahip olduğu önemli bir araçtır.

Günümüze bakarsak…

Günümüze baktığımızda muhafazakâr Zaman, Yenişafak, Yeniakit, Bugün ve Star gazeteleri Ergenekon davasını desteklerken; Liberal Taraf gazetesi de bu davayı desteklemekte ve hatta Taraf’ın, dava ile ilgili birçok önemli bilgi ve belge yayınlayarak davanın ilerlemesine çok ciddi destek verdiği ortadadır. Yine aynı şekilde Ahmet Taşgetiren ve Hüseyin Gülerce gibi muhafazakâr yazarlar bu davayı desteklerlerken; liberal yazarlardan Rasim Ozan Kütahyalı da, Berat Özipek de, Mustafa Akyol da, Eser Karakaş da bu davayı desteklemektedirler. Dolayısıyla başta Ergenekon davası olmak üzere birçok konuda liberaller ile muhafazakârlar arasında son zamanlarda ciddi yakınlıklar yaşandı her ne kadar özgürlük ve birey konusunda farklı düşüncelerde olsalar bile.

Son olarak: Bu yakınlaşma, başta neoErgenokoncuları ve medyalarını rahatsız etti ancak işin ilginci bazı dindar ve muhafazakârları da rahatsız etti ve hatta endişelendirdi. Ortaya yukarıda yazdığım yazının yazılmasına neden olan tartışmalar çıktı ve bu tartışmalar hala daha devam ediyor. Galiba son zamanlarda liberaller ile muhafazakârların, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda aynı yörüngede hareket etmeleri bu tartışmalara ve bazılarındaki birtakım endişelere yol açtı. Ama liberaller ile muhafazakârların bu yakınlaşmalarının ülkemizin demokratikleşmesi, askeri vesayetten kurtulması ve derin devletin ülke üzerindeki etkisini iyice azaltması açısından yararlı olduğu aşikârdır.

Liberal Müslüman Olamaz mı? – 1
Liberal Müslüman Olamaz mı? – 2