Yazar: Zeyn Kaim

Gençlik ve Rol Model

İnsan denilen muamma, hayatı yaşama sanatını kendi başına öğrenemediğinden yolunu aydınlatacak Yıldız’lara ihtiyaç duyar. Bu Yıldızlar, dönemlerine göre farklı kişilikler olarak hayatımıza dahil olurlar. Bazen bir peygamber, bazen bir filozof bazen de bir sanatçı veya zanaatkar olarak karşımıza çıkarlar. Tarihin büyük bir kısmında raydan çıkan insanı kendine getirmekle görevli Peygamberler göndermişti Yüce Allah (c.c). Bu Peygamberler insanoğlunun kamil bir kul olması için gece gündüz demeden hatta kendi hayatlarından dahi feragat ederek çalışmışlardı davaları uğruna. Hayatın anlamını sorgulayan filozofların öğretileri de farklı bir perspektiften bakmayı öğretmiştir bizlere. Hakiki sanatçıların eserleri, kendisini meydana getiren şaheserin ölümsüzlüğünü haykırır kulaklarımıza. Zanaatkarlar kendi izlerinden...

Devamını Oku

Gençlik ve Kitap Okuma Alışkanlığı

İlk insandan günümüze kadar okuma ve okuduğunu idrak etme arayışı içinde olan insan, hayatı anlama ve yaşamanın gayesi ile ömrünü tamamlamaya çalışmaktadır. Kimi zaman ilahi kaynaktan kimi zamanda satırlarda coşan kelime pınarlarının bir kağıt parçasına nüksetmesiyle oluşan anlamlı veya anlamsız yazı dizinine gönlünü açan insanoğlu iç benliğine doğru sürdürdüğü arayışını kıyamete kadar da asla terketmeyecektir. Nesiller değiştikçe okuma alışkanlığının oranı, okunan metnin içeriği, hatta metnin yazıldığı materyal bile değişmiştir. İlk çağlarda taşa, ağaca ve deriye yazan insanlar sonrasında kağıt kullanarak büyük bir kolaylık sağlamıştır. Şimdilerde ise kağıdın yerini cep telefonları ve tabletler aldı. Gittiğimiz her yere yanımızda binlerce kitap...

Devamını Oku

Gençlik ve Yabancı Dil

Günümüzde iletişim araçlarının yaygınlaşması, ulaşım araçları vasıtasıyla mesafelerin kısalması ve iş alanındaki gelişmelerden dolayı ikinci bir yabancı dil zorunlu hale gelmiştir. Hatta bir çok firma en az iki yabancı dil bilen personel çalıştırma taraftarı. İş ilanlarına başvuru yapan gençlerin okulda almış oldukları yabancı dil eğitimi, şirketler açısından yeterli görülmemekte ve yurtdışında eğitim alan kişiler öncelikli tercih sebebi olmaktadır. Türkiyede ki dil eğitimi konusundaki yetersizliklerden ötürü gençlerimiz maalesef ileri düzeyde dil eğitimi alamamaktadır. Bu sebepten, dil konusunda tecrübeleri olmadıkları için gençlerimiz hem sosyal hayatta hem de iş hayatında pasif kalmaktadırlar. Diğer bir konu ise Türkiye’de okullarda alınan yabancı dil eğitiminin...

Devamını Oku

Gençlik ve Evlilik

Günümüz gençlerinin hayattaki korkularından biri de evlilik konusudur. Ekonomik sorunlar, aile baskısı, kariyer yapma arzusu ve kendilerine yakışan tarzda eş adayı bulamama gibi nedenlerden dolayı gençlerimiz hem geç evleniyor hem de evlilikten korkuyorlar. Gençlere sorduğumuzda özellikle ekonomik problemlerden dolayı evlenemediklerini, ailelerin ve eş adayının birçok taleplerinin olduklarını dile getiriyorlar. Eş adayının taleplerinin olması gayet doğal ama bu talepler karşı tarafı zora soktuğu durumlarda evlilik müessesesi yıpranabiliyor. Evlenecek olanlara yardım etmek bizim kültürümüzün doğasında vardır. Maalesef günümüzde iş çok farklı boyutlara gelmiş durumda. Örneğin; bir kişinin saç traşı ortalama 20 tl ise damat traşı 200 tl, araba süsleme 250 tl...

Devamını Oku

Gençlik ve Askerlik

‘Her Türk Asker Doğar’ nidaları ile başlayan askerlik; gençler için atalarımızdan emanet olan vatan toprağını müdafaa, bir işe girmenin ön kabul şartlarından birini yerine getirme, askerliğini yapmayana kız vermeme sürecinden kurtulma, vasıfsız eleman olarak başıboş gezmektense gidelim üç beş kuruş para kazanalım umuduyla, macera veya aksiyon olsun şeklindeki türlü nedenlerden dolayı gençlerin gitmek zorunda oldukları bir kurum haline gelmiştir. Üniversite mezunu olma veya olmama gibi durumlardan ötürü de 6 ay veya 1 yıllık bir zaman diliminde gençler; vatani görevlerini yerine getirme amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinde silah altına alınmaktadırlar. Bu süreçte yiyecek, giyim, barınma, ısınma, sağlık hizmeti ve daha birçok açıdan bir askerin çeşitli ihtiyaçları olmaktadır. Tabi bunlar tamamen devlet tarafından karşılanmaktadır. Askerliğin 15 aydan 12 aya indirildiği 2014 yılında, Devlet ; aylık 400 milyon Tl olmak üzere yılda toplam 1.2 milyar Tl tasarruf sağlamıştı. Ülkemizde erlerin maliyeti ortalama 800 tl, yedek subayların ise 3500 tl olarak hesaplandığında; 2017 verilerine göre 338.027 er/erbaş ve yedek subayın olduğunu farzedersek, toplamda devletin aylık giderinin yaklasik 1 milyar 500 milyon tl olduğunu görürüz. Rakamlardan da anlaşıldığı gibi bu kadar çok sayıda gencin askerlik hizmeti kapsamında silah altına alınmasının maliyeti oldukça yüksek hesaplanmaktadır. Ayrıca bu hesaplara TSK bünyesinde çalışan personel giderleri ve diğer masraflar da eklendiğinde muazzam bir gider tablosu ile karşılaşmaktayız. Tüm bu hesaplamaların ve problemlerin sonucunda, vatanını ve milletini seven herkesin ortak görüşü dünya üzerinde hakim ve vurucu bir güç ortaya sergilemek...

