Birçok dil uzmanı ve edebiyatçı yahut Türkçe sevdalısı toplum içerisinde bozuk Türkçe yazım ve kullanımına karşı çıkmakta ve duydukları rahatsızlığı dile getirmektedir. Sosyal medya, e-posta, mesaj vb. alanlara bakıldığında Türk toplumu dilinde birçok konuyu kuskusuz yazıya dökmektedir. Bu hususta ise 29 harflik Latin kökenli Türk Abecesinden faydalanmaktadır. Bilindiği üzere 29 harften oluşan bu alfabede “Q, W, X” gibi harfler bulunmuyor. Ama birçok alanda kullanıldığı görülmektedir. Dolayısıyla da bu tarzca bilge kesimler karşı çıkmakta ve Türkçenin bozuk kullanıldığını belirtmektedir. Ancak durum aslında daha da derinlerde gizli bir özlemden içeri.

Sponsor Bağlantılar

Halk yanlış kullanmıyor, zenginliği ile kendisini tarihte ispatlamış Türkçeyi tam kullanmak istiyor. Lisanın gerektirdiği sesleri beyan etmeyi arzuluyor. Osmanlı Türkçesinde var olan, ezelinde de Göktürk Alfabesinde var olan birçok harf, 29 harfle kısırlaşmış durumdadır. Öyle ki, zamanla bu seslerin yok edilmesine neden olunmuştur. Türkçede ince ve kalın olmak üzere “k, l” harfleri vardır. Bu durumu zoraki de olsa ifade etmek için şapka ^ kullanılmaktadır. (â, î, û). Yine Türkçede normalin dışında bir de açık “e” sesi vardır. Bir değil, üç “h” sesi bulunur, ince, kalın ve gırtlaktan. İki çeşit de “n” sesi vardır ki, biri normal, diğeri ise nazal n olarak geçmektedir. Bu sesleri yansıtacak hiç bir harf modern Latin kökenli Türk Abecesinde bulunmamaktadır. Toplum, bu sesleri beyan etmek, duygusunun tam yazıya dökülmesini arzulamaktadır. Bu seslere karşılıklar aramaktadır. Kalın H için Ğ, X, vb. harfler kullanmaktadır. K sesinin kalını için Q harfini yazmaktadır. Bu tarz farklılıklardan ötürü bozuk yazımlar doğmaktadır. Dolayısıyla toplumumuz bozuk bir Türkçe yazmamakta, özündeki dilin zenginliğini tam ifade etme arzusu içerisindedir.

Bir an evvel yapılan bir eksiğin telafi edilmesi gerekmektedir ve bu seslerin karşılıkları alfabeye kazandırılmalıdır. Birçok dil uzmanınca benimsenmiş karşılıklar şunlardır;

Kalın K: Q – q

Açık E: Ӗ è, é, ê, ë (Herhangi biri)

Nazal N: Ñ – ñ / ŋ

Kalın H: X -x

Bu durum İlk harf devriminde dile getirilse de önemsenmemiştir. Sonrasında da TDK tarafından dillendirilmiş ve dönemin hükümetine arz edilmiştir. Ancak bir fayda sağlamamıştır. Türkçe’nin evvela yazısıyla başlanmalıdır gelişimi. Latin kökenli harflerden oluşan modern Türk Alfabesi kabul edilmiş ve benimsenmiştir. Ancak eksiklikleri de tamamlanmalıdır. Q, X, Ӗ, Ñ harfleri gerklidir. Aslına bakılacak olursa uzun A sesi, ince L sesi, çift W sesi ve galın gırtlak G sesi de eklenirse daha verimli olacaktır. Öyle ki bu alfabe yalnızca Türkiye Türkçesi için değil, aynı zamanda Azeri, Türkmen, Balkan, Kazan, Kerkük, Tebriz Türkçeleri içinde uygun olacaktır.

Örnekleme; añmaq, aŋlamaq, aŋlaşmaq, vérirken, Qullanım, Kamil vb.

Mevlüt Baki Tapan