Van’a yapılan yardımları dahi ayrımcılığa dönüştürüp Kürt Türk ayrımı yapmaya çalışan bu zihniyete en güzel cevabı Van’da yaşayan bir anne veriyor; “Biz ezelden kardeşiz, aramıza ikilik sokmaya çalışanlara lanet olsun. Bizi bölmeye çalışanların Allah belalarını versin. Devlete yalvarıyoruz, bizi bu kanlı katillerin eline bırakmasınlar…” İşte bu yüreği yangın yerine dönen annenin feryadı aslında tüm Türk ve Kürt analarının feryadıdır. Her iki kesimde terör denen belanın bir an önce son bulmasını istiyor. Acı ama depremden sonra gelişen olaylar gerçekten ibret verici ve bir o kadar da sevindirici. Yaradan boşa buyurmamış; “Size şer gibi gelen bir olayda bir hayır vardır” diye. İşte bu afetten sonra bir çok insan kendisini sorgulama fırsatı buldu. Devleti hemen yanıbaşlarında bulan bu insanlar uzanan bu şevkat eline yine aynı şevkatle sığınmışlar ve kardeş olduğumuzu tüm dünyaya hal dili ile bir kez daha anlatmışlardır.
Bizler devlet ve millet olarak bu şer ortamını hayra çevirip depremi acılarımızı yüreğimize gömdükten sonra kardeşlik ortamını pekiştirmenin yollarını arayalım. Aksi taktirde her geçen gün bir deprem, her geçen gün feryat işitmek ülkemizin kaçınılmaz gerçeği haline gelecektir.
Selam ve dua ile…
Türkler kürtlere kardeş bilirler ama asla bir kürt türklere kardeş olarak bilmez. Fırsatını bulduğu an kaleşliğini yapar. Şaptan şeker olmaz. Bunu her türk böğle bilmedikçe enayi olmaktan asla kurtulamayız.