Devamını Oku

Yeni Nesil ve Üretkenlik

Hayatımızı kolaylaştırmak ve daha yaşanabilir bir dünya meydana getirmek için üretmenin ne kadar önemli bir etken olduğunu bilmeyen yoktur. Teknoloji çağında yediden yetmişe herkes bu üretilen araç gereçler ile bir şekilde ilişki içindedir. Ya üretendir ya da kullanan. Asıl önemli olan konu ise yeni neslin bu üretme noktasında nerede durduğudur. Dünya genelinde bazı ülkeler özellikle eğitim kurumlarında yetişen yeni nesilleri, ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlayacak olan üretime dahil etme noktasında birçok proje ve çalışma yapmaktadırlar. Bilimin ışığında yürütülen çalışmaları yakından takip ederek ders müfredatını güncel tutmaya gayret göstermektedirler. Bunun için özel oluşturulmuş kurul ve heyetler ile genç kuşaklarını, teknolojinin ortaya çıkardığı ürünleri geliştirmek için gayret ve çaba göstermektedirler. Devletler ise bu çalışmaları yakından takip ederek oluşabilecek tüm problem ve sorunları çözmek adına her türlü fedakarlığı ortaya sermektedirler. Üretmekten ziyade tüketme konusunda başı çeken ülkemizde ise maalesef eğitim kurumlarımızdaki ders müfredatında değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle ortaokul ve lise döneminde ki öğrencilerimize üretmenin önemini, ülke ekonomisine faydasını, ortaya çıkan eserin gerçekten bir övünç kaynağı olacağını ve tüketim araçlarını bilinçsizce kullanmanın olumsuzluklarını anlatmanın yollarını bulmalıyız. Üniversitelerimizden mezun olan öğrencilerimiz alanlarında uzman olamadıklarından ne kendilerine ne de ülkemizin gelişimine bir faydası dokunuyor. Üniversiteden mezun olan öğrencinin öncelikleri arasında ilk sırayı bir işe girmek alıyor ama askerlik durumundan dolayı rahat hareket edemiyor. Şirket sahipleri de haklı olarak askerliğini yapmamış personel çalıştırma taraftarı değil veya çalıştıracaksa da ücretini düşük ödüyor ve bu şirketler yeni mezun...

Devamını Oku

Teknoloji ve Kültür

21. yy. bilim ve teknolojide ileri boyutlara ulaşarak bu çağa damgasını vurmuştur. Her an yeni bir yenilik ile karşı karşıya geldiğimizden neredeyse teknolojinin bu hızına erişmeye gücümüz dahi yetmiyor artık. Yıllar öncesinden hayalini dahi kuramadığımız araçlar ile şimdi o kadar içli dışlı olduk ki, bu işin sonunun nereye varacağını bile kestirmek çok güç. Ne yazık ki maruz kaldığımız bu gelişmelere ne denli uyum sağladığımız ise ayrı bir konu.Ya da uyum sağlayanların verim alma noktasındaki seviyeleri hangi boyutlarda acaba? Hayatımızı şekillendiren ve geleceğimize yön veren kültürümüz ile teknolojinin uyuşması konularında o kadar geri kaldık ki; bunun örneklerini günümüzün gençlerinde çok bariz bir şekilde görmekteyiz. Örneğin; büyüklerine saygı küçüklerine sevgi göstermek bizim kültürümüzün şiarlarındandır ve büyükler konuşurken küçükler izin almadan araya girmezler, konuşmayı kesmezler. İnternet ortamında ise alanında uzman bir yazar bir konu hakkında fikirlerini beyan ettiğinde, yazısının alt kısmındaki yorum kısmına konu hakkında bilgisi olmayıp sırf yazmak için yazanlar, yaşı kendilerinden kat kat buyuk biri dahi olsa fütursuzca  eleştirenler ve hatta sövenler dahi bulabilirsiniz. Bu durum günden güne daha vahim bir sonuca doğru gidiyor maalesef. Teknoloji ile kültürümüzün eş zamanlı hareket etmesi konusunda çalışmalar yapılmalı. Toplum bu konuda bilinçlendirilmeli. Eğitim kurumlarında bu konulara yer verilerek öğrencilerin bilgi sahibi olması sağlanmalı. Özellikle ebeveynler çocuklarını yetiştirirken teknolojinin sağlamış olduğu imkanlardan nasıl faydalanılması gerektiği izah edilmeli. Kültürümüzü yaşatma konusunda asla taviz vermemelidir. Toplum olarak eğer evlatlarımıza kendi kültürümüzü hakiki bir şekilde anlatamazsak, gelecek...

Devamını Oku