Birbirlerine karşı uygulanan haksızlıklara ses çıkarmadılar. Medya ise bu düşmanlığı körükleyecek yayınlar yaptı tabi yalan söyleyenleri, yaşanan olayların perde arkasında kimlerin olduğunu ve neler yaptıklarını söylemeden, halktan gizleyerek… Yıllarca işlenen cinayetleri, suçları medyamız “cambaza bak” diyerek temizledi. Ancak işlenen suçları, cinayetleri ve derin yapıları haberleştiren basın yayın organlarının ortaya çıkması derin mekanizmanın ortaya çıkmasını ve eski medyanın da çatırdamasını sağladı. Ve yargı…
Yıllarca hukuku uygulamaları için verilen yetkileri hukuksuz bir biçimde kullanan yargı üyeleri… 12 Eylül rejiminin etkilerini önemli ölçüde değiştiren yeni anayasa paketinin iptali için yapılan başvuruyu kabul etti ve bazı maddelerdeki bazı kısımları iptal etti Anayasa Mahkemesi. 367 kararı da hala hafızalarımızda aynı türban kararı gibi… Şekilden girilip esastan çıkılan kararlar hala hafızalarımızdaki canlılığını koruyor. Bizler ise şuna inanıyoruz: Anayasayı parlamento yapar, Anayasa Mahkemesi ise sadece bu yasanın yapılması sırasında şekil şartlarına uyulup uyulmadığını denetler. Ancak özünden incelenen değişiklikler mevcut ve bu da bize gösteriyor ki mahkeme kendini parlamento yerine koyuyor(du).
Ve yargı – ordu ilişkisi… Son zamanlarda ayyuka çıktı bu ilişki. Yüksek yargı üyeleriyle ordudan üst düzeyde yapılan görüşmeler medyada yer almıştı. Bazı kararlarda ordunun yüksek yargı üyelerine yaptıkları telkinler… Bazı davalarda orduya dokunduğu için görevinden alınan savcılar… Hukuka uymayan ordu, yüksek yargı ve bunları görmezlikten gelen medya… İşte yıllarca bu ülkede işler böyle yürüdü. Ancak yıllar geçti… İnsanlar birbirlerini tanıdılar ve kendilerine söylenenlerin yalan olduğunu gördüler. Medyada çok sesli dönem başladı ve olup biteni halkın da görmesini sağlayan basın yayın organları ortaya çıktı. Orduda ve yargıda hukuk için çırpınan insanların sayısı arttı ve bu insanlar seslerini yükseltmeye başladılar. Halk da bu dönemde net bir şekilde hukuktan yana tavrını koydu.
Artık tüm bu olanlar bize, halkın da içinde bulunduğu, suç işleyenin kimliğine bakılmaksızın “tarafsız yargı” tarafından cezasının verildiği, hukukun herkese eşit muamelede bulunduğu bir ülkede hep beraber özgürce yaşayabileceğimiz günlere az kaldığını gösteriyor.
Erden ÖZKANT (ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ)
Medya bindiği dalı hep kesti. En sonunda itibar kaybı yaşıyor dediğiniz gibi. Olması gereken tarafsız medya. Demokrasinin en önemli ayağı medya. Bütün darbelerin arkasında bu medyayı görürüz. Tesbitleriniz güzel. tebrikler.
kardeşim eline güç zihnine kuvet dilerim Alah’tan. Tebrikler
gerçekleri bukadar i anlatan gençlerin olduğu için şanslısın türküye . tebrikler erden abi …
Keşke Böyle Olmasaydı memleketimiz .Neyse inşa ALAH geçmişten ders alırız
Bir Gerçek Bu kadarmı Güzel yazılır Anlatılır .Bundan sonrada Bizleri aydınlatman ümidiyle eline yüreğine sağlık
düşüncelerin için teşekür. Ülkemizin demokratikleşmesi teselimiz
TEBRİKLER, ERDEN BEY,
DERTLERİMİZİ ÇOK GÜZEL İFADE ETMİŞSİN. ELİNE DİLİNE SAĞLIK. ALAH ZİHİN AÇIKLIĞI VERSİN